"Beni güldüren sensin Harry. Sen gitmediğin sürece hep güleceğim." Sandalyemi onun yanına çekip oturdum."Kucağıma otur" dedim ve elimle bacağımı patpatladım. Sandalyeden kalkıp kucağıma geçtiğinde elimle belini sıkıca kavradım. Kolları boynumdayken onu kendime iyice bastırdım. Kokusu başımı döndürüyordu.

"Nasıl bu kadar mükemmel kokabiliyorsun?" Diye sordum anlam veremeyerek. Cidden, nasıl bu kadar mükemmel kokabiliyordu?

"Tenim hep senin ellerin tarafından sarmalanıyor. Vücudum hep seninle birleşik. Sencede normal değil mi?" Dediği şeyle saçlarına bir öpücük kondurdum.
Bunu yapmamla o da kollarını daha sıkı sarmıştı boynuma.

Burnumu boynuna yaklaştırıp kokusunu derince içime çektim. Bir süre daha böyle kaldıktan sonra Louis kucağımdan inip birasını içmeye devam etti. Aynı şekilde bende.

"Niall ve Shawn'nın arasında bir şeyler var gibi" diye konuştum. Louis'de başıyla onayladı."Yani, daha çok Ed ile olmasını istiyordum. Bilirsin, New York'da hep dipdibelerdi ve aralarında bir çekim vardı. Ayrıca, Niall hala Ed'den hoşlanıyor."

Kaşlarımı kaldırdım şaşkınlıkla, "Nereden biliyorsun?"

"Üç yıllık arkadaşımın kimden hoşlandıp hoşlanmadığını anlayabiliyorum. Niall çok açık veren biri biliyorsun. Shawn yakında anlayacaktır."

"Shawn buna üzülecektir" diye konuştum.

"Bu hayatta herkes üzülüyor, hayal kırıklığına uğruyor. Önemli olan üstesinden gelebilmek, değil mi?" Başımla onayladığımda başka bir konuya geçmiştik.

"Bundan beş yıl sonrasını düşünüyorum. Acaba nerede, nasıl olacağız?" Diye sordu Louis gökyüzüne bakarken ve devam etti, "Ya ayrılırsak?"

"Hala aynı gökyüzüne bakıyor olacağız Louis. İkimizde gökyüzüne baktığımızda aynı şeyi göreceğiz. Yan yana olmayacak olsak bile." Dedim ve gözlerimi ona dikip devam ettim, "Ama senden ayrı olma ihtimalini düşünmek istemiyorum."

Sıcak bir gülümseme yolladı, "Bende"

---
(Y/N: zamanda yolculuk ve çok ani oldu üzgünüm)

Louis ile kamptan döneli iki ay olmuştu, aynı şekilde eski sevgilimle buluşalıda. Benimle kısa bir konuşma yapmıştı. Hala beni sevdiğini ve bir şansı olup olmadığını sormuştu. Bende ona sevgilimin olduğunu söylemiştim ve konuyu orada kapatmıştık.

Louis ile aramız biraz kötüydü. Bir aydır çok kavga ediyorduk ve üç haftadır seks yapmıyorduk. Delirmek üzereydim.

Her şeyde kavga ediyorduk. En küçük şeyde bile! Uyurken yorganı çekiştirdiğim için, yemeğe fazla baharat koyduğum için. Tamam, kavgayı tek başlatan o değildi bende birkaç şey yapmıştım. Televizyonun sesini çok açtığı için, marketten alınması gereken bir şeyi unuttuğunda, duşta çok uzun kaldığı için.

Rezalet.

Uyumak için yatağa geçtiğimizde ikimizde sessizdik ve birbirimizin yüzüne bakmıyorduk. Son üç haftadır olduğu gibi. İkimizde birbirimize sırtlarımızı döndüğümüzde derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım. Duyduğum sesle gözlerimi hızlıca açtım,

"Bence ayrılmalıyız Harry" Birkaç dakika sessizlikten sonra yatakta yavaşca doğruldum. Sanırım kendimi hazırlamam gerekiyordu. Ben doğrulunca o da doğruldu. İkimizde birbirimizin yüzüne bakmıyorduk, zaten baksakta hiçbir şey göremezdik çünkü oda çok karanlıktı.

"Neden?" Diye sordum hiç bilmiyormuş gibi.
"Birbirimizi ne kadar kırdığımızın farkındasın değil mi?" Diye sordu. Dediği şeyle gözümden bir damla yaş düşmüştü. Tamam. Bitiyordu.

I Wanna Be Yours || L.SOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz