3.Bölüm

71.6K 3.1K 976
                                    


Biz yine büyük bir heyecanla geldikkk😍 Geçen bölüm nasıl güzel yorumlar vardı anlatamam, hepsini sırıtarak okudum. Bu bölümde olur mu acaba? Bence olur.🤭

Dikkat! Bu bölüm yetişkin içerik barındırmaktadır. Yaşı uygun olmayan ya da bu tarz içerikleri okumaktan hoşlanmayanlara duyurulur. Bölümün o kısmını atlayarak okuyabilirsiniz. ❤️

Kaderimin ipi parmaklarımın arasındaydı, verdiğim her kararla yeni bir düğüm atıyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kaderimin ipi parmaklarımın arasındaydı, verdiğim her kararla yeni bir düğüm atıyordum. Sıkça yanılıyor, bolca öğreniyordum. Kalbimi egemen kıldığım yaşamımda ilk kez mantığımı devreye sokmak isterken verdiğim çaba uçmayı yeni öğrenmiş bir kuşun çırpınışlarını andırıyordu. Hiç kaçmamış, hiç kovalanmayı dilememiştim, neysem oydum ama ilk kez Kartal bana bir şeyleri ispatlasın istiyordum.

O gözlerime bakıyordu ve ben kanıyordum, kalbinin teslimiyetinden şüphe duymuyordum. Aramıza giren kilometreler beni durduran yegâne zincirlerdi, şimdi onlarda yoktu. Kalbim bu ayrılığı yadırgıyordu, yüzüm boynuna saklanmak istiyordu. Saçlarımın her teli avuçları için sızlanıyordu, ben bu ayrılığa daha ne kadar dayanabilirdim bilmiyordum.

Kafamdaki düşünceler ekrana odaklanmamı zorlaştırıyordu, orta sehpadaki kumandaya uzanıp kırmızı yuvarlak tuşa bastım, hızla kararan ekranın oluşturduğu sessizliği zil sesi böldü.

Bayılmak ister gibi bedenimi koltukta kaydırdım, kapıya bakmak şu an son istediğim şey bile değildi.

"Anahtarını alsan ne olurdu," sesli bir şekilde Esra'ya yakına yakına kapıya ulaştım, beklemeden kapı kolunu indirip geriye doğru çektim, Esra kesinlikle bu kadar heybetli bir bedene sahip değildi!

Kartal yumruk yaptığı elini kapının pervazına yaslamış, yüzünde sabit bir ifadeyle girişte duruyordu. Kaşlarım hayretle havalandı, onu en son dün sabah görmüştüm.

"Kartal?" Kafasını sağ omzuna eğerken pervaza yaslı yumruğunu araladı, parmaklarının arasından özgürlüğe kavuşan metaller birbirine çarparak kısık bir ses çıkardı.

"Bunu düşürmüşsün," gözlerim elindeki anahtara değdi.

Ha?

Dün ona vermek için yanımda götürdüğüm ancak daha sonra varlığını dahi unuttuğum anahtar avucunun arasından sarkıyordu.

"Yok," dedim duraksayarak. "Düşürmedim, kafana fırlattım ben onu."

Dudağının kenarı canımı yakacak yavaşlıkta kıvrıldı, "Ben daha çok beni yatağa fırlattın diye hatırlıyorum."

Gönül Kapan Where stories live. Discover now