2. BÖLÜM: Hediye

202 14 12
                                    

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin, hayalet okuyular yaptığınız hiç hoş değil ha!

•••

~Enes~

Başım zonkluyordu ve gözlerim kararıyordu, acı çekiyordum. Gözümün önünde yıllardır tadına vardığımı hayal ettiğim kan, kovadan boşalırcasına akıyordu ve ben daha da kasılıyordum. Kontrolün bende olduğundan emindim, sadece korkuyordum.

"Damla, Muhammed! Berk'i buradan götürün, kendine getirin!" dedi Ali, sakin ama netti.

Mesut Başak'ın yanına çökmüş, saçını okşuyordu.

"İyi misin?"

"Hıhı..." diye mırıldandı.

Baturay benim yanıma geldi ve iki ellerini omuzlarıma koydu.

"İyi misin?"
"Çocuk çarpıldı *mk!"

"İyiyim..."

"Çık dışarı bir hava al istersen?"
"Ulan bu kendini kaybedip Başak'ı emcüklemesin?"

"Kontrol bende Baturay!" diyerek tısladım.

"Belli..."

Gözlerimi devirerek kafamı Damla ve Muhammed'in ellerinden kurtulup, Başak'a saldırmaya çalışan Berk'e çevirdim. Kendine geldiğinde onun ağzına s*çacaktım, kendini kontrol etmeyi bir türlü öğrenemiyordu.

"Götürün onu uzaklara!"

Ali'nin emri ile onu evden dışarı çıkardılar, tekrar Başak'a baktığımda gözlerindeki acıyı gördüm.

"İyi misin?" diyerek gittim yanına.

"Acıyor..."

Her yer kan olmuştu ve Başak'ın acilen hastaneye gitmesi gerekiyordu.

"Enes, hadi git..."

"Hayır Ali! Onu bu haldeyken bırakamam!"

"Kötü durumdasın! Sana git dedim!"

Sinirle kafamı sağa sola salladım ve vampir hızımla evden çıkıp, Berk'i götürdükleri yere gittim.

***

~Başak~

Gözlerimi yavaşça araladım, Enes'in ve Ali'nin sesini çok boğuk bir şekilde duyuyordum. Kavga ediyor gibiydiler, kafamı sıkkınlıkla sağa sola doğru salladım.

"Hey, uyandı!"

Mesut hemen onlara seslendiğinde kapı açıldı.

"Başak!"

Enes hızla yanıma gelip elimi tuttu ve yanağıma yumuşak bir öpücük kondurdu.

"İyi misin? Bir şeyin var mı?"

"İyiyim, sorun yok."

"Eminsin, öyle değil mi?"

"Evet, sorun yok."

"Şükürler olsun..."

Gözlerimi bana çok tedirgin bir şekilde bakan Enes'ten çekip, Ali abiye baktım. Sıcak bir şekilde gülümsedi ve "İyisin, iyisin..." dedi.

O kadar kaostan sonra neyse ki her şey tatlıya bağlanmıştı, sakindik. Vales'in bana bilerek zarar vermediğini biliyordum, elinde değildi. Enes ise ona hâlâ çok sinirliydi, kontrolü eline almayı öğrenemediği için azarlıyordu hep onu. Damla'nın hevesle istediği (Aptalca olan) doğum günü partim bittiğinde akşam olmuştu, Enes beni evime bırakıyordu.

Arabayı park etti ve hızlıca inip, kapımı açtı. Gülümseyerek indim arabadan, nazik bir şekilde elimi tutuyordu.

"Tekrar özür dilerim..."

"Enes... Defalarca özür diledin zaten!"

"Biliyorum ama elimde değil..."

"Tamam, sorun yok..."

Derin bir sessizlikten sonra iç çekip, konuşmaya devam ettim.

"Bana bir hediye al diye izin vermem için yalvarmıştın."

"Ve sende defalarca kez istemediğini, gerek olmadığını söylemiştin..."

"Ama sanırım bir hediye istiyorum..."

"Nedir?"

"Bir öpücük..."

Taş gibi sert ve soğuk olan yüzündeki ifade meraktan şaşkınlığa dönmüştü, sadece küçük bir şey istiyordum...

"Başak... Bu..."

"Bu, ne?"

"Bu çok tehlikeli... Sana zarar verebilirim, canının yanmasından nefret ediyorum..."

"Sadece küçük bir öpücük..." dedim mızmızlanan bir ses tonu ile, gözleri büzdüğüm dudaklarıma kaydığında sertçe yutkundu.

"Kanımı süzerek içimdeki zehri alıp, hayatımı kurtaran sen... Sadece öpüşürken mi canımı yakacaksın?"

Biraz daha sessiz kaldıktan sonra bana hak verip, yavaşça dudaklarımı öpmeye başladı. Çok dikkat ediyordu, bende aynı şekilde. Ani bir hareket yapmamalıydım o anda, kendini kaybedecek gibiydi. Alt dudağımı emerken derin derin nefes alıp, kokumu içine çekiyordu.

Yavaş ve yumuşak bir öpüşmenin ardından ağır ağır geri şekildi, gözleri kırmızıya çalıyordu.

"Gördün mü?" diye fısıldadım, dudaklarını yaladı.

"Sen güçlüsün..."

•••

Uzun zamandır Dolunay'a yb atmıyordum, iyi oldu dldkeşdke umarım beğenmişsinizdir! Oy atmayı, yorum yapmayı ve beni hâlâ takip etmiyorsanız takip etmeyi sakın unutmayın! Dejavu'ya da oy atıp, destek olun lütfen🙏🏻🙏🏻 Öpüldünüzz efenim💅🏻💜

𝐃𝐨𝐥𝐮𝐧𝐚𝐲 𝟐: 𝐘𝐄𝐍İ 𝐀𝐘 | 𝐄𝐧𝐁𝐚Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon