13. Bölüm

182 14 20
                                    

Artık duvardan geçme zamanıydı. İlk senedeki gibi çok heyecanlılardı. Hermione'de aynı telaş, Harry'ye aynı heyecan, Ron'da aynı umursamazlık...

Hepsi duvardan geçtikten sonra trene bindiler ve boş kompartıman aramaya başladılar. Trenin ortalarına geldiklerinde nihayet bir kompartıman bulmuşlardı.

Koltuklara yerleştiler ve yola çıkmayı beklediler. Tren hareket ettikten yaklaşık yarım saat sonra yiyecek arabasını süren kadın geldi.

Kadın: Bir şeyler almak ister misiniz çocuklar?

Herm, Pans, Gin: Çikolata!

Erkeklerin hepsi yerinde zıplamıştı.

Ron: O neydi ya öyle?

Draco: Sakin kızlar, alırız.

Ron, Herm, Pans, Gin: E bekliyoruz hadi.

Harry: Ron sana n'oluyor olum?

Ron: Acıktım abi.

Bir sürü abur cubur almışlardı, kızlar sadece çikolata yiyordu. Ron herşeyi yiyordu, Draco ve Harry ise sevdikleri kızları izliyorlardı. İç geçirerek konuştu Draco kendi kendine.

'Umarım teklifimi kabul edersin güzelim ne kadar onu benim yaptığımı düşünsen de ben seni seviyorum.' Sonra burukça gülümsedi Draco.

Yaklaşık 2 saat sonra okula gelmişlerdi. İlk önce Profesör Dumbledore'un yanın gittiler. Sonra Profesör McGonagall, Profesör Snpe, Profesör Moody ve son olarakta Profesör Hagrid'in yanına gittiler.

Sonra Büyük Salon'a gelip akşam yemeği yediler. Herkes bir odada kalacaktı. Ron, Pansy'den özür dilemiş, kendini affettirmişti. Harry ve Ginny, Ron ve Pansy aynı yatakta yatacaklardı.

Bu durumda Draco ve Hermione'ye de tek yatak kalmıştı. Hermione uzun geceliğini almayı unuttuğu için şortlu geceliğini giyip yatağa yatmıştı.

Draco yanına geldiğinde Draco'ya döndü. Fısıldayarak konuşmaya başladılar.

"Ee Draco bizi neden buraya getirdin?"

"Bazı kişiler için bazı sürprizlerim var."

"Kim için?"

"Dedim ya, sürpriz."

"Draco söyle ne olacak sanki?"

"S-ü-r-p-r-i-z oldu mu canım?"

"Ildımı cınım? Oldu canım, aptal!"

Hermione tekrar arkasını döndü bu sıralar araları bozuktu. Hermione Draco'ya gelen iş mektupları gizli olduğu ve kimseye söylemeden evden çıktığı için onu aldattığını düşünüyordu. Evden geceleri çıkması da cabası.

Draco uyumuyordu, Hermione'yi izliyordu. Hermione de uyuyamıyordu ve kalktı, hazırlandı kapıya ilerledi. Ses çıkarmamaya özen gösteriyordu.

Kapıdan çıktı, Draco da arkasından gidiyordu. Hermione kütüphaneye geldiğinde durmuş ve kitap kokusunu içine çekmişti. Arkadan birisi geldi ve konuştu.

"Bayan Granger, sizi burada yeniden görmek ne güzel."

"Sizi de Madam Pince."

"Ben de kitapları düzenliyordum. Açık olduğunu nerden bildiniz?"

"Ee şey.. Ben açık olmadığını düşünmüştüm aslında."

"Demek ki siz geliyordunuz kütüphaneye."

"Evet... Her gece geliyordum, bazen kitap okuyordum, bazen de düşünüyordum."

"Neyse Bayan Granger, burada olduğunuza göre kütüphaneyi size rahatlıkla emanet edebilirim."

"Teşekkürler Madam."

Madam Pince çıktıktan sonra Hermione yine aynı masaya ilerlemişti. En arkadaki cam kenarı. Ama orada masada gördüğü şeyle küçük çaplı şok yaşamıştı.

Bir tane kutu, etrafında masayı göstermeyecek kadar çikolata. Hem de en sevdiklerinden.

 Harry Potter WhatsApp | Or Real Life 🤷‍♀️ ⚕Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum