Ateşte yanmakta sevdaya dahil

2.7K 184 39
                                    






Ayazağa sabahın ilk ışıklarında yataktan kalkıp pencereye doğru ilerledi ve perdeyi aralayıp doğan güneşi izledi tıpkı sevdiği kadın gibi sıcak her dokunuşu yüreği titretir gibi. Sadece izledi doğan güneşi ama öyle bir izlemek değildi ki bu bir sevdalı adamın yürek burkan bakışları ydı . Genç adam düşündü kaç yıldır kadınına sevdalıydı kaç yıldır onun hasreti ile yandığını kaç yıldır o kızıl saçlara sevdalıydı yüreği buz tutmuş ken sevdiği kadına olan sevdası yüzünden urfa'yı ateşe verecek şekilde yanmıştı yüreği.

"Eğer benim olmazsan Urfa'ya yeminim olsun gerekirse seni bir ömür bu topraklara mahkum eder ama bırakmam çünkü sen daha çocuk yaşında beni kendine mahkum ettin ve bunun suçlusu senin gözlerin di "

Ayazla,Nurcanın arasında 3 yaş vardı ama bu bile engel değil di sevdaya birbirlerine sevdalı iki yürek,hem yakın hem de Uzak. Ayaz hazırlanıp odasından çıkıp aşağı indi . mutfağa gittiğinde karşısında sevdiği kadını gördü Ayaz Ağa" Nur'um "diye seslendi.

Genç kız Ayaz ağanın sesini duyunca korkuyla ayağa kalkıp Ağa'sına baktı istemsizce giydikleri ne baktı ağası beyaz bir tişört ve kot pantolon giymişti, ayağında beyaz spor ayakkabıları vardı ve çok şıktı.

" Bir şey mi istiyorsunuz Ağa'm" dedi heyecanla yüreği bir kuş gibi çırpınıyordu.

Ayaz Ağa, genç kızın yanına gelip biraz sınırları zorlayıp İncecik beli tutup gözlerini şaşkın gözlere sabitledi "Ağ.. amm"

"şşş... İzin ver kokunu içime çekeyim izin ver yıllar sonra ilk defa gözlerimiz bir birlerine teslim olsun" dedi Ayaz Ağa sol gözünden bir damla yaş akıp sevdiği kadının ellerine hapsoldu.

"Çok bekledi bu aciz yüreğim seni, çok bekledi ellerim, ellerine ait olmayı. Güzel kadın bu adam kalbiyle, bedeniyle sana helal çünkü, ne yüreğimi nede bedenimi kirlettim başka ellerde."

"Sen..."dedi Nurcan ama konuşamadım sevdiği adamın elleri duduklarına değince kor gibi yandı bedeni

" Ben seni sevmeyi sevdim,kar olsam üzerine yağar, rüzgar olsam saçlarında eserdim.Ama biliyorum hep eksik hep yarım seveceksin beni . Biliyorum orman perisi güvenmeyeceksin. Orman perisi eğer bana güvenmeyecek sen şimdi beni burada öldür öldür ki seni seven kalbim yaşamazsın . Çünkü ben eksik kaldım ben yarım kaldım sensiz kalbim kafesine sığmıyor çünkü sen benim kalbimi hapsettin gözlerine ve ben artık o gözlerde tutsağım. Sen bana bir kere güldün ben tekrar hayata tutundum"

"Sen ve ben imkansız, sen benimle olamazsın, benim yüreğim öksüz, yetim kalmış senin tertemiz yüreğine zarar veremem Ayaz"

"Ne?"

"Diyorum ki ben Dicle sen Fırat bir birbirlerine yakın ama kavuşamayacak kadar imkansız" deyip uzaklaştı ve başını yere eğip "Affet beni benim sana verecek bir sevdam yok" dedi yalan söyleyerek çünkü bu sevda ikisinede zarar verecekti.

Ayaz Ağa, kızın çenesinden tutup kendisine doğru çevirdi "Son sözün bu mu Kadın'ım" dedi sakince çünkü o kadar hissizleşmiti'ki konuşacak bir tek kelime bulamıyordu.

"Evet, bir daha bu kadar yaklaşma bana biri görürse yanlış anlar" deyip ordan uzaklaştı.

Ayaz Ağa baktı giden kadının en arkasından "Bu sözlerine inanacak kadar aptal bir adam'mıyım Kadın'ım".

3 saat sonra...

Ayaz Ağa köy evine gelmişti o konuşmadan sonra. Ve dilinde tek bir kelime dökülmemişti. Gözleri duvarda asılı olan sazına takılı kaldı, ya vurup, kırıp dökecekti, yada yüreğindeki ateşi dökecekti sözlere. Ve aldı sazı her bi söz de göz yaşları sel oldu adamın.

AYAZ AĞA'NIN KIZILIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin