YAŞAMAK İÇİN ÖLDÜR

Bölüm 2 GEÇMİŞ

Her şey 6 yıl önce başladı. Kim bilebilirdi ki ölen insanların tekrar dirilebileceği? Bizde tahmin etmiyorduk. İlk yıllardan bugüne size anlatmaya varım hadi başlayalım.

Ben Amelya KORKMAZ şu an 23 yaşındayım benden 2 yaş küçük Açelya adında bir kız kardeşim var. Birde zor günlerimde hep yanımda olan erkek arkadaşım Berke 24 yaşında. Biz bir çiftlik evinde yaşıyoruz. Etrafı çitlerle kaplı önü bahçe arka tarafında küçük bir hangar var. Ve 2 tane de atımız var. Benim atım beyaz ve çok güzel o yüzden onun adı İnci Açelya'nın ki ise kahverengi onun adı ise Fırtına. İsimleri biz verdik. 

Ben daha 17 Açelya ise 15 yaşındaydı. Evde oturmuş sıcak bir yaz gününde televizyon izliyorduk. Daha sonra bir anda yayın kesildi bende kanalları değiştirip ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sonra bir haber kanalında kesikte olsa bir sinyal olduğunu fark ettim. Durdum ve dinlemeye başladım. Dünya çapında yayılan bir şey varmış. Ve bu bir kişide başlamış sonra başka bir kişiye bulaşmış. Fakat bildiğimiz virüsler gibi bulaşmıyormuş. Virüsü taşıyan kişi sizi ısırırsa bulaşıyormuş. Evet ısırmak. İnsanlar bu virüs yüzünden bir yam yama dönüşüyormuş. İlk başta bana da saçma gelmişti. Ama haberlerde görene kadardı. İnsanlar resmen birbirini yiyorlardı ve hiç durmuyorlardı. Ses ve koku algıları normalden daha güçlü oluyormuş. Tabii babam bunu duyar duymaz markete gidip bir şeyler stoklamamız gerektiğini aksi takdirde aç kalacağımızı söyledi. Karar vermiştik babam ve ben markete gidecektik ve ihtiyacımız olabilecek her şeyi alacaktık. Annem ve Açelya ise evde kalacak ve kapıları biz gelene kadar kimseye açmayacaktı. İlk başta annem bunu reddetse de sonra mantıklı olduğunu fark etti. Babamla çıkıp 3 araba dolusu alışveriş yaptık. Yiyecekten sağlık malzemelerine kadar her şeyi almıştık ve kasabada herhangi bir virüsle karşılaşmamıştık. Eve girdik babam camları kapıları ve girilebilecek her yeri sağlamlaştırmamız gerektiğini söyledi. Anında sert MDF' lerle kapı cam gibi yerleri kapattık. Kulağa çok çılgınca geliyordu ama gerçekti. Annem yiyecekleri küçük kilere dizdi. O sırada babam beni çağırdı ve arka odaya gittim. Babam kapıyı kapattı ve bir şeyler konuşacağımızı söyledi. Sonra konuşmaya başladı.

- Bak kızım bu ciddi bir şey eğer bir gün bana da bir şey olursa veya o iğrenç şeylere dönüşürsem beni öldür ve kız kardeşinle annene sahip çık çünkü onları sana ve Berke'ye emanet edeceğim.

- Baba hiç bir şey olmayacak sen merak etme neden söyledin ki şimdi bu ölmeyi filan?

- Elbet bende öleceğim kızım ve sana bir bilgi vereceğim benim bir doktor arkadaşım vardı ya lazım olursa ona da gidebilirsiniz o size de sahip çıkar.

- Baba kimsenin bize sahip çıkmasına gerek yok ve evet sen bir gün öleceksin bende öleceğim annem de ölecek Açelya'da ölecek ama şimdi değil 

Diyerek sözlerimi bitirirken babama sarıldım o da bana sıkıca sarıldı. sonra salona annem ve Açelya'nın yanına geçtik. Haber kanallarından sadece biri yayındaydı ve onda da yayın kesik bir şekilde geliyordu. Uyarılar vardı evlerde kalın dışarı çıkacaksanız maske takın ve kendinizi koruyun ve herhangi bir bulaşıcılık söz konusu olacak olursa öldürmekten çekinmeyin yoksa ölürsünüz. Tam olarak ölmek değil de yaşayan ölü olarak adlandırırsak daha iyi olur. Bu arada biz bu bulaşıcı yam yamlığa yakalanan kişilere Aylak diyoruz. Tam o sırada kapı sert bir şekilde çalınmaya başladı ama bu bir insandı ve olamaz!! Bu bağıran telaşlı kişi benim erkek arkadaşım Berke idi. 

                                                  **** 

DEVAM EDECEK...