1.

7.7K 200 488
                                    

Öncelikle merhaba bayadır wattpad kullanıyodum ve tek okuduğum cedric diggory hikayeleriydi. Daha önce hiç yazmadım hikaye vs.

Ben de yazmak istedim çünkü niye olmasın ayol.

Neyse hikayenin içinde +18 olacak bilginize zaten smut olacak bölümlerde uyarı koyacağım rahatsız olacak olan varsa o kısmı geçerler.🥰

Hikayem filmle tıpatıp olmayacak , bu arada ve tabi ki Cedric ölmeyecek şunu da söyleyeyim de.

Başlıyoruuuz :)🏃🏻‍♀️






Cedric Diggory , Hogwarts'ta 6.sınıf öğrencisiydi yani 16 yaşındaydı.

Bu zamana kadar pek arkadaşı yoktu..Şuan da olduğu sayılmazdı çünkü bir çok kişi onu popülerliği yüzünden , onunla yakın olmaya çalışıyordu.

Derslerinde gayet başarılıydı ve Hogwarts'ın altın çocuğu olarak dillerde geziyordu.

Bu "altın çocuk" lakabının yakışıklılığı sebebiyle konulduğunu anlamak hiç zor değil.

Dalgalı saçları , güzel vücudu , bal rengi gözleri ve keskin çene kemiğiyle bir çok kızın dikkatini çekiyordu.

Cedric'in hiç sevgilisi olmamıştı. Bunun sebebi ya derslerine odaklanması ya da kızların onu kullanacağını düşünmesi.

En basiti , istememiş de olabilir.

•Y/N Black (Sirius Black'ın kızısınız) bu zamana kadar Beauxbatons Sihir Akademisi okulunda okuyordu.

Annesi 9 yaşında vefat etmişti. Çocukluğundan kalan büyük bir yara izi.

Babası ile yeni taşındıkları yer sebebiyle okulunu değiştirmek zorunda kaldı. Hogwarts Cadıcılık ve Büyücülük Okulu'na yani babasının mezun olduğu okula kaydoldu.

Babası yani Sirius Black , Hogwarts'ta Karanlık Sanatlara Karşı Savunma (KSKS) Profesörü oldu.

Y/N'NİN AĞZINDAN :

Bugün Hogwarts'a başlayacaktım. Açıkcası benim için pek birşey farketmeyecek.

En azından böyle umuyorum. Babamın profesör olacağı okula gideceğim için rahattım.

9¾ peronundan geçip trene bindim. Boş bir yer aradık babamla. Babam bir arkadaşıyla konuşmaya gitti ve 15 dakikadır gelmedi. Oturacak bi yer bulmuş demek.

Boş bir yer bakıyodum ve 2 kişinin oturmuş olduğu kompartanın kapısını açtım.

Şey merhaba başka boş yer bulamadım. Buraya oturabilir miyim?

Luna : Tabi ki gel buyur. Bu arada ben Luna. Luna Lovegood. Ravenclaw binasındayım. Bu da Neville Longbottom , o da Gryffindor'da.

Neville : Tanıştığıma memnun oldum.

Ben de memnun oldum. Ben de Y/N. Y/N Black. Yeni geldim.

Neville : Black mı? Yeni KSKS profesörünün adı da Black'tı.

Evet çünkü kendisi babam olur. Bu arada Harry'i tanıyorsunuzdur dimi? Harry Potter.

Luna : Tanımaz olur muyuz arkadaşımız o da Hermione ve Ron'la oturuyodur muhtemelen.

Hmm iyi kardeşim sayılır kendisi de. Uzun zamandır görüşmemiştik.

Yol sandığımdan da uzun geçti. Harry ile de karşılaştık. Görmeyeli ama büyümüş. Aynı şeyi bana da söyledi. Şaşırmamız saçma aslında en son 4 yıl önce görüşmüştük.

Beni Ron ve Hermione ile tanıştırdıktan sonra hep beraber büyük salona doğru merdivenlerden çıktık.

Gryffindorlar içi kırmızı renk cüppe,
Hufflepufflar içi sarı renk cüple ,
Ravenclaw içi mavi renk cüppe,
Slytherin ise içi yeşil renk cüppe giyiyordu. Bu şekilde 4 binayı da öğrenmiş oldum.

Dumbledore: Yeni bir seneye hepiniz hoşgeldiniz çocuklar.

Birazdan 1.sınıfların seçmen şapka ile binalarını belirleyeceğimiz seçme töreni olacak. Ama önce size yeni KSKS profesörünüz Sirius Black'ı tanıtayım.

Sirius profesörlerin oturduğu masada oturuyodu Dumbledore'un sözü ile ayağa kalktı ve öğrenciler alkışladı.

Bir şey daha var ki , Bay Sirius'ın kızı Y/N Black'ta bu sene bizim okulumuza geldi. Kendisi 6.sınıf , onun da binasını belirleyeceğiz.

Y/N AĞZINDAN : Evet şuan herkes bana bakıyor. Sakin ol.

Sakin ol. Sakin ol. Sakin ol.

Seçmen şapkanın olduğu sandalyeye doğru gittim ve oturdum. İsminin Mcgonagall olduğunu yeni öğrendiğim profesör şapkayı başıma koydu.

Çok heyecanlıydım. Binaların isimlerini öğrenmiştim ama öğrenciler neye göre bu binalara gidiyordu , en ufak bi bilgim yoktu.

Şapka kafamda bir şeyler mırıldandı ve..

Hufflepuff diye bağırdı.

Hufflepuff. Hufflepuff. Ha şu sarı olan bina.

Sandalyeden kalktım içi sarı olan cüppelilerin oturdukları yeri ararken profesör eliyle oturmam gereken masamı eliyle gösterdi.

Gösterdiği masaya yani hufflepuff masasına gittim ve oturdum.

Susan : Selam ben Bones , Susan Bones. Bi şeye ihtiyacın olursa bana sorabilirsin. Bu arada yeni profesörün kızıymışsın çok şanslısın ya babanla aynı okuldasın.

Teşekkür ederim Susan. Aslında bakarsan bilmem gereken çok şey var odam , nerde kalacağım , cüppemi nerden alacağım vs gibi.

Susan : Merak etme yemekten sonra Profesör Mcgonagall'dan kıyafetlerini ve odanı öğreniriz.

Yemeği yedik ve Susan ile diğer öğrencilerin yaptığı gibi masadan kalktık.

Büyük salonun kapısından çıkarken yanımdan geçen birinden çok hoş bir koku geldi.

Ama Susan'ın bana seslenmesiyle yönümü değiştirip onun gittiği yöne doğru gittim.

Cüppemi , okul kıyafetimi , bu sene için gerek olan kitaplarımı aldım ve Hufflepuff ortak salonuna doğru gittik.

Her yerde bitkiler vardı ve çok sıcak bir havası vardı.

Susan aynı odada kaldığımızı söyleyince sevindim. Çünkü şuana kadar tanıdığım Hermione ve Luna vardı kızlardan , ne şans ki 3ümüzde farklı binalardaydık.

Odama girip üstümü değiştirdim ve yattım.

Cedric'in Ağzından : Baya yorucu bi gündü. Yeni KSKS

profesörü gelmişti ve kızı da bu okuldaydı. Kız güzele benziyordu.

Seçme töreni ve yemek bittikten sonra tüm öğrenciler gibi büyük salondan çıkmak için kapıya doğru yöneldim.

Profesörün kızı Y/N yanımdan geçmişti ve çok güzel kokuyordu. Vanilya gibi.

Yoluma devam ettim ve yatakhaneye doğru gittim.

Üstümü değiştirip direkt yatağıma girdim.

Yarım saat geçti ve halâ uyuyamamıştım.

Burnumda o koku vardı. Y/N'in kokusu.

Alt tarafı bi koku diyerek uyumaya çalıştım.




Haaiii umarım beğenmişsinizdir.

Bu arada aranızda shifting deneyen veya başaran varsa yorumlara gelin de sohbet edelim ayol.

Ben de deniyorum henüz başaramadım ama bu gece olmadı yarın Hogwarts'tayım.😎

Bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler?🤍


Cedric Diggory LoverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin