1. Bölüm : Korku Mahzeni

317 66 98
                                    

Selamlar canlarım , ilk
bölüm geldi oldukça heyecanlıyım
sizi bölümle baş başa bırakıyorum ama önce şuradan hemen yıldızların içini sarıya boyayıp tam bu satırada ne zaman başladığınızı yazabilirsiniz  
bölüm sonunda görüşürüz ✨

1. Bölüm :" Korku Mahzeni "

 Bölüm :" Korku Mahzeni "

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Toprak Kırat

Dolabımda ki son kazağımı da katlayıp tekerlekli mavi valizime yerleştirdim. Galiba artık hazırdım. Odama şöyle bir bakıp iç geçirdim. "Sanırım seni biraz özleyeceğim " dedim. Sonra açık olan penceremi kapattım ve aşağı inmeye hazırlandım. Lise hayatımın üçüncü yılına yarından itibaren başlıyordum. Bugün ise okulumun hemen yanında olan yurda yerleşmek için gidiyordum.

-"Toprak hazırlandın mı oğlum? Hadi geç kalıyorsun!" diye seslenen anneme "Hazırım anne, geliyorum." dedim. Tam valizim alıp aşağı inecekken bir şey unuttuğumu fark ettim. Yatağımın üzerinde duran kulaklık beni al diye bakıyordu. Valizime kulaklığımı da koyduktan sonra fermuarını çekip kulpunu omzuma geçirdim . Dubleks evimizin merdivenlerinden inip dış kapının yanına bütün eşyalarımı bıraktım. Sonra su içmek için mutfağa gittim ve bardağıma suyu doldururken annem de telefonunu almak için mutfağa geldi . 

-"Eksik bir şeyin kalmadı değil mi oğlum?"

-"Yok anne, her şeyim hazır. Rüzgar nerede?"

-“Onu anneannenlere bıraktı baban. İki gün orada kalacak.”

-"Vedalaşamadık ama hafta sonuna kaldı artık. Bence geç kalmayalım çıkalım hemen."

-"Hadi çıkalım." deyince anneme dönüp baktım ve “Anne sen yorma kendini oraya kadar istersen , babam beni bırakır gelir."

-" Neden yorulayım ki? Babanla beraber döneriz eve işte. Hem bende biraz hava almış olurum.”

Annem yanağımdan makas alıp kapıya doğru ilerledi. Bende onu takip ettim. Valizlerimi arabaya yerleştirdikten sonra arabaya geçtim. "Her şey tamam değil mi oğlum?" dedi şoför koltuğunda bekleyen babam.

-"Evet baba , gidebiliriz.”


*

Yarım saat sonra yurda ulaşmıştık. Arabadan indik, ama etrafın ıssız olması çok garipti. Her sene burası dolup taşardı ama bugün kimse yoktu bahçede. Belki herkes çoktan içeriye girmiştir diye düşünerek valizlerimi bagajdan aldım ve yere bıraktım. Önce anneme sıkı sıkı sarıldım. İçimde kötü bir his vardı ama bunu üstüne düşmedim. Annemle sarıldıktan sonra babamla da vedalaştım. Sonra valizlerimi de alıp yurdun kapısına doğru ilerlemeye başladım. Çok saçma bir şekilde etrafta çıt ses yoktu. İçim ürperdi, adımlarım arttıkça içimdeki ürperme yerini korkuya bıraktı. Buna rağmen adımlarımı kesmiyor aksine daha da hızlandırıyordum. Omuzumda ve sırtımda asılı olan çanta ve valizim sanki daha da ağırlaştı. Kapıya ulaştığımda arkamı döndüm. Annemler beni izliyordu. Onları endişelendirmemek için samimi bir gülümseme ile el salladım. Onlarda bana karşılık verdikten sonra arabaya binerek uzaklaştılar . 

İşte tam da o zaman içime bir şey oturdu. Nefesi kesik kesik alıyordum ve yutkunamıyordum. İçimdeki korku bana "İşte şimdi tek kaldık , artık benimlesin." diye bağırıyordu. Etrafıma baktığımda korku filminin içindeymiş gibi hissettim. Yurda açılan kapı rüzgardan gıcırdıyordu, rüzgar uğultudan ibaretti, gökyüzünü saran bulutlar güneşin önünü kesmiş adeta yeryüzünü karanlığa gömmüştü. Arkamdan gelen dalın kırılma sesi ile anında kafamı oraya çevirdim. Ama hiçbir yaşam belirtisi yoktu. Artık içimi saran korkuya dayanamayarak telefonuma sarıldım. Bir saat önce sözleştiğimiz en yakın arkadaşım olan Boran'ı aradım . Ama telefona cevap vermiyordu. Üst üste mesaj attım. Ama asla birine cevap vermedi, ya da veremedi... Yoksa , yoksa başına bir şey mi gelmişti! 

Tutsak RuhlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin