bizi yormayacağım

Start from the beginning
                                    

Kameraların varlığını hissetmedim ilk defa. Tepkilerim asla rol değildi. Öyle kapılmıştım ki dudaklarımdan dökülen mırıltılar bunu kanıtlıyordu bir nevi.

Hiç beklemediğim bir şey oldu. Boynumu vakumlamaya devam eden Taehyung bir elini hafif aralık duran dudaklarıma bastırdı. Bu sesimi boğuk hale getirmişti. Eli baskısını daha çok arttırdığında artık sesimin nasıl çıktığını ben bile kestiremiyordum. Umrumda da değildi.

Boynum ile ilgilenen Taehyung'un üzerimdeki etkisini düşünmek ile meşguldum o an.

Mantıksızdı her şey. Onunla beraberken iyi hissetmem ve uzağımdayken durgun olmam kadar mantıksız.

İlk projem değildi belki fakat Taehyung bu süreçte benden birçok ilkimi götürmüştü.

P R O M A J A

"Bugün keyfin burayı mı istedi?" Taehyung'un tam olarak adresini bildiğim evindeydik. Dürüst olmak gerekirse ikinci evim dediği yer daha güzeldi.

"Tanışacağın kişinin oradan haberi yok." Sesindeki tınıya bakacak olursam bozuk ruh halinden kurtulmuştu. Cebinden çıkardığı anahtarlar ile kapıyı açtığında kenara çekilip geçmemi bekledi. Havanın esintilerine daha fazla maruz kalmamak adına açık kapıdan içeriye adımladım, hemen ardımdan kapı kapanmıştı. "Jim, bu gece de kal." Beklemediğimi belirttiğim bir mimik ile yüzüne baktım. Tek günde birbirinden ayrılamayan iki kişiye dönmüştük.

"O niye?"

"Yarın çekimimiz yok." Önüme doğru bir adım attı. "Takılırız."

Tam o an telefonumun zil sesi duyuldu. Taehyung'a beklediği cevabı vermeden önce cebimdeki telefonu çıkarıp kimin aradığına baktım.

Jongin.

Sabah ağrılı bir baş ile uyandığı için evde dinlenmesini söylemiştim. Geceden kalma hali normal insanlara kıyasla daha berbat olurdu. Set çıkışı beni mutlaka kendisi almak istediğini söylediği o an aklıma geldi, Taehyung'un göğsünü çok hafif pat patlayıp hızlıca aramayı cevapladım. Adımlarım yerini bildiğim salona doğru ilerliyordu bu sırada.

"Haber vermeyi unuttum. Bu gece bir arkadaş ile beraberim, sen eve geç."

"İkinci gün yine yalnız dolanmaya başladın Park Jimin. Bu hoşuma gitmiyor."

"Sıkıntı yok. Kendini bana bağlı hissetme üstelik. Her gün yanıma gelmek zorunda değilsin."

"Bunu milyon kez konuştuk Min. İstediğin için değil, istediğim için yapıyorum." Derin bir nefes verip cevap vermeme fırsat tanımadan devam etti, "Neyse. Dikkatli ol. İhtiyacın olduğu zaman aramayı unutma."

"Tamamdır, görüşürüz." Kısa telefon görüşmemiz böylelikle sonlandığında elimdekini koltuğa attım. Tam o an Taehyung salon kapısından içeriye girmişti. "Arama sebebi?" Söyleyeceği ilk şeyin bu olmasını beklemiyordum. Kaşlarım çok hafif havalandı tepki olarak. "Merak etmiş."

"Sebep? Çocuk musun?"

"Yakın bir arkadaşımdı Jongin. Geçenki olay yüzünden yalnız kalmamı istemiyor."

"Kendini koruyamıyormuşsun gibi."

Ellerim cebime girdi. Nefes verdim bu sırada. O anın etkisini hala üzerimden atabilmiş sayılmazdım, garip bir hissiyatı vardı. "Teknik olarak evet, kendimi taşlardan koruyamıyorum."

promaja, vminWhere stories live. Discover now