bizi yormayacağım

En başından başla
                                    

Yönetmenin sesi duyuldu. Kameralar tekrar kayda girdiğinde yapacağımız belliydi.

O kadar hızlı ilerliyorduk ki bir an yaşadığımız anın gerçekliğini sorgulama ihtiyacı hissetmiştim içimde. Yejun ve Siu ile sanki bambaşka bir aleme geçiyorduk. Etrafımızdaki kamera ve insanların varlığı hiçbir anlam ifade etmiyordu. Onların ruhları ve bizim bedenlerimiz, sahneler bundan ibaretti.

Taehyung komut alsada bekledi bir müddet daha. İnsanların düşünceleri ilgi alanıma girmezdi fakat Taehyung'un bu zamanlarda ne düşündüğünü deli gibi merak ediyordum. Sonumuzun nasıl olacağıda merak ettiğim bir başka konuydu.

Dudakları, kafamda dolanan bütün düşünceleri altüst etti bir anda. Gözlerim benden habersiz kapanmışken göğsündeki elimi yanağına çıkardım refleks ile. Yıllar olmuştu sanki onu hissetmeyeli.

Başını çok hafif yanladı. O an dudakları sahip olduğu naifliği bir kenara bırakmış ve dişlerini geçirmişti alt dudağıma. Neye uğradığımı şaşırdım. Acı büyük olmasada bu beni rolden koparmıştı. Geriye çekileceğim an belimdeki kolları bunu bekliyormuş gibi gevşetmedi kendini. "Senaryoda ısırmak yoktu." Tüm negatif duygulardan uzak kurdum bu cümleyi. Taehyung o an bakışlarını arkamda kalan yönetmene çevirmişti. "Üzgünüm. Sahneleri karıştırdım."

"Kendinize gelin beyler. Devam ediyoruz."

Dilim dudaklarımı turladı refleks ile, yönetmenin sesindeki ima hiç hoşuma gitmemişti. Kameralar kayda girdiği an Taehyung yeniden birleştirdi dudaklarımızı. Gözlerimi kapatıp sadece hissettiğim ona odaklandım. Öpüşmesini çok iyi biliyordu.

"Yönlendir." Mırıldanıp dudaklarına tekrar kapandım, ellerim yakasını kavradı bu sırada. Balkon kapısına doğru geri geri adımlarken onu da çekiştirmeyi ihmal etmiyordum. Yönetmenin sesi duyuldu o an, "Kestik."

Yavaşça geriledi Taehyung. Ayrılırken hiçbir zaman aceleci davranmazdı.

"Hazır mıyız?" Sadece benim duyacağım şekilde mırıldandı, neyi kastettiğini anlamam uzun sürmemişti. Omuz silktim. "İşimiz bu." Beklediği cevap buymuş gibi yan bir gülümseme sundu bana. Etrafımızdaki insanları umursamadan aynı şekilde karşılık verdim bende. O an ne kollarının arasında olmak anormal gelmişti, ne de birilerinin bu yakınlığımıza şahit olması.

Kafamda dönüp dolaşan tek şey artık çekimi bitirmek istediğimdi.

Dakikalar sonra yatağın yanında yerimizi aldığımızda son ayrıntıları konuşuyorduk. Yönetmen bölümün bitiş sahnesini çektiğimiz için uzun tutmak istemediğini söylemişti. Bu ikimizin de işine geliyor sayılırdı aslında, Taehyung'un da bugün çok keyif aldığını söyleyemezdim.

Tıpkı onun gibi üzerimdekinden kurtuldum.

Sahne başlangıcı Taehyung'un üzerime düşmesi ile başlayacağı için yatak ve bedeni arasında dikiliyordum. Gözleri yüzüm hariç her yerdeydi. "Jimin'in saçını biraz dağıtın." Yanıma gelen herhangi bir çalışan saçlarıma verdiği dağınık efektten sonra yerine döndü. Hemen ardından yönetmenden duyulan kayıt sesi ile Taehyung'un elleri anında yanaklarımı kavramıştı. Ben daha ne olduğunu anlayamadan yatağa düşmemizi sağladığında dudaklarımı esir almış dudaklarına doğru kısık bir mırıltı bıraktım. O ise sabırsız dudaklarını boynuma kaydırdı. Göğsüm derin nefesler eşliğinde kalkıp iniyordu.

promaja, vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin