Mehru ~3

639 56 228
                                        

Medya: Mehru Zan

Kitabı beğenmenize olumlu yorumlarınızın, geri dönüşlerinizin hepsi için çok teşekkür ederim..

İyi okumalar 💙👌

...

Hatırlatma

" Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş, nasıl yaşadım on yıl bu evde ? Bir gün duvara resim asmak gelmedi mi  içimden ? Ben ne yaptım ? kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşadım korkusu ile hiç yaşamadım." diyordu ama ben yaşıyorum.

Sessizce fısıldadım "Sana inat.. Sana inat yaşıyorum ve yaşamayada devam edeceğim Alpaslan Zan.."

...

Etraf resmen curcunaya dönmüştü bugün sergi var diye.

Ev desen ev gibi değil diğer taraf ne halde sormak bile istemiyordum.

Tabloları götürmek için gelen çalışanlardan tutun şuan tepemde dikilen dört tane beni hazırlayan makyöze kadar herkes burdaydı.

Seray ablaya kaç defa anlatmak istesemde kadın yine kendi bildiğini okuyordu, neymiş "seni Seray Erten hazırlıyor, sus otur oturduğun yerde !"

O da onların gösterişli dünyasından da olsa pamuk gibi bir kalbe ve merhamete sahipti, yeri geliyor bana ablalık elinden geldiğince de bir anne şevkati göstermeye çalışıyordu.

Bunları düşünürken Kerim bana dönüp makyajımı nasıl istediğimi sorduğunda saçlarımın yarısına gelindiğini anladım.

"Fazla abartmadan en sade makyajını yapıyorsun Kerim, sonradan bozuşmayalım." dediğimde Kerim gülüp eline masanın üstündeki  fırçalarını almaya başladı.

O sırada çalan telefonuma baktığımda Arel'in aradığını görmemle ayağa kalkıp diğerlerine elimle bir dakika işareti yaptım.

Odadaki balkona çıktığım gibi telefonu açarak kulağıma koydum.

"Ablam, bügün muhteşem işlere yine imza atmışsın gelip görmemek olmaz değil mi ?" dediğinde yüzümde bir gülümseme olmuştu.

"Tabi Arel bey gelin de sizin bir kulağınızı çekeyim ben."  dediğim anda Arel gülmeye başlamıştı.

"Ablam bana kıyamaz biliyorum o kadarını." dediğinde asıl konu aklıma geldiğinde sesim istemsizce sert çıkarken "Papaz olma onlarla gelmene gerek yok !" dediğimde Arel cevap veremeden içerden çağırdıklarında Arel'e görüşürüz diyip telefonu kapatarak içeriye geçtim.

İçimi bir huzursuzluk kapladığı anda derin bir nefes alarak sandalyede arkama yaslanıp işlerinin bitmesini bekledim.

Tüm işler bittiğinde saat akşam beşe geliyordu ve  bir saat sonra mekanda olmamız gerekiyordu, ben ne yapıyordum peki Seray ablanın elbiseyi getirmesini bekliyordum.

Kollarımı birbirine bağlayarak omzumu duvara yasladığımda balkon camından dışarıyı seyrediyordum, evde yankılanan zilin sesi ile aşağı inip kapıyı açtığımda bana kocaman gülümseyen bir Seray abla vardı.

ℳ𝑒𝒽𝓇𝓊Where stories live. Discover now