YAN KARAKTER | Texting

FİNAL

ulasates: İnsan sevgilisinin sürdüğü ojeyi silmeye de kıyamıyor

4 yorum

@furkangoktas: Yakışırrr

@asenapamuk: Ne yetenekli bir gelin

@ddurubulut: O ceket ne aşık oldum

@ulasates: @ddurubulut Bir kere de beni sev be kadın

***

Ulaş

Yatağımda bir o yana, bir bu yana dönüp dururken Duru'yu düşünmekten uyuyamayışımın 3. saatine girmiştim. Saat gece 4'e geliyordu ve benim gözüme hâlâ bir gram uyku girmemişti. Bundan birkaç saat sonra uyanıp okula gidecek biri için bu saatte ayakta olmam hiç de akıl işi değildi. Ama aklım beni bırakıp gideli epey olmuştu.

Nefesimi dışarıya üfleyip telefonumun ekranını açtım ve Duru'yu aradım. Duru genelde bu saatlerde uyanık oluyordu. Uzun zamandır bu saatlerde konuşmuyorduk gerçi. Gece 4 gibi ayakta olmasının sebebi ablasının başında beklemesiydi ama artık ablası ruhsal anlamda iyileşmişti.

"Siktir." diye mırıldanarak telefonu kapatacağım sırada Duru, telefonu açtı ve ömrüm boyunca aklımdan silinmeyecek uyku mahmuru sesiyle konuştu.

"Ulaş?"

Sadece ismimi söyleyerek beni eritmesini aklım almıyordu. Sesi hafifçe çatlıyordu, gözlerini bile aralayamadığını hayal edebiliyordum. Şu an orada olmak için neler vermezdim...

"Uyuduğunu tahmin edememişim. Bu saatlerde hep ayakta olurdun ya."

"Evet." diye mırıldandı uykulu uykulu. Hafifçe gerneştiğini duydum. Galiba şu an beni çıldırtmaya çalışıyordu. "O rutinimi bırakalı çok oldu. Artık normal insanların uyuduğu saatlerde uyuyorum. Bir şey mi oldu? Sen niye aradın?"

Sesindeki endişeye son vermek için hızlıca "Yok, bir şey olmadı." demiştim. Rahatlarcasına nefes verdiğini duydum. Nedense benim için bu kadar endişelenmesi hoşuma gitmişti.

"Sesini duymak istedim."

"Uyuyamadın mı sen?"

"Uyuyamadım." diyerek yakındım. "Hem de neden, biliyor musun? Senin yüzünden."

"Ben ne yaptım ki?" Masum sorusuyla gülümserken onun uykulu bu halinin beni ne kadar eğlendirdiğini fark etmiştim. Keşke şu anda yanında olabilseydim. Gerçi yanında olsaydım iyice kalpten giderdim. Uykulu sesi bile beni bu hale düşürüyorsa bir de dağılmış saçlarını ve şişmiş yüzünü görürsem olduğum yere yığılırdım.

"Bilmem, ne yaptığını sen düşün istersen."

"Ulaş, benim beynim çalışmıyor şu an. Bir yüzümü yıkayıp gelsem olur mu? Öyle konuşmaya devam ederiz."

"Hayır, hayır. Dur." dedim aslında bunu gerçekten yapmasını isterken. Yine de kıyamamıştım. Gerçekten uykuluydu.

"Sen uykuna geri dön. Ben seni düşünmekten uyuyamamıştım. Şimdi sesini duyduğuma göre sabaha kadar bunu düşünür ve hiç uyuyamam."

Söyleyeceklerime vereceği tepkiyi merakla beklerken Duru, iç geçirip oldukça romantik bir şey yaptı.

"Tamam." diye mırıldandıktan sonra telefonu suratıma kapattı.

Şaşkınca ekrana bakarak geçirdiğim birkaç dakikanın ardından gülmeye başlamıştım. Bana diyordu ama onun da benden aşağı kalır yanı yoktu. Ben ne kadar deliysem Duru da en az o kadar deliydi. Furkan'ın da deyimiyle... Melek yüzünün ardında oldukça sinsi biri yatıyordu.