Beril'in yanına gittigimizde onunda elinde 38383 tane şey vardı. Bi ben evlatlık kalmıştım.

Demir bu tür günleri sevmedigimi çok iyi biliyordu. Dogum günümde bile tüm gün uyuyan kişiyim.

Ordan çıkıp bir kafeye geçtik. Elimdekilere yere yıgdıktan sonra oturdugum yere iyice yayıldım ve telefondan flappy bird (kuş aşkım) oyununu oynamaya ve kuşa sövmeye başladım.

Biri gözlerimi kapattı.

"Bil bakalım ben kimim?"

"Immm kimsin?"

"Hadi ama tahminde bulun"

"Ayfer Mahmut Gökhan Fahriye Naciye Şefi-KİMSİN AMK?"

Ellerini gözlerimden çekio önüme geçti

"OHA YARENNNNNĞ"

Birbirimize sıkıca sarıldık ve o da elindeki 28388 tane eşyayı yere bırakarak yanımıza oturdu. Beril rahatsız olmuş olacakki suratı asıldı. Kıskandı pezom :);):);):):)

Efe kolunu Yaren'e atarak yanagüna sulu bir öpücük kondurdu.

Beril ve ben onlara ufo görmüş masum köylü gibi bakarken bagırmaya başladım

"OHA OHA OHA SİZ ÇIKIONUZ MUU?"

Herkes bana bakmaya başlayınca (çk popiyim qes s.s.s.) onların bakışlarına aldırmayıp ikisinin yanına gittim.

"VAY PEZOLAR DEMEK ÇIKIYONUZ HA"

Ikisinin yanagını sıkmaya başladım.

"Ay ay benim pezolarım büyümüşte çıkıyorlar mı ay canlarım"

"Derin napıyon ya yanagımı siktin"

'Bu qadar işqence yeter' düsüncesiyle yerime oturdum. Onlarda sevinmiş olacak ki gülümsediler.

Tekrar gözlerim kapandıgında derin bir nefes aldım.

"Ben kimim"

"Insan?"

"Dogru bildin" diyip önüme atlayan Can'a göz devirdim. Beni yanagımdan öptükten sonra Beril'in üstüne atladı resmen.

Iki çift karşımda yiyişip/gülüşürken kendimi 3 çocukla sokaga atılmış 29 yaşındaki melek subaşı gibi hissettim.

"E OLMUYOR AMA BÖYLE BENDE SEWGLİMİ ARICAM"

Dördüde beni takmayıp yiyişmeye devam ederken Demir'i aradım.

"Efendim Derin"

"Nerdesin?"

"Napıcan?"

"Demir sikerim seni de işinide. Nerdeysen direk yanıma uç"

"Işim var Derin"

Telefonu yüzüme kapattıgında gözlerimin doldugunu hissettim. Son 1 hafta hep aynı şeyi yapıyordu..

"Ee şey ben eve gidiyorum film izlerim belki görüşürüz"

Ilk defa sakin konuştugum için hepsi bana baktı.

Onları arkamda bırakarak kafeden çıktım ve eve yürümeye başladım. Kulaklıklarımı takıp rahatlatıcı bir müzik açtıgımda son 1 haftayı düşündüm.

Lanet okul açılmıştı ve tonlarca ödev vardı. Demir bana soguk davranıyordu ya da ben öyle hissediyordum. Teyzem bir adamla görüşüyordu.

Ben bunları düşünürken kulaklıgım kulagımdan çekildi

"Ya napıyon Umut ya"

"Ne oldu canın sıkkın gibi"

Yaz UykumOnde histórias criam vida. Descubra agora