Bölüm 12: İnanç Atlayışı

En başından başla
                                    

"Kapa çeneni." Yibo atıştı, gözleri yeşil renkte parlıyordu.

Yeşil bir alev girdabı çevresini sardı ve hemen Xiao Zhan'ın yanına ulaştı. Tanrı, insanı nazikçe aldı ve bir ateş patlamasıyla birlikte ortadan kayboldu.

--

Yibo, Xiao Zhan'ın dairesinde kollarında insanla göründü. Yatak odasına yöneldi ve onu yavaşça yatağa yerleştirdi.

Yatak ağırlık karşısında gıcırdadı ve çarşaflar hafifçe kırıştı. Xiao Zhan, dünyayı umursamadan, huzurlu bir şekilde kendi yatağının rahatlığıyla yumuşak bir iç çekti. İnsan yastığı kucaklamak için döndü, yorgan da vücuduyla birlikte hareket etmişti.

Yibo diğerini gözlemleyerek yatağın yanına oturdu. Xiao Zhan'ın yanağına sürtmek için bir elini kaldırdı ve insanın bilinçsizce eline nasıl sokulduğunu görünce yumuşadı.

İnkar etmenin bir anlamı yoktu. Doğruydu. Aşık olmuştu. Yıkım Tanrısı bir insana aşıktı.

"Zhan-ge..." Yibo fısıldadı. Xiao Zhan'ın elini kendi elleri arasına aldı ve yumuşak bir öpücük kondurdu.

Onu bırakmak istemiyordu. Zhan-ge'sini bırakmak istemiyordu.

Yibo yeni fark etmişti- sonunda sevilmenin nasıl bir his olduğunu keşfetmişti ve şimdi tıpkı onu kaybedecekmiş gibiydi. Ama ne yapması gerekiyordu? Ne demesi gerekiyordu? Öyle yapmasaydı ölümünün sebebi de o olabilirdi.

Ölüm.

Xiao Zhan, Yibo onunla kalırsa ölecekti. Yibo yutkundu, kalbi korku ve acı içinde büküldü. Bunun olmasını istemiyordu. Böyle bir şeyin olmasına asla izin verilmemeliydi.

Ancak onun gitmesine izin vermek istemiyordu. İstemedi.

Ama mecburdu.

--

Xiao Zhan uyanıp onu çağırdığında oradaydı.

"Yibo!" Seslendi.

Hemen dışarıdaydı, Xiao Zhan'ın ona tekrar tekrar seslenişini dinliyordu. O burada, Zhan-ge. Burada.

Xiao Zhan, şehrin her yerinde ikisinin birlikte olduğu yerlere koşarken onu takip etmişti. Ofis, restoran, göl ve hatta ilk karşılaştıkları sokak.

''Yibo!''

Yibo burada, Zhan-ge.

"Yibo!" İnsan ağlıyordu. ''Yibo, lütfen! Çık ortaya!''

Seninleydi. O hep seninleydi.

Xiao Zhan başını salladı. ''Nerede olduğunu biliyorsun! Sorularımdan kaçıyorsun çünkü onun nerede olduğunu biliyorsun ve bana söylememeni söyledi." Xiao Zhan, Haikuan'ın geri adım atışına karşılık ona doğru bir adım attı. ''O iyi mi? Yaptığım bir şey yüzünden mi? Neden ortadan kayboldu? Sana bir şey söyledi mi?''

Haikuan, dişlerini gösterdi ve ellerini yumruk haline getirdi, ta ki duraksayana kadar. Gözleri titriyordu.

Ona dokunma. Ona dokunursan ölürsün.

Yibo hiçbir şey yapamadı, Xiao Zhan çökerken, geceye umutsuzca bağırırken gözyaşları akıyordu.

"Yibo... Gitme... beni bırakma."

Yapması gerekiyordu. Yapmak zorundaydı, Zhan-ge.

''Beni sevdiğini söylemiştin...''

Yibo seni seviyor. Seni çok, çok fazla seviyor.

Forcing Me To Love You Isn't Fair Play | YiZhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin