BÖLÜM 3

12 3 0
                                    

Uyandığım da sabah olmuştu. Fatih kahvaltı hazırlayıp beni uyandırmaya gelmişti. Kapıdan içeri girip uyandığımı gören Fatih her zaman ki gülümsemesiyle kocaman gülümsedi. Onun o gülümsemesi içimi ısıtmıştı. Yavaş, yavaş yataktan doğruldum. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya yöneldim. Tost yemeyi çok severdim. Fatih'te tost yapmıştı. Kokusu evin koridoruna yayılmıştı. Banyoya yaklaştığımda kapının kolunu tuttum tam o sırada içeriden Rıfat amca çıkmıştı. Hafif bir tedirginlikle;

  ( Sara: Özür dilerim Rıfat amca fark edemedim burda olduğunuzu.)

Rıfat amca gülümseyerek yanımdan geçip oturma odasına yöneldi. Hastaneden çıkalı iki gün olmuştu. Ne babam ne de abimler gelmişti. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım aynaya baktım. Kızıl saçlarım epey bir yağlanmıştı kötü görüyordu. Maviye çalan gözlerimin altı epeyce morarmıştı. Hala daha yediğim dayağın acısı gitmemişti vücudumdan. İçeriden Fatih seslenmişti.

   (Fatih: Sara hadi gel çayını doldurdum soğumasın.)
 
Bense hala ne yapacağımı bilmemişliğin verdiği yorgunlukla aynaya bakıyordum. Ne olacaktı şimdi ne abilerim ne babam gelmişti buraya ne de annem bir kere bile aramıştı. Acaba ablam burda olsaydı nasıl olurdu. Onu çok özlemiştim neredeyse beş senedir ne sesini duydum ne de yüzünü gördüm öylece çıkıp gitmişti hayatımızdan. Fatihin banyoya doğru geldiğini hissederek kapının kolunu kavradım ve kapıyı açtım. Bana bir şey olduğunu düşünerek yanıma geliyordu. Öyle sıcak gülümsüyordu ki her gülmesinde yine seviyordum onu, onunla bir yuva kurmayı hep hayal ediyordum belki bu trajik olay evlenmemiz için hızlıca bir karar almamıza neden olur. İçeri geçip Fatihin kurduğu masanın başına oturduk, çayımı bana doğru uzattı. Rıfat amca genzini temizleyerek konuşmaya başladı.

   (Rıfat: Sara kızım burda kalmaya ne kadar devam edeceksin biliyorsun burası küçük yer laf, söz etmeye başlarlar. Bizim buranın insanı yüze gülüp arkadan konuşmayı çok severler bilirsin.)

  Fatihin yüzüne baktım o ise önündeki tabağa bakıyordu. Yüz ifadesini çözememiştim. Üzgün bir şekilde çayımdan bir yudum aldım ve Rıfat amcaya cevap verdim.

    ( Sara: Bugün kendimi daha iyi hissediyorum Rıfat amca babam veya abilerim de eve gelmiştir. Bugün eve geçerim.
    Rıfat: Beni yanlış anlama güzel kızım ben senin içinde diyorum bunca yıldır tanıyorum seni hassas bit kızsın sen yediğin dayağın acısı yetmezmiş gibi insanların arkandan konuşmasını kaldıramazsın sen bilirim bunu.)

  Haklıydı arkamdan konuşmalarını da kaldıramazdım. Dışarıdan güçlü bir yapıya sahip gibi görünüyordum ama aslında hiçte öyle değildim. Çabuk kırılır ve üzülürdüm. Rıfat amca çok haklıydı ne oğluyla evliydim ne de bir akrabalığımız vardı. İnsalar bir, iki güne kalmadan arkamızdan konuşmaya başlarlardı. Ama Fatih nedem babasına bir şey söylememişti anlam veremedim. En azından biraz daha burda kalacak demesini bekledim ama demedi onunda sıkıntıları vardı. Hissediyordum benim için gerçekten üzülmüştü. Kahvaltıyı yaptıktan sonra bir iki parça eşyamı toplamak için odaya geçtim. Fatih'te masayı topluyordu içeride konuşmalar olduğunu anlamıştım ama sesleri net bir şekilde duyamıyordum. Yavaşça kapıyı açtım ve usul, usul oturma odasının kapısına yanaştım. Fatih hem sofrayı topluyor hem de babasına bir şeyler söylüyordu.

  (Fatih: Saranın yanında sana bir şey söylemedim baba ama dediğin şey çok yanlıştı. Kızı evden kovar gibi konuştun. Biliyorsun ki biz onunla evleneceğiz, evleneceğim kıza sahip çıkmak benim görevim. )
 
  Biliyordum Fatihin sessizliğinin altında elbet mantıklı bir şey yatıyordu babası sırf benim yanımda rencide olmasın diye susmuştu iyiki de susmuştu düşündüğüm zaman Fatihin yaptığı şey çok doğruydu. Hemen hızlı adımlarla odaya geçtim konuşmanın geri kalanını duymak istememiştim. Elimdeki kıyafetleri bir poşete koydum ve saçıma topuz şekli verdim Fatih yanıma gelerek " hazırlanmışsın sevgilim dedi" ben de ona kocaman gülümseyerek "gitme vakti sevgilim ama bu gidişin güzel bir gelişi olacak" diye cevap verdim, kollarını iki yana açarak en içten ve en sıcak şekilde sarıldı bana kalbinin atışını kalbimde hissediyordum. Onu öyle seviyordum ki bu sevgi bütün acılarımı hafifletiyordu.

VEYLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin