BÖLÜM 1

587 59 21
                                    

Bu kitabın benim için anlamı derin, büyük, kıymetli. 

ÖN SÖZ

Bu kitabı aslında sadece kızımın bana çekinip soramadıklarına cevap niteliğinde yazmayı planlamıştım. Sonra ortaya öyle güzel bir eser çıktı ki, tüm annelerin, ablaların, hatta akrabaların, kızlarının okuması gerektiğini idrak ederek, geniş bir çerçeveyle ele aldım.

Ve şimdi diyorum ki, iyi ki yazmışım. Aşkı tenden ibaret sanan bir nesil yetişiyor. Günahı, sevabı bilmeden büyüyorlar -büyütüyoruz.

Umarım minik bir ışık olsa da anlatmak istediğim kalbinize dokunup içinizde yer edinir.

Yazım sürecinde bana destek olan herkese minnettarım, güzel desteği ve yardımlarından dolayı bazı dostlarıma ise müteşekkirim.  Şimdi kitabı okumayan, alamayan, okuyamayanlar için tekrar yayımlamaya karar verdim.

sizi seviyorum. 

***

Ve Çiçek; köklerinden kopup

dikildiği saksıda yaşamak için dimdik durdu;

Elif gibi.

BİRİNCİ BÖLÜM

Kiraz çiçeklerinin yerlere halı misali saçıldığı bir kıvrımdan geçmişti yalın ayak. Hep merak ederdi kiraz çiçeklerini ama yakından görmek hiç nasip olmamıştı. Oysa ne kadar da güzellermiş, bir doğa mucizesi.

Üzerinde kırmızı bir elbise, başında aynı renk şal, oysa kırmızı giymeyi sevmezdi Çiçek. Dikkat çekmeyi uygun bulmazdı. Ama şimdi kendini hem güzel, hem de eşsiz hissederken bunu umursamıyordu. Rüzgârın şarkıları eşlik ediyordu teninin gül kokusuna. İçinde öyle ferah bir huzur, gözlerinde alabildiğine bir merak, yolun sonuna uzanmaya çalışıyordu hızla. Yanındaki yâreni bile geride bırakıyordu bazen bu uğurda.

Eteğinin tiril tiril yapısı bacaklarına sürtünüp salınırken, parmakları yanındaki uzun boylu çiçekleri okşayarak nemli dokunuşunu ruhuna hissettiriyordu.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordu genç merakla.

Arkasındaki yârenden ses gelmedi. "Çok merak ediyorum." dedi nazlanarak. Zaten bir ona nazlanır bir onda kendini değerli hissederdi. Gözleri öyle bir ışıldıyordu ki etrafı izlerken, bakan kör olmamak için gözlerini kısıyordu.

"Az kaldı sabret." dedi o tanıdığı, huzur bulduğu ses. Ne zaman konuşsa, kendini duâdan bir kozanın içince saklanıyor gibi hissederdi.

"Neye az kaldı?" diye sordu kız daha da heyecanlanarak.

"Kaderine!" dedi buruk bir ses.

Sonunda yol bitti. Hafif bir meltem sürtündü şalının kumaşına, teninde dans etti güneşin huzmeleri. Karşısındaki manzaraya bakarken içi ürperen Çiçek, nefes alamadan durdu her zaman hayalini kurduğu şehrin seyrine. Hayâlini kurduğu şehre böyle bir şekilde bakmayı hiç hayal etmemişti. Öyle güzeldi, öyle naif ve bir o kadar imkânsızdı ki.

"Neden geldik buraya?" diye sordu hevesle sağdan sola koşturan gözleri sislenirken.

"Beğenmedin mi sana hazırladığım sürprizi?" diye soruyla karşılık verdi ona dünyaları bağışlayan adam.

"Beğenmez miyim dedem? Hep hayal ettiğim yer, hep gelmek istediğim, gelip de görmek istediğim yer ama zamansız oldu sanki. Şaşkınlığım bu yüzden."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EDEP ÇİÇEĞİ (DUÂMDASIN-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin