19: minami-chan's jewel shotaro-kun

472 88 72
                                    

Na Jaemin, dünkü aile krizinin ardından tekrar arkadaşlarının arasına dönmüştü ve her zamankinden daha enerjikti. İyi hissettiği yüzünden belliydi, öyle ki Aeri bile onun daha önce hiç bu kadar mutlu olduğunu görmemişti.

"Çıkıyor falan mısınız siz?" diye sordu genç kız, kaşıyla Jimin ile Jaemin'i işaret ederek.

Jimin, reddetmeden onaylar gibi başını salladı. Jaemin ise her zamanki gibi işin dalgasındaydı.
"Dün anneme bir ateş püskürüşü vardı, görmeniz gerek! Ateşli ejderham benim, nasıl çıkma teklifi etmeyeyim! Evlenme teklifi ettim aslında da 'Şansını zorlama.' dedi."
Hepsinden ufak bir kahkaha koparken, Jimin bile hafifçe güldü ve erkek arkadaşının omzuna vurdu.
"Cıvıma! Cıvıma!"
"Emredersiniz, özür dilerim!" dedi Jaemin, hazır ola geçmesine rağmen sululuk yaparak onun yanağına bir öpücük kondururken.

Minami ve Shotaro, birbirlerine gururlu birer bakış attılar ve onaylar gibi bir ifadeyle başlarını salladılar. Kendilerini çocuklarına eşler bulmuş evli bir çift gibi hissediyorlardı. Bu da Shotaro'nun gereksiz duygusallıktan dolmuş, yavru köpek gözlerini açıklıyordu.

"Hepinizin sevgilisi var..." diye mırıldandı genç çocuk, fark etmeden sarkıttığı alt dudağıyla.

Onun ağlamak üzere gibi duran ifadesi Teen Spirit'i ve kız arkadaşını paniğe sürüklerken, Liu Yangyang telaşla bağırdı.
"Benim yok! Benim yok, ağlama!"
Minami ona aynı Shotaro'nunki gibi bir ifadeyle döndü ve dudağını sarkıttı.
"Minjeung?"
Yangyang gergince gülerek başını iki yana salladı ve ensesini kızarana kadar deli gibi ovuşturmaya başladı.

"Şey... Yani... Belli bir şey yok daha... Sadece deniyoruz... Her şey çok yeni..."

Yangyang, kendi kendine kızararak bir kenarda nasıl Minjeung'la ciddi bir ilişkisi olmadığı hakkında mırıldanırken, grubun geri kalanı ise onunla dalga geçmekle meşguldü.

"Kutlama yapmak şart oldu, desenize." dedi Jeno, tek kolunu Aeri'ye atmış bir şekilde.
Shotaro, 'kutlama' kelimesini duyar duymaz başını onaylar gibi salladı ve gözlerini sessizce oturmakta olan Dongju'ya çevirdi. Bundan sonra o da onların arkadaşıysa eğer, Teen Spirit'i öğrenmeye hakkı vardı. Dongju da izlenildiğini hissetmiş olacaktı ki ufak bir gülümsemeyle başını salladı.
"Evet, evet! Kutlama yapalım!"

"Yanlış anlama, Dongju..." diye mırıldandı Shotaro, araya girerek.
Ciddi, hatta gergin bir ifade Dongju'nun tüm yüzüne yayılmıştı.
"... Ama neden bir anda arkadaşım olmaya karar verdin? Benden nefret ettiğini sanıyordum."

Dongju, düşünür gibi gözlerini yukarı çevirdi.
"Yanınızda olduğumdan beridir sana düzgün bir özür sunduğumu hatırlamıyorum, bu yüzden iyi niyetimi sorgulamanı anlayabiliyorum..."

"Bu salağın o kadar kelime haznesi var mıydı ya?" diye sordu Aeri, içeceğinden bir yudum almadan önce.

"... Bu yüzden size karşı dürüst olacağım. Öncelikle önceki davranışlarım için üzgünüm, çevremin davranışlarımı etkilemesine izin vermemeliydim. İkincisi, gözümü açan kişi Jo Serim adında bir kız oldu. Minami'nin de arkadaşıymış. Yılbaşı gecesi tanıştık. Doğrusu, onun gibi iyi birinin yanına o pislik erkek arkadaşından daha çok yakışacak, iyi bir adam olmak istiyorum. Kendimi açmak ve ifade etmek konusunda pek iyi değilim ama neden çevremi değiştirdiğimi ve senden özür dilediğimi umarım anlamışsındır, sen zeki bir çocuksun, anladığını biliyorum. Öyle işte..."

Shotaro, bir şey söylemek için ağzını açsa bile, yanındaki kız arkadaşı onun lafını kesti.
"Bu geceki kutlamaya..." dedi Minami, dalgın bir gülümsemeyle.
Gözlerini Dongju'ya çevirdi ve kocaman gülümsedi.
"... Serim'i de çağıralım!"

akogare ➵ osaki shotaro✔️Where stories live. Discover now