"Onur. Özür dilerim."

Başını bana çevirdi.

"Neden?"

Sessiz kaldığımda ellerini ellerimden çekip yüzümü avuçları arasına aldı.

"Ben çocukluğumu da gençliğimi de seninle tekrardan yaşıyorum geleceğimi de seninle yaşayacağım İnşaAllah. Sadece bir an geçmişe gittim. Ama şimdi çocukluğumuza dönelim ve izleyelim."

Alnıma bir öpücük bıraktığında telefonunu çıkardı. Söylediğim çizgi filmi açtığında önümüzdeki masanın üzerine koydu.

İzlemeye başladığımızda bir yandan da çikolatalı sütlerimizi içiyorduk.

Başımı bir ara Onur'a çevirdiğimde meraklı gözlerinin yanı sıra yüzündeki gülümsemesi ile izlediğini gördüm.

Biten süt kutusunu elimde tutarken onu izlemeye devam ettim.

Çok güzel bir yüreği vardı. Çatlakları vardı. Hüzünleri, mutlulukları vardı. Her şeyiyle çok güzel bir adamdı Onur. Baktığımda umut kaynağı olarak görüyordum onu. İnanmaktan asla vazgeçmiyordu ve hayran kalıyordum onun bu özelliğine.

Başını kısa bir an bana çevirdiğinde gülümsedi.

"Ne oldu?"

"Eşime bakıyorum bakmayayım mı?"

"Bak tabi de. Kalbimize mi indireceksiniz Vişne Hanım?"

Güldüğümde aklıma gelen şeyi söyledim.

"Geçende dışarı çıktım. Bir arkadaşım arkamdan Gülşah diye seslendi. Yürümeye devam etmişim omzuma dokununca durdum. Vişne'ye çok alışmışım."

"Ben de öyle. Vişne demek hoşuma gidiyor aynı zamanda. Çünkü kesinlikle seni anlatan bir tabir bence."

"Nasıl yani?"

"Çünkü."

Masadaki telefonu kapatıp tek bacağını katladığında yönünü bana döndü.

"Senin ekşi özelliklerini de gördüm tatlı hallerini de. Mesela ilk zamanlar nasıldın şimdi nasılsın? Kesinlikle tam bir Vişnesin."

Güldüğümde dizine koydum başımı. Saçlarımı okşarken sorusunu sordu.

"Bizim bir uyarlama işi vardı ne oldu o?"

"Daha zamanı var hayatım onun."

"Hadi bakalım öyle olsun."

🍒🍒🍒

Elindeki beyaz defter ile koşturan miniklerin adım seslerini duyduğumda gözlerimi açtım.

Bir dakika o tahmin ettiğim şey mi?

Ayaklandığımda Onur'a baktım. Uyuyordu.

Yanlarına gittiğimde konuştum.

"O ne minnaklarım?"

"Bilmem üzeyinde Vişne 2 yazıyor."

"Verir misiniz bana onu?"

"Neden veyelim?"

"Çünkü bu bir sürpriz. Ve daha hazır değil."

"Ay bu senin yazdığın masallardan mi yoksa?"

Başımı salladım gülümseyerek.

"O zaman al."

Uzattığında aldım ve koridordaki dolabın üstüne koydum.

"Eniştenizi uyandıralım mı?"

Vişne | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin