3.Bölüm

522 28 87
                                    

--HATIRLATMA--

Hazırlanıp aşağı indiğimde beni bekliyorlardı. Bekletmeden hemen aşağı indim. "Evet kızlar nereye gidiyoruz ?" İzel ve Sumru şaşkınlıkla beni süzdü.

***
Sormama gerek kalmadan Sumru, "Burada böyle giyinemezsin.Geldiğin yerde ailen seni rahat bırakmış olabilir ama bizim yanımızda asla böyle dolaşamaz.." Cümlesini bitirmesine İzel izin vermedi ve bir çimdik attı,canı yanmış olacak ki yüzünü buruşturdu. Anlaşılan bu kızla problem yaşayacaktım. Burada kuralları sen değil ben koyarım sürtük bunu anlaması zaman alacaktı ama yakında anlayacağına eminim. Şimdilik ses çıkarmamak en iyisiydi. Sanki az önce hiç birşey söylememiş gibi onu dikkate almadan

"Sabaha kadar burada beklemeyeceğiz , dimi ?"Diyerek konuyu değiştirmeye çalıştım. Sözümle harekete geçtiler, anneanneme göz kırparak ceketimi alıp dışarı çıktım.

***
Köyün içinden böyle güzel bir kafeye nasıl geldik anlamış değilim. İlerlediğimiz masada 2 erkek oturuyordu. Kızlar onların yanına geçince bende ayak uydurarak o masaya oturdum. "Merhaba benim adım Dominik buda arkadaşım Giray." Sevecen bir tavırla elimi uzattı.

"Benimde Hayal" dedim ve gülümseyerek karşılık verdim.

Ne yani Giray denilen çocuk kendini tanıtamaz mıydı ? Dominik cana yakın bir tip olmasına karşı Giray fazla soğuktu. Kabul etmeliyim ki fena çocuklar değildi. Özellikle de Giray'dan gözümü alamıyordum, onunda gözlerini üzerimde olduğunu hissediyordum.

Ama anlayamadığım bir şey vardı.
Bu tip çocuklar nasıl Eskişehir'in bir köyünde kalabilirlerdi ? Daha çok New York'ta falan rastlanılan tiplerdi.

Kafamı başka yöne çevirdiğimde Sumru'nun sinsi bakışlarına maruz kalmıştım. Bana bakışlarında kıskançlık, nefret duygusu gibi şeyler görüyordum. İnsanların bakışlarından çok şey çıkaran bir tiptim.

Bunları boşvererek gelen garsona siparişlerimizi teker teker söyledikten sonra beni bazı yerlerde çokta ilgilendirmeyen derin bir sohbete daldık. Giray denen çocuk fazla katılmıyordu ama düşüncelerini kısa cevaplarla belli ediyordu. Neden her kelimemden sonra gözüm Giray'a kayıyordu ki bunu fark etmiş olacak ki baktığım da göz kırptı, Ne sanıyodu bu çocuk kendini mükemmel falan mı ?

***
Hep Beraber otururken İzel'in kulağına "Hava almaya çıkıyorum az sonra gelirim beni merak etmeyin" dedim, olumlu anlamda başını salladı. Derenin olduğu yere doğru ilerledim. Paçalarımı sıvadım ve bacaklarımı suya sokup eski arkadaşlarımı düşündüm aniden arkamda çalılıkların sürtüşmesiyle irkildim.

Korkumu belli etmeden "Kim var orada?" Diyerek kendimi savunmaya çalıştım.

Fakat kimse cevap vermedi. Sessiz bir şekilde ayaklarımı sudan çıkardım ve bir adım atmamla karşımda Giray'ı görmem saniyelerimi almadı korkuyla irkilerek geri adım atıyordum ki ayağımı boşlukta hissettim Giray beni tutmaya çalıştı fakat onuda suya düşürmeyi başardım. Aferim yani Hayal salaklığını her yerde belli ediyorsun.

Bir an gözlerimiz buluştu Özür dilercesine gülümsedim.

Eğilerek "Biraz daha dikkatli olsan iyi edersin güzellik." dedi.

Son kelimesi ürpermeme sebep olsada susmayı tercih ettim. O da bir şey demeden kafeye doğru yürümeye başladı . Ne yani o kadar iyi kız çabasına gireyim o bana yardım etmeden gitsin.İyimiş.

"Hey yardım etmeyecek misin ? Zor durumdayım" dedim fakat bakmaya tenezzül bile etmemişti.

İçimden küfürler mırıldanarak kafeye doğru yürüdüm. Kızlar beni öldürecek gibi bakıyordu evet bekletmiş olabilirim fakat bu aptal ama fazla yakışıklı olan çocuğun suçuydu.

Neden peşimden gelmişti acaba ? Bunun sebebini sormalıydım. Hep beraber eve yürürken kızlara beni çağırdıklari için teşekkür ettim yarında buluşmak için sözleşerek ayrıldık.

İzel can yakınlığıyla beni davet etse de Sumru bundan hiç hoşlanmamıştı. Eve girdiğimde herkes uyumuştu. "Bu ne böyle tavuk muyuz ?" diye homurdandım. Parmak uçlarımda odama çıktım pijamalarımı giyip yatağıma yattım.

Nedense aklıma bugün Giray'la olan aptal sakarlığım aklıma gelmişti ve sebepsizce gülümsedim.

Sonra kendime kızarak düşünmemeye çalıştım. Sumru'nun bana attığı bakışların sebebi neydi ? Gerçekten merak etmiştim.

Eski hayal olsaydı bunun hesabını şiddetle sorardı ama artık eskisi gibi değildim. Değişmeliydim. "Hala uyumuyor musun sen ? En azından ışığını kapatamaz mısın ?" Diye söylenen babaanneme "Evet kapatamam." diyerek cevap vermek istesem de tabiki bunu yapamazdım.

"Kapatacağım şimdi. İyi geceler." Diyerek alttan almayı denedim. Umarım bir an önce odamdan çıkardı.

İç sesimi duymuş gibi odayı hiçbir şey demeden terk etti. Bende onun daha fazla kızdırmamak için ışığı kapatıp uyku moduna geçmeye çalıştım.

HAYALİN DÜNYASIWhere stories live. Discover now