Herşeyin Başladığı Mavilik

22.7K 1.3K 15
                                    

Serhat Doktor, her gün özel olarak ilgileniyordu benimle. Hastanedeki üçüncü gecemdi, yetimhaneden kimse aramamıştı.. Aramalarını da beklemiyordum zaten, orada insanlar birbirlerini her an kaybetmeye hazırlardı, zaten büyük kayıplarla başlıyorlardı hayata; bir eksik bir fazla devam etmek, çok acımasızcaydı ama hiç birşeyi değiştirmiyordu.

Okulda da durum farklı değildi. "Yetimhanedeki çocuklar" diyorlardı bize. Hepimiz aynı sıfatla değerlendiriliyorduk acımasızca. İsmim Luna... Neden diğer herkes gibi adımı kullanamıyorum?

Hastanede yetimhaneden farksızdı, doktorlar gidip ışıklar karaltıldığında, tek düşündüğüm bir hapishaneden diğerine geçmiş olduğumdu. Ama bu gece öyle olmayacaktı,  yatağımda çok sıkılmıştım, hastaneyi keşfe çıkmanın kimseye bir zararı olmazdı. Zaten geldiğim ve gözümü açtığım andan itibaren kendimi iyi hissetmeye başlamıştım. Doktorum yine tekrarlar mı endişesiyle beni hastanede tutuyordu.

Yerimden doğruldum. Bembeyaz ellerimdeki serum izlerine baktım. Sanki benim ellerim değildiler. Morarmış, şişmiş.. Kimbilir yüzüm ne haldeydi.. Karanlık koridorda ilerlemeye başladım... Koridorun sonunda bir ışık vardı, nöbetçi doktorun ya da hemşirenin odası olmalıydı, dahası konuşmalar, ayak sesleri geliyordu. Merakla, yakalanacağımı bile bile oraya yöneldim. Yaklaştıkça orada bir oda olmadığını fark ettim, koridor başka bir yöne dönüyordu ve kocaman mavi bir ışık, mavi bir kapı önümde uzanıyordu. Arkasında koridorun devam ettiğini görebiliyordum? Alarm olabilirdi, şu banka soyguncularının her kaçışta yakalandığı lazer ışıkları gibi... Ama bu daha çok mavi bir bulut yığını gibiydi, alabildiğine parlıyordu ve ben de parlamaya başlamıştım yaklaştıkça. Birden kendime baktım, mavi taşlı kolyem sanki hisleri varmışçasına ben yaklaştıkça ısınmaya ve parlamaya başlamıştı.

Sonunda kapıya vardım ve bir an bile duraksamadan içinden geçtim. Yapmam gereken tek şey buymuş gibi, tüm hayatımın amacı başından beri buymuş gibi. Kendimi karanlık bir ormanda buldum. Garip görünüşlü insanlar vardı, bana mı öyle geliyordu bilmiyordum ama hepsi bana bir kez bakıyor, sonra da başını çevirip fısıldaşmaya başlıyordu.

Nereye gideceğimi biliyor gibiydim, sanki uzun yıllardır burada yürümüş gibi. Hep burada yaşamış gibi.

Sonunda bir kulübe gördüm. Oraya yaklaşmamam için hiç bir neden yoktu. Ama içimde derin bir korku duymaya başladım.

Yine de birşey beni kulübeye doğru çekiyordu. Birden kulübenin kapısı açıldı ve ben kulübenin tam ortasında kaynayan kocaman bir kazan gördüm. Bu bir masal olmalıydı... Hastanede odamda uyuyor ve rüya görüyor olmalıydım. Rüyaysa eğer korkulacak bir şey yoktu ve ilerlemeliydim. Cadı şapkalı, yaşlı bir kadın kazanın içine bilmediğim bir ot attı ve mırıldanarak karıştırmaya devam etti.

"Hoş geldin Luna, geleceğin öngörülmüştü" dedi bana bakmadan. İşte şimdi anlıyordum, ateşim yükselmiş olmalıydı, ormanın ortasında bir cadı geleceğimi öngörmüş.. Bu tür masalları çocukken çok severdim, yetimhaneye gelen her ziyaretçiye " Masal biliyor musunuz?" diye sorardım. Diğer çocuklar şeker, çikolata neden bilmem en çok da sakız isterken ben masal isterdim.

"Bu bir masal değil Luna, en azından herkesin masalı değil, sadece senin masalın ve bizim gibi olanların"

Harika , dedim içimden, ben de masal yazıyordum demek sonunda.. Dinlemek için fazla büyüktüm ama yazmaya başlamanın tam zamanıydı. Gülümseyerek kulübenin içine ilerledim. Cadı yine bana bakmadan eliyle oturmamı işaret etti, ben de ömrümde hiç görmediğim kadar rahat ve yumuşak tahta bir koltuğa kendimi bıraktım. Masallar ve rüyalarda imkansız yoktur , diye düşünüp gülümsedim.

"Babanı bulmalısın" dedi.

İçimde bir yara açılmıştı işte yine.. Kanıyordum ve baktığımda gerçekten karnımdan sızan kanları gördüm. Mecaz bile yok muydu bu esrarlı dünyada?

"Ama şimdi gitmelisin, yarın gece yine gel, anlatacağım" dedi. Ben daha ne olduğunu anlamadan mavi ışıktan kapı belirdi önümde.. Gitmem gerektiğini anladım karnımı tutarak ilerledim ve hastane koridorunda yere düştüm..

Kutsal Doğum - tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin