I Wanna Be Yours || L.S

Sadece sarhoştum//3

"Öyle mi? Beğendin mi?" dedi ve bana daha fazla yaklaştı.

"Evet... çok beğendim." dedim ve o sırada dudağını dudağıma bastırdı. O sırada hiç bir şey düşünmedim ve karşılık vermeye başladım. Öpüşmemiz derinleşmeye başlayınca ellerimi boynuna sardım ve onu kendime çektim. Boynumla ilglenmeye başladığında kafamı geriye atıp ona yer açtım.

Kemerimi açmaya başladığımda durdum ve "Burada mı?" diye sordum."Göz önünde değiliz rahat ol ve kendini bana bırak."  Kafamı salladım ve ona izin verdim. Kemerimi tamamen açtı ve pantolonumu aşağı indirdi. Boxer'ımı indirdi ve aletimi ağzına aldı.

Kafamı geriye attım ve anın tadını çıkartmaya başladım. Git gelleri hızlandıkca kendimden geçiyordum. "Louis, daha hızlı!" dedim kendimden geçerken.Bir dakika ne? Hayır olama- siktir. Onun adını söylemiş olamazdım!

"Sen, benim adımımı söyledim Harry?"Bir dakika, bu ses? Olamaz.. kafamı gelen sese çevirdiğimde karşımda Louis ve Olivia duruyordu. Ben işte şimdi sıçmıştım. Lucas olduğu konumdan hızlıca kalktı ve yanımızdan uzaklaştı. Bende hemen pantolonumu üstüme çektim ve ayılmaya çalıştım.

"S-sana inanamıyorum Harry!" dedi Olivia gözleri dolu bir şekilde. Ona ne diyeceğimi düşünüyordum, daha kötüsü Louis'e ne diyecektim?  Çok salakça bir şey yapmıştım ama kafam yerinde değildi.

"Özür dilerim, şuan ben..." O kadar sarhoştum ki cidden konuşmaya halim yoktu."Ahhaha cidden özür mü diliyorsun? Beni aldattın, hemde bir erkek ile! üstüne o yetmezmiş gibi  Louis'nin ismi ile seslendin! Bu ne sikim böyle?!" dedi ve sinirle soludu.

Louis söze atladı ve "Olivia, Harry'i bu kadar sahiplenmenin sebebi ne acaba? Bildiğim kadarıyla sadece yatıyordunuz." Louis'nin dediği şeye Olivia,
"Sevgili olduğumuzu ikimizde kabul etmiştik Louis! Sen karışma" dedi.

"Bir dakika, bir dakika...siz birbirinizi nereden tanıyorsunuz?" diye sordum. Olivia, "Buraya onunla geldik,ikimizde seni arıyormuşuz ve sizin eve aynanda gitmişiz. Liam'da söyleyince birlikte gittik. Ayrıca konuyu şuan değiştirme Harry." dedi. Eve gittiğimde Liam'ın canını okuyacaktım.

"Bundan sonra sakın karşıma çıkma Harry! Yüzünü görmek bile istemiyorum." dedi ve yanımızdan ayrıldı. Olivia gidince derin bir nefes aldım ama şimdi çok daha büyük bir sorunum vardı. Siktir.

Bu olay hiç olmamış gibi masan kalktım ama o anında başım döndü, Louis beni tuttu ve masaya geri oturttu. "Bu halde hiçbir yere gidemezsin Harry!"
Ağlak sesimle "Burdan çıkmak istiyorum." İlk başta su içiceksin bol bol, kendine gelmen lazım."

Başımı salladım ve su getirmesini bekledim. Daha demin yaşanan şey yüzünden yerin dibine girmek istiyordum ama şuan bunu düşünemeyecek kadar bok gibiydim.

İki tane pet şişe su getirdi ve yanıma oturdu, kapağını açtı ve elime verdi. Suyu içmeye başladım, cidden iyi hissettiriyordu. Soğuk su boğazımdan aşağı akarken rahatladığımı hissettim.

İkinci suyuda içtikten sonra elimden tuttu ve beni ayağa kaldırdı. Masadan telefonumu aldı ve bardan çıktık. Barın dışına çıktığımızda hava çok soğuktu ve esiyordu, yüzüme çarpan rüzgarla rahatlamıştım. Arabaya bindiğimizde ikimizde hiçbir şekilde konuşmadık.

İkimizde hiç konuşmadık, ortam çok gergindi. Arabayı çok hızlı kullanıyordu, daha yavaş kullanmasını söyleyecektim ama onunla hiçbir dialog kurmak istememiştim. Midem çok bulandığı için camı açtım ve gözlerimi kapatıp havayı içime çektim.

Bir işe yaramayınca Louis'e döndüm ve
"Çok hızlı kullanıyorsum,yavaşla lütfen." dedim.
Beni duymuşa benzemiyordu, çünkü hızını yavaşlatmadı ve yüzüme bile bakmadı. Neyin nesiydi bu? Arabayı eve sürmediğini fark edince ona;