"Alo?"

"Merhaba. Onur ben."

"Kimsiniz tanıyamadım?"

"Not yazdığın kız var ya..."

"Evet? Yoksa teklifimi kabul mü etti?"

"Yoo, etmedi."

"Siz nereden biliyorsunuz? Nesi oluyorsunuz?"

"Sözlüsüyüm."

"Kusura bakmayın ben bilmiyordum."

Bir şey demeden telefonu kapadığımda tekrar cebime attım.

İşime devam ettiğimde bi'nebze de olsa rahatlamıştım.

🍒🍒🍒

Evin kapısına geldiğimde içeri girdim.

Demir ile hastane olayından sonra aradaki buzları eritmiştik sanki.

Odama geçtiğimde masamda oturmuş, günlüğümü okuyan Demir'i gördüm. Ağlıyordu.

Hayır. Hayır orayı okumamış olsun.

Yanına koştuğumda bana döndü.

"Özür dilerim. Çok özür dilerim abi."

Sarıldığında ben de sarıldım. Gözüm yazdığım satırlara gitti.
_______________________________________
Günlük,

Önceki sayfalara baktım da hep mutlu anlarımı yazmışım. Bu seferki daha farklı.

Anne ve babam hakkında öğrendiğim şeyi sindiremedim. Buraya yazarsam belki rahatlarım dedim.

Ben annem ve babamı hep çok iyi insanlar olarak tanıdım. Gerçi onlar gidene kadar kendimi biliyormuydum ki? Küçüklüğüme dair hatırladıklarım yalnızlığım, anlaşılamamam ve o kaza. Başka bir şey yok.

Evirip çevirmeden yazacağım bu sefer. Bugün öğrendiğim şeyler şunlardı.

Benim ailemin bir şirketi varmış. Bunları da bana annemlerin şirketteki en yakın dostu anlattı. Vicdan azabı yaşıyormuş. Yanına çağırdı bugün beni. Anlattı. Elinde para var diye kendilerini her şeyi yapabilecek sanan kişiler olduklarını öğrendim. Sadece zevkine masum insanların önüne engel koymayı severlermiş. Evlerine haciz gelmesini sağlarlarmış. Ben bunları anlamıyorum günlük. Neden böyle yapmışlar?

Ve bunun yanında bugün Demir'in bana haykırışıydı. Kendimi çok kötü hissettim be günlük. Ben katil değildim ki.

Neyse işte. Bugün olanlar bunlardı.

~Onur Kayra Tekin

Gözlerimi oradan ayırdığımda Demir'e daha sıkı sarıldım.

Ayrıldığımızda ikimiz de sırtımızı yatağa yaslamıştık.

"Abi."

"Söyle aslanım?"

"Ben bir süre uzaklaşmak istiyorum. Liseyi başka bir şehirde bitiririm. Üniversiteyi de tutturduğum şehirde."

"Yanında olmam lazım oğlum olmaz öyle şey."

"Abi. Bu sefer yalnız kalmak istiyorum. Gerçekten. Bu benim için daha iyi."

Başımı salladım.

Ayağa kalktığında ben de kalktım. Kendi odasına ilerledi. Ben de yatağıma oturdum.

Onu anlıyordum çünkü o gün ben de aynı haldeydim.

Yatağıma uzandığımda gözlerimi kapadım.

🍒🍒🍒

"Abi ben senden bir şey daha isteyecektim. Üsame'nin numarasını verebilir misin?"

"Tabi. Atarım birazdan."

"Tamam abi, teşekkür ederim."

"Rica ederim oğlum ne demek."

"Arsan hadi kahvaltı hazır."

"Geliyorum."

Mavi Abla ve Arsan Abi'nin kısa diyaloglarını duyduğumda hoşçakalın dedim, karşılığını alınca da telefonu kapadım.

Az sonra gelen numara ile Üsame'yi aradım. Kısa bir konuşmanın ardından akşam deniz kenarında toplanma teklifimi söyledim.

Söyleyeceklerimi onların da bilmesi gerekiyordu. Kabul ettiğinde Enes'e de söylemesini rica ettim.

Demir'i salona çağırıp anlattığımda akşam için biraz dinlemeye karar verdim.

Yatağıma geçtiğimde biraz endişeliydim ama bolca mutluluk vardı.
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküüm

Nasılsınız?

Bölümümüz nasıldı?

Eee akşam olacaklar için tahminlerinizi alabilirmiyim?

Onur ve Demir kardeşler? (Demir hele şükür gördün sonunda. Pırlanta gibi abin var be koçum.)

Onur'da Vişne?

Son kısımlar rutin oldu biraz ama affola.

Allah'a emanet olun Vişnelerim 🍒♥️

~vişnelereheyecanbasmayabaşlasındiyelimozaman

Vişne | TextingWhere stories live. Discover now