"Siz az değilsiniz."

"Vişneydin şimdi yanakların kızarınca daha da benzedin."

Demek bu yüzden bu renk şalı taktırmışlardı bana.

🍒🍒🍒

"Geldiğiniz için teşekkür ederiz."

"Allah mutluluğunuzu daim etsin İnşaAllah yavrularım."

"Amin teyzem."

Benzer konuşmalar eşliğinde artık düğünün sonundaydık.

Bütün misafirler gittiğinde abim bize döndü.

"Pasta kesmedi beni. Bir dürüm mü yesek?"

Karnım guruldadığında cevabımı vermiştim.

Deniz kenarında bir yere geldiğimizde abim üstünde damatlığı ile sipariş vermeye gitmişti. Mavi Abla, kabarık gelinliği ile zar zor oturduğu sandalyeye bir daha oturabileceğini bilse kalkıp yanına giderdi. Hak veriyordum. Takımı giyince ayrı bir yakışıklı olmuştu.

Gelin ve damat dürümcüde.

Elindeki dürümler ile geldiğinde hepimize dağıttı abim. Ardından gelen bir amca da ayranlarımızı bırakıp gittiğinde hepimiz yemeğimize odaklanmıştık.

Çok fazla acıktığımız için hemencecik bitirmiştik. Buradan sonra abimler kendi evine biz de kendi evimize gidecektik. Sandalyemi Mavi Abla'ya yaklaştırdığımda küçük çantamdaki zarfı verdim.

"Abla. Bunu bugün birisi 'gelin ve damat'a ulaştırır mısın?' diyerek verdi. Ben de size veriyorum. Ne olduğunu bilmiyorum ama arkasında bir not var."

Uzattığım zarfı aldığında arkasını döndürdü. Gülümsediğinde yanında oturan abimin koluna dokundu. Abim babaları ile olan muhabbetinden ayrılıp yengeme döndü. Mavi Abla heyecanla konuştu.

"Arsan bak Vişneler bize mektup yollamış. Gülşah, bunu sana veren kapalı biri miydi?"

Ne olduğunu anlamasam da başımı salladım.

"Okyanus getirmiş bunu da. Neden bize de uğramadı ki?"

"Siz çok meşguldünüz o sırada. O da çok mutlu olduğunu iletmemi söyleyip kalktı. İşi çıkmıştı sanırım."

Başını salladığında çok sevinmişe benziyordu. Abim de onun gibi tebessümle sordu.

"Ne yazmışlar?"

Zarftan çıkan kağıdı okudukça gülümsemeleri daha da büyüdü. Katlayıp geri koyduklarında bana teşekkür ettiler.

Az sonra evlere dağılmak üzere arabalara binmeden önce sarıldık ikisine de. Mavi Ablaya sarıldığımda kulağına fısıldadım.

"Teşekkür ederim."

O da benim kulağıma fısıldadı.

"Neden?"

"Hiç ablam olmadı ama sen valla Allah var şimdi çok güzel hissettirdin bana ablalığın nasıl hissettirdiğini."

"Rica ederim canım ne demek."

Sırtımı sıvazladığında bir kere daha sarıldık ve sonra arabalara dağıldık.

🍒🍒🍒

Eve geldiğimde odama geçtim. Ayaklarım çok ağrıyordu.

Elbisemi çıkarıp pijamalarımı giydiğimde yatağıma bıraktım kendimi.

Baya yorulmuştum. Ama çok güzel geçmişti. Saat biraz ilerlese de bunu sorun edecek vaktimiz olmamıştı.

Çantamdaki şarjı az telefonum aklıma geldiğinde yatağımdan çıktım. Masanın üstündeki omuz çantamın içinden telefonumu almak isterken elime gelen katlanmış kağıt ile çantanın ağzını iyice araladım. İki tane katlanmış kağıt vardı.

Birini açtım.

"Selamunaleyküm. Ben Soner. Yusuf'un ikiziyim. Sizinle uygun bir şekilde görüşmek isterim.

054* *** ** **"

Şaşkınlık ve sinirin harmanlı olduğu bir duygudan çıktığımda diğer kağıdı açtım.

"Vişne, öncelikle özür dilerim. Bakmam belki doğru değildi ama. Sana Vişne diyerek ne kadar doğru bir tercih yaptığımı gördüm bugün. Yanakların şalına uyum sağlamış ve çok yakışmıştı. Güzel gecelerin olsun."
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküüm

Nasılsınız?

Ben iyiyim Elhamdülillah.

Böyle minik minik anlarda İnşaAllah sizler de geçeceksiniz kitabımızda. En başında karar vermiştim aslında böyle bir şeye. Bence çok güzel durdu. Siz de beğenmişsinizdir İnşaAllah.

Sondaki o iki not?

Soner, Mavi'nin süt kardeşi olan Yusuf'un, Yusuf ile baya zıt karakterlere sahip ikizi.

Onur? 💚

Bordo şalı ile Gülşah'ı görünceki sırıtı- pardon gülümsemesi? ♥️

Düğünümüz nasıldı?

Dürümcüye gitmeleri? djxndnxn

Mavi ve Gülşah'ın abla-kardeş gibi olmaları? (Çok tatlılardı 💙)

Allah'a emanet olun Vişnelerim 🍒♥️

~vişnelerArsanveMaviyemutluluklarınıfışkırtır

Vişne | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin