3. BÖLÜM: YEŞİL GÖZLER

433 233 178
                                    






"
Bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben hep gülerim ve gülerken kimse yalan olduğunu anlamaz.

"













Bu kitapta geçen mekân ve zaman tamamen hayali ürün olup gerçek kişi veya kurumlarla hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu kitapta geçen mekân ve zaman tamamen hayali ürün olup gerçek kişi veya kurumlarla hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır.





.

" Ödeyeceğim dedim Füsun abla lütfen! Bu karda kışta nereye gitmemi bekliyorsun, nereye giderim ben?"

Bana yüzünü buruşturup hiç de umrunda olmadığını belli edercesine üzgün bir şekilde gülümsedi.

" Üzgünüm canım anlıyorum seni ama bende yeni kiracılara söz verdim maalesef" sesindeki yapmacıklık kulaklarımı tirmslamıştı. "Yarın buraya taşınacaklar. Biliyorsun bende sıkışık durumdayım o yüzden bu kiracılar peşin para verdikleri için kabul ettim."

Yeni boyadığı cırtlak pembe ojelerine bakarak konuşmuştu bu sefer, yüzündeki o sinsi gülüşü gizlemek gibi bir gayesi olmamıştı hiç.

Bana koca apartmanda verdiği çatı katında kalıyordum gerçi ona göre lüks bir daire sözde ve kaldığım yer farelerin sık sık uğradığı yerdi, güneş bile almıyor ki. Lakin aldığımda bile tek kelime söylememiş Hatta diğer kiralara göre daha yüksek verdiğinde bile itiraz etmemiştim. Mecburdum.

Yetimhanede büyümek, insana hayatın en zorlu koşullarını sizin yüzünüze en acımasız bir biçimde gösterme şekliydi. Yetimhanede geçen günlerim çoğunlukla ders çalışmakla olmuştu, kazanmıştımda. Fakat üniversitenin bu kadar kısa sürede bitebileceğni hesap edememiştim, okuduğum bölümün önü kapanmıştı hemde tıka basa.

Zaten savaştan sonra her şey bitmiş , yıkılmıştı. Ülkemiz yenilgiyle döndüğünde insanlar isyan etmişti. Zamanla bir grup kendilerine "İsyancılar" diyorlar, suçu partilerde olduğunu ve artık ülkenin siyasetle yönetilmemesi gerektiğini söylemeye başlamıştı. İlk başta küçük gibi görünen sürtüşmeler yaşandı onlar tarafından fakat daha sonra isyancılar hepimizin korkulu birer rüyası haline geldi. Sadece bir kaç ay, bir kaç ay içinde bütün partilileri ve siyasetçileri öldürmüşlerdi. Nasıl olmuştu ve nasıl yapmışlardı anlayamamıştık tek bildiğimiz ülkede artık yönetimin kalmadığıydı. Ellerinin üzerlerinde taşıdıkları hilal şeklinde dövmeleriyle bilinirlerdi. O grupta kimlerin olduğu bilinmiyordu yada kimlerin alındığı. Sadece tek bir gerçek vardı o da birisinin bile siyasetle ilgili tek bir söz söylemesine bakıyordu. Anında oracıkta öldürülüyorlardı. Hemde en ilkel yollarla. Buna kendi gözlerimle şahit olmuştum. Bu sebeple artık kendi ülkemizde bile onlardan saklanır olmuştuk. Artık o bize anlatılan güzel günler yoktu daha kötüsünü yaşıyorduk belki de.

FECİRWhere stories live. Discover now