35.Bölüm

31.9K 1.7K 937
                                    

Kendi arabasına binen Çağrı çok sinirliydi. Ajansların hepsine aylık para veriliyordu ve karşılığında da paparazilerin onun peşinden düşmeleri gerekiyordu. Çağrı önde Begüm arkada otele doğru ilerliyorlardı.

Çağrı sinirle direksiyona vurup Özgürü aradı.

"Efendim abi?"

"Lan bu ajansların paralarını ödemiyor muyuz biz?"

"Ödüyoruz abi. Bir sorun mu var? Hallediyim."

"Trabzondayım ve 7 8 canına susamış gelmiş gel öldür bizi dedi. Sen ara hallet. Şahısların isimlerini al. Ayrıca benim orda olduğum haberini kimden aldıklarını da bul."

"Hayret bu sefer silahını çıkarıp havaya ateş açmadın. Sakinsin galiba."

Özgürün Begümden haberi olmadığı içindi bu şekilde konuşması.

Bu olay bir kez daha yaşanmıştı öncesinde ve o zaman Çağrı sakin kalmayıp silahını çıkarmıştı. Havaya bir iki el ateş edince herkes dağılmış ve Çağrı hiçbir şey yaşanmamış gibi tüm soğukluğuyla oradan uzaklaşıp arabasına ilerlemişti.

"Dediğimi yap. Tek bir haber görürsem tek tek hepsini dizer öldürürüm."

Ardından Çağrı telefonu kapatıp sürmeye devam etti. Aklına gelen şeyle Begümü aramaya karar verdi. Onun da bu durumdan ötürü telaşlı olduğunu tahmin edebiliyordu.

Begüm de arabasına biner binmez hızla otoparktan çıkmış Çağrının peşinden gidiyordu. Aras ve babası öğrenirse neler yapardı tahmin edemiyordu. Bunca zaman onu Çağrıdan saklamışken Begümün onunla kahvaltıya gittiğini öğrenilirlerse hoş olmayacağı kesindi. Emin olduğu tek bir şey vardı o da Çağrıyla görüşmesini sıkıntı edeceklerdi ve evde tartışma çıkacaktı. Zaten bir de Çağrının ceketinin olayı da vardı. Nasıl açıklayacaktı Arasa?

Bu sırada arabadaki sessizliği Begümün telefonunun çalması bozdu. Telefonuna uzanıp alıp açtı. Kayıtlı olmayan bir numaraydı. Kaşlarını çatıp açtı.

"Begüm kusura bakma çıkıştaki yaşananlarla ilgili. Ben hallettim. Herhangi bir haber çıkmayacak. İçin rahat olsun."

Begüm içinden 'numaramı nerden buldu' diye geçirdi.

"Tamamdır sorun yok. Ancak ceketine bir çözüm bulamadık."

"Ben böyle şeylere gelemiyorum biliyorsun. Direkt söyle Çağrının diye."

Begüm gözlerini devirdi. Yıllar geçmişti aradan ama bu adamın çat diye her şeyi söyleme huyu geçmemişti bir türlü.

"Böyle bir şey yapmayacağımı biliyorsun. Neyse görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattıklarında Begümün kafasında tilkiler dolanmaya başlamıştı. Dikiz aynasından Yağıza baktı. 

"Yağızcım?"

"Efendim anne?"

"Çağrıyla ilgili dediklerimi hatırlıyor musun?"

Yağız arkadaki orta koltuğa geçip başını öne uzattı.

"Tabikii dee! O bizim gizli misafirimiz. Kimseye demeyeceğiz."

"Evet. Aferin. Sakın unutma."

"Anne ben misafirimizi sevdim. Oyun oynamaya gidebilir miyim evine?"

Begüm dikiz aynasından Yağıza baktı. İstekliydi bu konuda belliydi. Ancak tabiki bu konuya olumlu bakamazdı.

"Bizi çağırmadı ki. Çağırmadan gidemeyiz. Hem evde de oynayabilirsin."

Aysar +18Where stories live. Discover now