1. Bölüm: "Ölümdü, Kalbime."

Start from the beginning
                                    

"Lütfen onu kurtarın, yalvarırım..." Doktorun bakışları kısa bir an yaralı kadından, yanında duran asama çevrildi. Adamın tişörtü elleri kanlar içinde kalmıştı. Tişörtünün bir parçası, kadının yarasının üstündeydi.

"Merak etmeyin elimizden geleni yapacağız," deyip görevliye döndü. "Hemen hastayı ameliyathaneye alın, hemen! Daha fazla kaybedecek zamanımız yok!"

Sedye hareket ettiğinde, Onur'un sıkıca tuttuğu eli avcundan kayıp gitmişti.

"Fulya..." Dedi içinden. "Lütfen hiçbir yere gitme..."

İyi ol, lütfen iyi ol.

Fulya gözlerinin önünden kaybolduğunda bedeni halsizce yere çöktü.

Fulya'nın kanı üzerine sinmişti, onun kanı ellerine bulaşmıştı. Bakışları titreyen ellerinin üzerinde kurumuş kan izlerine kaydı.

Ölecek miydi? Fulya'nın kalbi gözleri önünde durmuşken nasıl onun yaşayacağına dair umut edebilirdi ki?

Ellerini sinirle kapatıp kendine vurdu.

"Kahretsin! Ona çok kötü davrandım! Onun canını yaktım, burada onun için endişelenmeye hakkım yok! Kahretsin ki yok!"

Elleriyle yüzünü kapatıp arkasında duran duvara yaslandı.

İyi olacak...

Fulya güçlü biriydi kolayca pes etmezdi. Öyle kolay mıydı gitmek, öyle kolay mıydı ölmek...

Hayır, değildi. O kadar kolay değildi ve Fulya asla ölmeyecekti.

Ölemezdi...

"Hastanın durumu nedir?" 

Onur, duyduğu sesle elini yüzünden çekip yakından gelen sesin olduğu tarafa baktı.

"27 28 yaşlarında erkek, trafik kazası. Arabasıyla uçurumdan düşmüş bilinci kapalı. Boynunda ve sağ kolunda kırık var."

Gördüğü tanıdık bedenle ayağa fırlayıp yaralı adamın yanına ulaştı.

"Onur?" Denizhan, korku ve endişeli bakışlarını Onur'un yüzüne çevirdi. Fakat bakışları kısa bir an tişörtüne ve ellerine kaydı.

Onur'un bakışlarıysa öylece yaralı adamın bedeninde duruyordu. Kaan'ın bedeninde, yüzünde.

"Ne oldu oldu böyle?" Diye korkutma Denizhan'ın yüzüne baktı.

Bu nasıl bir gündü. Nasıl iğrenç bir gündü...

Denizhan tam cevap vereceği sırada doktor yanında duran hemşirelerle konuştu. "Hastayı hemen yoğun bakıma alın ve acil yoğum bakımda sorumlu olan doktoru çağırın!" Kaan'ın sedyesi hareket ettiğinde Onur öylece Kaan'a bakıyordu.

Bu nasıl olurdu? Kaan'a ne olmuştu böyle?

Kaan'ın bedeni gözden kayboldu Onur, Denizhan'a baktı.

"Ne oldu?"

Denizhan, sinirle saçlarımı çekiştirip duvara bir tekme attı.

"Kaan'ın arabası uçurumdan düştü."

"NE?" Diye bağırdı Onur. "Bu nasıl olur?"

Arabası nasıl uçurumdan düşmüş olabilir?

"Bilmiyorum kahretsin bilmiyorum! Kaan'ın yanına gittim, orada ikimizde Fulya'nın sizin evinize gittiğimin haberini aldık. Kaan bunu duyunca delirdi fırladı hemen sizin evinize gelmek için yola çıktı. Bende peşinden gittim ama bir ara onu gözden kaybettim ve uçurumun orada arabaların topladığını gördüm. Baktığımda Kaan'ın arabası ve Fulya'nın arabası uçurumdan yuvarlanmıştı. Ama aramamıza rağmen Fulya'yı bulamadık. Kahretsin nerede olduğunu bilmiyoruz! Fulya'nın korumasına haber verdim ve şimdi babası ve bütün adamları uçurumun orada Fulya'yı arıyorlar. "

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 20, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kimsesiz Duygular 2: Afraze. Where stories live. Discover now