7

1.3K 121 97
                                    


       Cedric gerçekten kendine küfürler ediyordu. Gitmemeliydi, biliyordu. Sevgilisi ile de yapabilirdi Harry o maketi. Ama bir yanı git diyordu.. gitmeliydi.

      Kapının önüne gelmesi ile duraksadı. Bu eve en son sevişmek için girmişti. Ondan sonra bir daha asla gelmemişti. Çünkü Harry onu bir mektupla terketmişti. Hem de hiçbir açıklama yapmadan.

Kapıyı çaldı.. çaldı.. ve çaldı. En son Harry koşar adım geldi ve kapıyı açtı.

'Üzgünüm, üzgünüm yukarıdaydım duymadım.'

'Sorun değil.'

'Evet herneyse geçsene içeri.'

'Olur.'

Harry Cedric'i salona doğru yönlendirdi. Cedric etrafına baktığında herşeyin değiştiğini farketti. Masada ki yarı yarıya yapılmış makete baktı. Gece hiç uyumazlarsa biterdi.

Cedric masaya oturdu.

'Bunu neden son günlerine bıraktın gerçekten ? Basit birşey mi sanıyorsun Harry. Sanki 3. Sınıf değilmişsin gibi.'

'Hayır.. sadece meşguldüm biraz.'

'Anlıyorum, herneyse. Çizimlerini getirir misin bana ?'

'Olur. Ve şey kahve ?'

'Olur.'

Harry önce çizimlerini Cedric'in yanına bıraktı ve en sonunda kendisine sütlü, Cedric'e az şekerli bir kahve yaptı.

~~~

3 saat geçmişti. Tamı tamına üç saat ve sadece maketin dışını yapabilmişlerdi. O kadar uyumlu çalışıyorlardı ki.. konuşmaya bile gerek duymuyorlardı. Harry bir yanından parçaları birleştirmeye çalışırken diğer yandan birleştirdiği parçayı yerine yerleştiren Cedric'i izliyordu. Hala aynıydı. Oysa kendisi aynı kişi miydi? Değildi. Değişmişti.. hem de çok değişmişti.

'Harry?'

'Hmm.'

'Sevgilin nerede?'

'Ne?'

'Draco mudur nedir. O işte.'

'Hee şey o bu sıralar eve gelmeyecek. Ailevi..'

Cedric sadece başını sallamakla yetindi.

Harry düşüncelerine o kader dalmıştı ki elinden düşen parça sesi ile kendine gelmişti.

İkisi de aynı anda eğilip, almaya yeltenince olanlar olmuştu işte.

Dudak dudağaydılar. Hareket etmiyorlardı.. Sadece dudaklar birbirine değiyordu. Ve ikisi de sadece şok içindeydi.

İkisi de kendi içinde savaş veriyordu. Ancak ikisinin de aklına gelen tek şey 'onun sevgilisi var.' Oldu.

Cedric geri çekildi, sevgilisi olan bir insanla öpüşemezdi. Harry'de anın şoku ile yere düşen parçayı aldı.

'Özür dilerim.' Harry'nin kırılgan sesine karşılık Cedric kafasını salladı.

'Sorun değil.'

Tüm gece maketi yapmaya uğraşırken ikisi de uykusuzluktan geberiyordu. Harry Cedric'e defalarca kez söylemişti eve gitmesini ve uyumasını. Ancak Cedric yarının pazar olduğunu savunarak devam etmişti. Ve şuan saat gece 04:15'i gösteriyordu.

Harry gülümsedi. Gerçekten çok güzel olmuştu.

'Teşekkür ederim.'

'Sorun değil Harry.'

'Ama sana karşı çok mahcubum, gerçekten. Bu yaptığının gerçekten karşılığını alacaksın. Sen olmasan gerçekten asla bitiremezdim.'

'Sadece son güne bırakmamaya çalış. Tamam mı?'

'Eh evet elbette.. Bir daha asla.'

'Size neden maket yaptırıyorlar Anlamadım ama sizin işiniz çizim değil mi?'

'Evet ama ilk günden hocalarla kavga edersen.. böyle oluyor.'

'Her zamanki potter desene. Hiç akıllanmayacak mısın sen?'

'Hayır.'

İkisi de buna açık ara kıkırdadılar.

'Saat geç oldu.. eve gitme istersen. Bu gece burada kal.'

'Yok şey.. gideyim Harry.'

'Oh Peki..'

Merhabaaaaağğğğğ

Yeni bölüm işte..

Hedric ' yarı Texting Where stories live. Discover now