Biraz sert olmuştu ama umurumda değildi.Ben grisi olmayan bir adamdım.Ya siyah ya da beyaz.Ortası yoktu.

"Çok kırıcı olduğunuzu söylemişmiydim"

"Siz söylemesenizde söyleyen bir çok kişi tanıyorum.Neyse konumuza dönelim.Bu arada ne içerisiniz?"

Açık duran kapıdan Hasibe'ye seslendim ve hemen karşımda oturan kadının cevabını bekledim.

"Ben bir orta şekerli Türk kahvesi alayım"

"Bir bardak demli çay ve bir orta şekerli Türk kahvesi getir Hasibe"

Sandalyeme geri yaslandım ve konuşmasını beklemeye başladım.Bu bakışların ne anlama geldiğini bilecek kadar çok şey görmüştüm.Bu giyim,bu kuşam,bu tavırlar boşuna değildi.Lakin bir sorun vardı.Ne bu kadın,nede bir başkası..Hayatta olduğum sürece taşıdığım bu beden asla ondan başkasına ait olmayacaktı.Bu gözler asla başka bir kadına bakmayacak,bu eller asla başka bir tene dokunmayacaktı.

"Bildiginiz gibi arazilerde ekim başladı.Hatta havaların sıcak gitmesinden dolayı zamanından önce çıktı bazı ürünler.Bu yüzden ilk ilaçlamayı ya-"

"Bir dakika Esra hanım"

Ayağa kalktım ve hemen hızlı adımlarla kapının önünde bekleyen adamın yanına gittim.Görüş alanıma girdiği dakika kadını dinlemekten vazgeçmiştim.

"Sen niye buradasın?"

"Beyim ben-"

"Lan bırak beyi meyi neden hanımının yanında değilsin onu de bana"

"Beyim hanımağam beni istemedi.Yolda Timur beyimin eşi ile karşılaştı.Dönmemek için direttim lakin dinletemedim"

"Allahım sen sabır ver.Lan ben sana demedimmi yanından asla ayrılmayacaksın diye"

"Dediniz beyim dediniz de.."

"De'si ney lan"

"Şey dedi beyim.Artık beni ve oğlumu rahat bıraksın yoksa daha önceki gibi kaçarım bu sefer beni asla bulamaz dedi"

Demek daha önceki gibi kaçacaksın ha...

"Beni takip edin"

Hiç bir şey demeden hızlı adımlarla merdiveni indim.O kadar sinirlenmiştim ki selam verenlere bile tepkisiz kalıyordum.Arabaya atladığım gibi gazı kökledim ve Çelebilerin konağına sürdüm.Yaklaşık yarım saat sonra konağın kapısında duran adamlara bakıyordum.

"Ne demek burada değiller?"

"Hanım ağamla beraber eski mahallesine gittiler beyim hala da dönmediler "

Eski mahalle..

Feride'nin eskiden yaşadığı evi biliyordum.Buraya çok uzak değildi.Tekrar arabaya atladığım gibi dakikalar sonra soluğu eski evin önünde aldım.Ortalarda sokakta oynayan çocuklardan başka kimse kalmamıştı.

Arabadan atladığım gibi adamları beklemeye gerek görmeden tahta kapıyı kenara itekleyip ilerlermeye başladım.O kadar sinirliydim ki kesinlikle bu sefer konuşup o kadına haddini bildirecektim..

Derken boğuk bir bağırma sesi duydum...

Buda neydi böyle diye düşünürken bu sefer ilkinden daha yüksek çıkan ses ile irkildim.Elim belimdeki silaha giderken sessiz ilerlemeye özen gösteriyordum ki gördüğüm manzara olduğum yerde donup kalmama sebep olmuştu?

Hasiktir..Hasiktir...

Buda neydi böyle?

Feride Çelebi'nin yüzü tanınmayacak haldeydi.Öyleki ağzının kenarından kan akıyor,gözünün bir tanesi tamamen kapanmış,alnı şişmişti.Bir ayağı pencereden aşağı sarkıyordu.Bu kadına ne olmuştu böyle?.

FERİDEDove le storie prendono vita. Scoprilo ora