1. Bölüm

136K 10K 17.6K
                                    

Bu bölüm canım Ssibellasibell için olsun. Birkaç gün sonra yeni bir yaş alacak ve ben önceden kutlamak istedim. 🥰 iyi ki doğmuşsun Sibel'im. Arkadaştan öte dost oluşunla sana minnetim çokça. Yeni yaşın sana kalbinden geçen her şeyi getirsin, sıkıntılar senden uzak olsun. Seni çok ama çok seviyorum. ❤

Oy verdiysek keyifle okuyun... 🙂❤

Sezen Aksu- Perişanım Şimdi

Sezen Aksu- Perişanım Şimdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

27 Ağustos 2021

İçeri doğru ilerlerken yüzümde kocaman bir gülümseme hakimdi. Mahalleden gelen davul, zurna, klarnet sesleri ve küçücük yaşına rağmen içli içli çıkan çocuğun sesi yankılandı odanın içinde. Hele bir de cam tamamen açık olunca evin içi inledi resmen.

Şura salonun ortasında sandalyeye oturmuş üzerinde tüylü sabahlığı ile kendini kuaförün ellerine bırakmışken bir yandan da manikürleri yapılıyordu. ''Esat..'' dedi Eftelya camın kenarına oturmuş yelpazesini sallarken. Bir yandan da elinde ki keyif sigarasını içerken dışarısını izliyordu. ''Vallahi inletiyor mahalleyi.''

Eftelya abla seneler önce Yunanistan'dan gelmiş mahallemize yerleşmiş bir ablamızdı. Babası Türk olunca ve dilimizle büyüyünce konuşması da en az bizim kadar düzgündü. Benim alt katımda oturur 45 yaşlarında, balık etli, sarışın, orta boylarda ama oldukça da bakımlı bir kadındı. Her gece saçlarını bigudi ile sarar, ojelerini her gün yeniler ve elinden yelpazesini asla düşürmezdi. Bir o kadar da çatlaktı aslında. Abla dememizden pek hoşlanmaz adıyla hitap etmemizi istese de biz yine de saygıdan diyemezdik.. Abla desek bile hoş ruhu bizden daha geçti ya gerçi...

''Ay Eftelya abla...'' dedi Şura elindeki telefona odaklanarak. ''Adam seneler sonra kavuşuyor bana inletsin bir zahmet...''

''Sana duyduğu hasretle seni de böyle inletirse-'' diyen Eftelya ablayı Mihriban kesti. ''Tövbe estağfurullah...'' dedi elini ağzına kapatarak.

Biz bu sohbetlere alışıktıkta Mihriban pek hoşlanmaz hemen kızarır bozarırdı. Küçücük bedeni bir de utanınca iyice içine gömülüyordu. Sarışın, beyaz tenli oldukça güzel bir kızdı Mihriban. Sessiz sakin, kendi halinde, herkesin her derdine koşardı. Bir yerde bir iş varsa Mihriban kimse çağırmadan orada biterdi. Mahallenin tüm annelerinin gözde gelin adayı olsa da Mihriban hiçbirini kabul etmezdi.

''Valla...'' dedi Şura sıkıntıyla içine oflayarak ''Günler geçtikçe aldı beni de bir stres... Nasıl korkuyorum anlatamam...''

Şura ise halamın kızıydı ve bugün mahallede kınası vardı. Esat ile uzun zamandır sevgiliydiler düğünlerine de oldukça az kalmıştı. Mihriban konudan pek hoşlanmasa gerek ayaklandı ve hazırlanmak için makyaj malzemelerine ilerlerken ''Seyhanlılara gelin gidiyorsun nasıl kabul ettiler mahallede kınayı?'' diye sordu hayret edercesine. ''Sonuçta adamlar zengin...''

Lahza(Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin