Ardından emniyet kemerimi de taktığım sırada Taehyung'da arabaya binmişti. "Benimle kalacaksın bu gece." Demiştim o arabaya biner binmez. Olayın şokunu biraz attığım için aramızda soğuk rüzgarların estiği doğruydu. Bundan kaynaklı soğuk konuşmuştum. "Bugün ve daha öncesinde olan tüm olayları evde anlatacaksın bana."

"Hyung-"

"Ne dediysem o Taehyung!" Diye terslemiştim bir anda. "Her şeyi bilmek istiyorum. Bugün neredeyse seni kaybediyordum. Bir daha asla böyle bir şey yapmana izin veremem, anladın mı beni? Ne sorun varsa destekçin olacağım. Gerekirse bu konuyla bizzat ben ilgileneceğim."

"Bir şey sormak istiyorum." Kısıkça konuştuğunda derin bir iç çekip başımı sallamıştım onaylarcasına. "Anlattıklarımın ardından ya beni terk edersen? Ya benimle ve dertlerimle uğraşmak istemezsen?"

"Böyle bir şey söz konusu bile değil!" Söylediklerine sinirlendiğim için bilinçsizce ses tonum yükselmişti ve Taehyung'da ne kadar öfkeli olduğumu bildiği için emniyet kemerini takıp başını önüne eğmişti. "Saçma sapan düşüncelerini aklından sil, eve gidince de dediğim gibi bu konuyu konuşacağız seninle."

"Tamam hyung." Ağzının içinden konuştuğunda daha fazla ona kızmamak için dudaklarımı birbirine mühürleyerek yola koyulmuştum. Eve gitmeden önce ilk işim bir mağazaya uğramak olmuştu. Taehyung en son bizde kaldığında ona aldığım kıyafetleri giyerek gittiği için ona uygun kıyafet yoktu. Ama pijama takımı dolabımda katlı bir şekilde duruyordu.

Bu yüzden ona arabada beklemesi gerektiğini belirterek mağazaya girmiş, göz kararı birkaç parça kıyafet alarak kasaya ilerlemiştim. Aklım arabada yalnız bıraktığım Taehyung'daydı. Bu yüzden hızlıca gitmek istiyordum. Ama ne var ki, kasada bulunan kız, indirimli olan ürünlerinden bahsedip duruyordu. Ücretine bakmadan alışveriş yaptığım için, satış yapılabilecek müşteri konumundaydım şu an ve çalışan da işini yapmaya çalışıyordu, bunu anlayabiliyordum. Yine de bugün anlayışlı günümde değildim, dediğim gibi aklım arabada bekleyen Taehyung'daydı. Üstü başı hep kan içinde olduğu için onu yanımda getirmeyerek iyi mi yapmıştım, kötü mü yapmıştım bilmiyordum bile. Bu yüzden "Lütfen acele eder misiniz!?" Diye sertçe konuşmuştum kıza karşı. "Acelem var, indirimlerinizle ilgilenmiyorum."

Tepkim karşımdaki kızın bozulmasına sebebiyet verdiği sırada derin bir iç çekip aldığım kıyafetleri poşete koyan kıza henüz cüzdanımdan çıkardığım kartımı uzatmıştım. Kız da biraz panik olmuştu, hemen elimden kartı alıp işlemlerimi halleder halletmez bana aldıklarımla beraber kartımı da teslim ederek "İyi günler efendim." Demesine rağmen bir cevap vermeden bulunduğum yerden hızlı adımlarla uzaklaşmıştım. Mağazadan da ayrıldığımda bakışlarım kenara park ettiğim arabanın içerisinde oturan Taehyung'u bulmuştu sonunda. Onun iyi olduğunu görmemle beraber içim rahatlamıştı.

Bu yüzden daha sakin adımlar atarak arabama ilerlemiş, önce arka koltuğu açıp poşeti az önce doktordan aldığımız darp raporuna zarar gelmesin diye uzak bir köşeye koymuştum. Daha sonra da kapıyı kapatıp, kendi yerime geçerek arabayı yeniden çalıştırmıştım. Kısa süreli yolculuğumuzun ardından otoparka geldiğimizde beklemeden arabadan inmiş, Taehyung'da arka koltuğu açarak darp raporunu ve poşeti almıştı. Ben de arabayı kilitler kilitlemez onun yanına giderek elini kavramıştım.

Şimdi de el ele tutuşmuş bir vaziyette asansöre doğru ilerliyorduk ama bir anda karşımıza çıkan Jong Suk sayesinde duraksamıştık. Başta gülümsüyordu fakat görüntümüzü görünce gözleri şokla açılmıştı. Hadi ben neyse de, Taehyung'un kıyafetleri hem beyazdı, hem de her yerine kan bulaşmıştı. Ciddi bir kaza geçirmiş gibiydik.

Şu durumda Jong Suk aptalıyla karşılaşmak hiç iyi olmamıştı. Bir de onunla uğraşmak istemiyordum ama lanet herifin çenesi hiç durmuyordu ki. "Size ne oldu böyle?" Sesli bir şekilde bu soruyu sorduğunda oflayıp sessizce yanımda duran Taehyung'a bakmıştım. Durumdan kaynaklı rahatsız olduğunu tavırlarından rahatlıkla anlayarak, anlık öfkelenerek Jong Suk'a dönmüştüm yeniden. Taehyung'u rahatsız hissettirsin istemiyordum. Bu yüzden "Ne olduysa oldu, her şeye burnunu sokma!" Diyerek Taehyung'u da peşimden çekiştirip henüz gelen asansöre binmiştim. Fakat Jong Suk'da eve gidiyor olmalıydı. Bizimle beraber asansöre bindiğinde önce bizim kata, sonrasında da kendi dairesinin bulunduğu kata basmıştı.

little star あ vminOnde as histórias ganham vida. Descobre agora