Koparılmış Kalpler 11

4.6K 1.5K 426
                                    

Selam beni özlediniz mi :) ben sizin yorumlarınızı görüp orada sizinle sohbet etmeyi, fikirlerinizi özledim açıkçası.

Eklediğim şarkıya göz atın, bilim bakalım kimden geliyor :)

İyi okumalar

Savaş;

Başarısız olmak pek çoğumuzun yaşamaktan korktuğu bir durumdur. Herkes gibi ben de başarısız olmaktan nefret ediyordum. Fakat benim nefretimin şiddeti diğerlerininkinden daha büyüktü. Bu hırstan kaynaklanmıyordu ama çünkü ben başarısız olduğumda bir insan hayatını kaybediyordu. 

Bu hayatta sayılı meslek sahibi bu durumla yüzleşmiş ve başarısız olmaktan korkar hale gelmişti. Tıpkı bir doktor gibi, ufacık bir hatamda birinin hayatından olabileceği düşüncesi strese girmeme sebep oluyor, bu sorumluluk altında eziliyordum. Bu duyguların dışa vurumu ise çok şiddetli oluyordu. Düşünmeden yıkıp döküyordum.

İşte tüm bu öfke nöbetlerimin altında yatan şey bu korkuydu. Başarısız olma korkusu. ..

Hayat yine yapmıştı ama yapacağını. Beni bir kez daha başarısızlıkla karşı karşıya bırakmıştı.

Resmen burnumdan soluyordum. Sinirden titreyen ellerimi yumruk yapmış, dişlerimi çatlatırcasına sıkmaya başlamıştım. Derin bir nefes alıp ;"Mete Pamukçu hakkında tüm bilgiler araştırılsın, detaylı olarak! diye bağırdım. Tüm çalışanlar bilgisayarlarının başına geçince şok içerisinde olduğunu tahmin ettiğim kadına döndüm. Onu sakinleştirmekle vakit kaybedemezdim bu yüzden boğazımı temizleyip; "Pınar Hanım, Mete Pamukçu ile ilgili bildiklerinizi hızlıca anlatır mısınız?" dedim.

Kadının derin nefesler alarak kendini sakinleştirme çabasını, şişen göğüs kafesinden görmemek için kör olmak gerekiyordu. Sarsılmıştı, bu ismi o da beklemiyordu anlaşılan. Ne kadar sarsılmış gibi görünse de güçlü bir kadın olduğunu anlamıştım. Onun yaşadıklarını bir başkası yaşasa karşımda salya sümük ağlayıp, ayılıp bayılmaya başlar, tabiri caizse korkudan altına kaçırırdı. Oysa karşımdaki kadının sadece hal ve hareketlerinden etkilendiğini anlayabiliyordum. Ne bir göz yaşı akıtmış, ne de korktuğunu bize yansıtmıştı.

Benim aksime o kendi kendini sakinleştirmeyi başararak konuşmaya başladı.

"Mete çok eskiden tanıdığım biri. Orta sonda ilk sevgilimdi ve tam üç ay çıktık, okulların kapanmasına üç ay kala yani. Okullar kapandığında da bir daha görüşmedik. Ondan sonraki sevgilim lisede olmuştu."

"Yani üç ay sonra. Katil hem üç ay çıktığın sevgilini, hem de üç ayda bir başkasını bulup unuttuğun adamı işaret etmiş yani. Peki neden ilk Mete'den değil de, Bahadır'dan şüphelendin?"

Şüpheci yaklaşımımdan rahatsız olduğunu belli eden çatık kaşlarını daha da çattı ve tek çizgi haline gelen dudaklarını aralayıp;
"İlk sevgilimi ben bile hatırlamakta zorlanırken, katilin onu tanıyor olabileceği aklımın ucundan geçmedi." dedi.

Kendisini asla ezdirmeyeceğini birkez daha gösterdi bana. Yer yer laf sokmaları, tuhaf imaları hoşuma gitse de bir yerde rahatsız da ediyordu. Yine de zaten zor anlar yaşadığını bildiğim bir kadını daha fazla sıkıştırmayacaktım. Bana yakışmazdı bu.

"Öyle olsun." diyerek daha fazla üstüne gitmedim. Düşününce yaşadıkları normal şeyler değildi, ben daha dün ne yediğimi hatırlamazken, kadından kaç sene önceki ilişkilerini hatırlamasını bekleyemezdim. Empati yoksunu bir insan gibi görünmediğimi umarak masanın üzerinde duran arabamın anahtarlarını aldım ve yolda bulduğum ilk polis memurunu çevirip Pınar Hanım'ı evine bırakmasını rica ettim. Karakol köşelerinde sürünmeyecek kadar hoş görünüyordu ve yalnız kaldığı an birilerinin ona asılmaya çalışacağına emindim.

Koparılmış Kalpler (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin