the time.

363 31 11
                                    

Zaman..
Zamanı tutamıyoruz hiç belki tutsak neler yapardık değil mi? Geriye almak istediğimiz çok anımız, çokça düzeltmek istediğimiz hatalarımız olurdu. Ama her insan seçimleriyle yaşar, yanlışı seçsek de hür irademizle yöneliriz o yöne.

"Bunu neden yaptım? Neden kimsenin bana "Dur! Yapma sakın!" demesine izin vermedim?"

Üniversitenin ilk zamanları su gibi akıp geçerken sınav haftası gelmişti. Jungkook o zamana kadar sürekli okula gitmişti tabiri caizse "hayalet" gibiydi sınıfta. Sadece derslere gidip notlarını alıp eve gidip kendi dünyasına çekilen biriydi zaten hep, bunu üniversitede de devam ettirmeye özen gösteriyordu. Çünkü insanlara ne iyilik yapmak ne de iyilik beklemekten nefret ediyordu özellikle de insanların yardımını istemekten. Bu yüzden düzenli bir okul hayatı vardı. Bir süre boyunca sınıftaki birçok kız ona yaklaşmaya çalışsa da asla kimseyle bağ kurmadı. İlk haftalarda geleneksel okul kulüplerine katılma haftasıdır. Jungkook ne kadar istemese de mecburen bir kulübe katılmak zorundaydı. Birçok kulübe ısrarla çağırsalar da o en son seçeceğini söylemişti herkese.

"Tüm çizim ödevlerim bitti sonunda ama ben de bittim..off"
Jungkook'un Annesi: Jungkookkkkk yemek hazııır
JK: Geliyorum anne
Jungkook'un Babası: Sınavların yaklaştı oğlum nasıl hissediyorsun? Hazır mısın ilk vizelerine?
JK: Tabii ki baba beni bilirsin
Jungkook'un Babası: Hhah bilirim tabi ki elbette çok çalışıyorsun ve karşılığını alacaksın oğlum güveniyoruz sana
JK: Teşekkürler babacım yemeğim bitti size afiyet olsun
Jungkook'un Babası: Oğlum biraz bizimle otursaydın yahu zaten yüzünü zor görüyoruz
JK: Babacım biliyorsun okul beni zorluyor sürekli çalışıyorum şimdi de gidip projemi tamamlamam lazım sınav için
Jungkook'um Babası: Öyle olsun bakalım. Fazla yorma kendini vitamin almayı unutma
JK: Tamaaaam

Jungkook ders çalışırken radyo dinlemeye bayılıyordu. Zihnini dinlendirmek için müzik en iyi ilaçtı onun için. Bir gün sakin şarkıların çaldığı bir istasyona denk gelmişti radyoda ve her ders çalıştığında o istasyonu dinlerdi. O gün de radyoyu açar açmaz duyduğu sesle tüm vücudundaki kan aniden çekilir gibi oldu. Çalan Epiphany.
Anında içine işleyen o ses Kim Seokjin'e aitti. Onu düşünmeyeli ve duymayalı epey vakit olmuştu.
Radyoyu aniden kapattı.
Tam o sırada telefon çaldı.

JM: Jungkook sana bomba bir haberim var duyunca eminim çok sevineceksin
JK: Kesin şaşırmam ama söyle
JM: Gıcık.. Neyse Kim Seokjin var ya hani konserine götürmüştüm seni işte o sizin üniversitede 90. Yıl dönümü etkinliğine gelecekmiş. Birkaç şarkı söyleyecekmiş. Ben de geleceğim o gün tabii ki sen de geliyorsun hayır deme şansın yok kapatıyorum şimdi cuma günü görüşürüz
JK: Ne? Jimin anlamadım sakince anlat-

-dıt dıt dıt-

JK: Kapatmış bile manyak

Nereden çıktı bu konser şimdi diye düşünürken yorulduğunu fark edip kendini yatağa attı. Düşüncelere dalarken uyuyakalmıştı.

[Ertesi Gün]

"Evet arkadaşlar bu dönemki projeniz grup ödevi olacak. Birbirinizle fikir alışverişi yapmanız en iyisi olacaktır. İki kişi olmanız yeterli gerekirse üç de olabilir. Uzun bir zamana yaymayacağım merak etmeyin. 2 hafta süreniz var. Yarına kadar herkes grup olacağı kişiyi seçsin.
Jungkook o sırada el kaldırdı.
JK: Grup olmak şart mı hocam? Bireysel yapsak olmuyor mu?
Hoca: Adı üstünde grup çalışması ve birbirinizle kaynaşmanız için bi nevi bu ödev. O yüzden herkes hiçbir şekilde itiraz etmeden grubunu oluştursun. Konu anlaşıldıysa çıkabilirsiniz arkadaşlar müsaadenizle

Üniversite hayatının ilk en kötü olayı gerçekleşti "Grup Ödevi".

?: Merhaba, Jungkook değil mi?

Yeni karakter geliyor acep kim gkbhknhhn

Jamais Touché - Kookjin.Where stories live. Discover now