broke.

80 8 0
                                    


Jungkook'un Annesi: Jungkoookkk uyanmayacak mısın akşam oldu. Ah bu çocuk üniversiteye gidince değişir sandık ama hepten içine kapandı. Acaba bi sorun mu var ki hayatım?
Jungkook'un Babası: Bilmiyorum ki canım. Keyfi yok belli ki üstüne gitmeyelim
Jungkook'un Annesi: Yine de böyle kendini odaya kapatacak yaşı geçti artık sorunlarını uyuyarak düzeltemeyeceğini öğrenmeli
Jungkook'un Babası: Tamam tamam ben yemekten sonra gider konuşurum. Uyanınca bakar başının çaresine hadi biz yiyelim yemeğimizi
Jungkook'un Annesi: Ahh Jungkook... Neyse madem uyanınca hazırlarım bi şeyler ona da.
Jungkook'un Babası: Tamam canım hadi yiyelim. Afiyet olsun.

Tik Tak Tik Tak Tik Tak

Odada yankılanan saat sesinden başka çıt çıkmıyordu. Sanki dünya durmuş gibi bir sessizlik hakimdi. Fakat içinde kopan fırtınalara sahip biri vardı o kocaman sessizliğin içinde.

Jungkook dizlerini karnına çekmiş ve gözleri dolu bir şekilde yatıyordu yatağında. Bir eli de ağzına uzanmış tırnaklarını yiyordu. Bu tepki üçlemesi onun en üzgün olduğu anlardaki davranışıydı. Hüngür hüngür ağlayamazdı sadece tırnaklarını yiyip öylece boşluğa bakardı. Ama yıllardan sonra ilk kez gözleri dolmuştu. Duygularına yenik düştüğü için kendine kızıyordu sürekli.

"Neden, neden, neden? Neden Jungkook? Neden?"

Hayatında ilk kez canının bu kadar yandığını hissetmişti. Günlerce sadece yemek masasında görülmüştü. Ne okula gitti ne de arkadaşlarıyla görüştü. Sadece yatağına yatıp uyudu.

Jungkook'un Annesi: Jungkook? Bir problem mi var oğlum? Lütfen bizi daha fazla korkutma anneciğim konuş bizimle, hıh?
JK: Annecim gerçekten bi şey yok inanmak istemesen de yok inan bana iyiyim sadece keyfim yok lütfen anlamaya çalış
Jungkook'un Babası: Evlat seni anlıyoruz zaten üstüne de gelmemeye çalışıyoruz ama seni ilk kez böyle görüyoruz lütfen sen de bizim endişemizi anla
Jungkook'un Annesi: Evet bitanem sadece bizimle paylaşabileceğini bilmeni istiyorum biz senin aileniz asla yargılamayız bunu sakın unutma
JK: Biliyorum anne, baba... Sadece benim için zor bir dönem sebebi de.. Sebebi de birinden hoşlandım. Evet. Ama...

Kelimeler boğazına dizildi bir anda. Sustu kaldı öylece. Gözleri dolmuştu çoktan sesinin titrediğini ailesi duymuştu. En nefret ettiği şey birinin gözleri önünde ağlamak bu ailesi bile olsa. Bu yüzden derin bir nefes alarak ifadesini toplayıp yutkundu.

JK: Ama olmadı anne, baba. Yani bunun hayal kırıklığını yaşıyorum. Gerçekten hayatımda ilk kez böyle olduğumun farkındayım. Nefret de ediyorum ama normalleşemiyorum. Bu yıl okulum için önemli bi yıl bu yüzden toparlanıp okula gideceğim merak etmeyin her şeyi düzelteceğim
Jungkook'un Annesi: Sen iyi ol gerisinin önemi yok bitanem kendini zorlama bi şey için
JK: Hayır zorlamıyorum böyle olması gerektiği için yapacağım. Ne olursa olsun bi hayatım var ve devam etmeliyim
Jungkook'un Babası: Bu olgunluk nedir yahu kime çekmiş bu çocuk acaba?
JK: Bilmem sanırım baş harfi B gibi yani babam?
Jungkook'un Babası: Hahha baban da ne adammış ha
JK: Öyledir ama ben ondan daha olgunum
Jungkook'un Babası: Aa öyle mi kerata seni hahha

Bir anda masanın modunu değiştirmek istedi babası ve Jungkook günler sonra ilk kez gülümsemişti. Çünkü durum sandıklarından da ciddiydi. Jungkook başına ne gelirse gelsin anlatmazdı ve her şeyi ya kendi içinde ya da tek arkadaşı Jimin ile hallederdi. Jimin de Jungkook söylememesi için tembihlediği için ailesine tek kelime etmezdi. Ama Jungkook'un artık büyüdüğünü kanıtlayan o ilk adım kendisini ailesine açmasıydı. Bu yüzden üstünde fazla durmadan ona sadece ailesinin yanında olduğunu hissettirmek istedi annesi ve babası. Jungkook'un hayattaki belki de en büyük şansıydı onlar.

Jamais Touché - Kookjin.Where stories live. Discover now