Yeni Bir Başlangıç - Lise

Sinema

" Iyi ki gelmişiz ya bu filme hazır annem de yoktu bugün evde, bu adama bitiyorum ben. Allah'ım tipe bak!" diye gülmeye başladım.

Deniz "Aynen ya" diyerek gülümsedi.

Mısır daha filmin 15 dk'sı dolmadan bitmiştı. Birbirimize bakıp kıkırdamaya başladık.

"Ee napalım reklamları uzun koyuyorlar" dedim.

"En büyük boyundan iki tane aldık Merve. Bence bizde bir sorun var."

"O zaten belli de reklamlar da cok uzun ama" diyerek suçu reklamlara attım.

"Peki dediğin gibi olsun"

"Ahaha bak ahahah bu kısım afgaga tekrar tekrar izlemelik çok güzel hahah" diye anırdım.

"Gülmek sana çok yakışıyor. O suratını hiç asma olur mu?"

İltifat edilince ne yapacağımı bile bilemiyorum Allah'ım. Bu nasıl bir yalnızlıktır?

"Teşekkür ederim" dedim başımı öne eğerek.

---

"Çok güzeldi,teşekkür ederim. Gerçekten iyi geldi" dedim kocaman gülümseyerek.

"Önemli değil. Istediğin her zaman gidebiliriz bir yerlere" dedi o da gülümsememe karşılık vererek.

"Çok iyisin"

" Ehem, öyleyimdir övünmek gibi olmasın"

"Ukala" deyip sırıttım.

                        ●●●

Eve geldiğimde facebook'u kaç gündür açmadığımı farkettim.

Lan bu ne? Iki gün facebook'a girmedim bir ton şey olmuş. Melis'le Derin çıkıyor? Melis? Derin? En yakın arkadaşımla eski sevgilim.

Hemen telefonu kapıp Melis'i aradım.

"Melis sen Derin'le mi çıkıyorsun?

"Merve, selam ya ben de iyiyim nolsun"

"Off Melis şimdi trip atmanın sırası mı?

"Tamam tamam. Evet çıkıyoruz."

"Nası ya?"

"Merve yani ben de anlamadım ki öyle çıkma teklifi etti ben de kabul ettim. Senin için bi sorun olmayacağını düşünmüştüm. Yani yeni bi okul, arkadaşlar falan?"

"Yok sorun değil zaten de insan bi haber verir"

"Merve sen hiç telefonuna bakmıyorsun galiba?"

"20 cevapsız çağrı, 5 mesaj? Ups çok pardon canım ya."

"Neyse kuzum Derin'le sinemaya gideceğiz. Aa bi de Cumartesi size geliyorum.Her şeyi en ufak ayrıntılarıyla isterim"

"Çok mutlu oldum aşkım , söz anlatacağım. Öptüm, iyi eğlenceler"

"Ben de öptüm, sağol"

Herkes sevgili yapıyor. Ben sap, hep sap, yine sap, yeniden sap. Off.

Yatağa uzanıp Kerem ve Deniz'i düşündüm. Ikisi de çok taşlardı. Ama bende Kerem'i çeken bir şeyler var. Deniz, o anlatamam yani çok yakışıklı ama nedense arkadaşım olarak görüyorum.

Allah'ım ya.. Ben bunları niye düşünüyorsam. Sanki beni sevecekler. He canım he o ancak hikayelerde olur.

Yapacak bir şey olmadığını anlayınca televizyonu açtım. Arka Sokaklar'ı ve Rıza Baba'yı görünce istemsizce güldüm. Bi sonraki kanalda da Doktorlar. Sanki hepsi bana Kerem'i hatırlatmaya planlanmışlardı.

Whatsapp'tan gelen mesaj sesiyle irkildim.

Kimden: Deniz

-Nasılsın?

+Iyi sen?

-Iyi. Bir şey soracağım bugün soracaktım aslinda ama unuttum. Kerem'le aranızda ne var? O mu üzdü seni?

+Yoo ne alakası var? Yani ufak bi olay yaşamıştık ama dert edilecek bir şey değil.

Küçük bir olay? Kızım kaçırıldın sen kaçırıldın.

- Bana biraz öyle gelmişti ama neyse sorun yok o zaman.

+Yokk :)

Birbirimize abuk subuk işaretler gönderdikten sonra ben kitap okuyacağım bahanesiyle çıktım.

Elime en sevdiğim kitabı -Mart Menekşeleri'ni aldım ve tekrar (bu 3. tekrar okuyuşum olsa gerek) okumaya başladım. Kendimi Emily'nin yerine koyarak gerçek hayattan sıyrıldım.

                      ●●●
  Evett bir bölüm sonu dahaa  :) Biliyorum bölümler çok kısa ama merak etmeyin 2-3 bölümden sonra uzuuun bölümler yapmaya çalışacağım. Malum sınavlar var o yüzden böyle  kusuruma bakmayın :/ sonraki bölümü en uzun yorumu yapana ithaf edeceğim. Okuyanlara sevgilerimle ..