Yeni Bir Başlangıç - Lise

Mutluluk

Merve'nin Bakış Açısı

"Seni seviyorum"

Aynı anda söylediğimiz şeyle donakalmıştık. Kendi ağzımdan çıkan cümleye bile inanamıyordum. Ama gelen cesaret, iyi ki de gelmişti. Kerem'in gözlerine sevgiyle baktım. O da sırıtıyordu. Hala beni sevdiğine inanamamıştım. Bu ortamı bozmak istemesem de içimi yiyen soruyu sormak zorundaydım.

"Kerem, şey sen Melis'i.."

"Şşş. O saçma bir şeydi. Deniz'le çıktığınızı düşünüyordum. Gerçi hala da anlayamadım. O sana 'Seni seviyorum' dedi, sen de ona 'Ben de seni' dedin."

"Sen bizi mi dinledin?" diyerek güldüm.

"Ya, hayır. Of evet dinledim."

"Ben de seni seviyorum, ama arkadaş olarak dedim. Bari cümlenin tamamını dinleseydin o zaman bu saçma şeyleri yaşamayacaktık aptal." diye güldüm.

"Neyse, kapatalım o zaman şu konuyu."

"Pekii, o zaman biz şimdi ne olduk?" dedim utanarak.

"Sen benim oldun." dedi kolunu omzuma dolayarak.

Gülümseyerek "O zaman sen de benim oldun." dedim.

---

Sınıfa çıktığımızda hoca Kerem'le konuşuyordu. Ben de neler olduğunu anlamamış bir şekilde parmağımı dişliyordum. Sonunda Kerem yanıma geldi.

"Kerem, n'oldu?"

"Önemli bir şey değil. Hoca bu seferlik affetim falan filan dedi."

"İyi o zaman."

"Evet canım."

Biz böyle konuşurken Deniz geldi. Kerem'e sıramdan kalk der gibi baktı.

Kerem "Artık böyle oturacağız. Öne geç"

"Ama buras.."

"Öne geç dedim. Merve'nin yeri benim yanım artık."

Sahiplenmesi hoşuma gitmişti; fakat Deniz için üzülmüştüm.

Deniz hiçbir şey söylemeden Melis'in yanına geçti. Melis de ne olduğunu anlayamadığı için arkasına bakıp Kerem'e "Noluyor Kerem?" dedi.

"Niye herkes bunu bu kadar büyüttü? Bir şey olduğu yok. Merve'nin yanına oturuyorum ve siz de ikiniz oturuyorsunuz. Bunda anlamayacak ne var? " dedi sinirle Kerem.

Melis de sinirle "Siz ikiniz sevgili falan mısınız?" dedi.

Kerem'le birbirimize bakıp "Evet" diye cevap verdik.

Deniz bayağı üzgün, Melis de bayağı öfkeli görünüyordu. Kerem Deniz'e baktığımı anlayınca sinirlendi.

"Bak Merve. Sen artık benimsin. Başka bir erkeğe bakmayacak veya başka bir erkekle görüşmeyeceksin. Hele Deniz'le asla. Bir daha o çocuğu yanında görürsem kafa göz dalarım. Bu halinden daha beter olur." dedi.

"O zaman sen de Melis'le görüşmeyeceksin. Ben de onu senin yanında görürsem.."

Duraksadım. Ne yapabilirdim ki? O kız beni duvara yapıştırır, pestilimi felan çıkarırdı.

Kerem bu halimi görünce güldü.

"Hahah, tamam yavrum. Ben Melis'i kendi etrafımda görürsem kendim döverim onu. Sen de arkadan tezahürat yaparsın."

Yavrum.. Yavrun yesin seni..

"Yaa, dalga geçme." diye gülerek omzuna vurdum.

"Ah, çok acıdı. Melis'e böyle vursan ölür."

O benle dalga geçerken cevap vermeye fırsat bulamadan hoca geldi.

---

İlk defa sıkıcı olmayan, hatta güzel diyebileceğim bir okul günü de bitmişti. Okul çıkışı Kerem'in yanına gittim.

"Eee, ilk günümüzü nerde kutluyoruz Kerem Bey?"

"İlk gün kutlaması mı? Hahaha, iyiymiş"

"Ne? Sahile falan ineriz işte. Sıkıldım."

"Peki peki yavrum seni mi kıracağım." diyerek burnum öptü.

---

Okuldan sahile kadar el ele tutuşup yürüdük. O kadar heyecanlanmıştım ki ellerim terliyordu. Bunu gören Kerem elini omzuma attı. Aslında daha iyi olmuştu. Çaktırmadan ellerimi pantolonuma sildim.

Hiç bu kadar heyecanlanacağım aklıma gelmezdi. İlk defa bu kadar mutluydum. Ama hayat ne kadar mutlu ediyorsa bu mutluluk sana fazla diyerek mutluluğumu elimden alıyordu. Umarım bu sefer öyle olmazdı.

---

Sahilde bir bankta hep hayal ettiğim gibi oturuyorduk. Elini omzuma atmıştı. Ben de ona yaslanmıştım. Önümüzde de deniz. Mükemmel bir ortamdı.

Kerem "Mutlu musun?" diye sordu.

"Hiç bu kadar mutlu olmamıştım" diye yanıtladım.

"Ben de." dedi.

Sonra bayağı bir sessizlik oldu. Sevgililer ne konuşurdu ki saatlerce?

"Kerem, senin uyuşturucu borcun ne oldu?"

"Az kaldı merak etme."

"Bana bir konuda söz vermeni istiyorum."

"Peki. Hangi konuda canım?"

"Uyuşturucu içmeme konusunda."

"Merve, buna dayanmak gerçekten zor. İçmezsem boğulacak gibi oluyorum, titriyorum. Sen de gördün."

"Ama birlikte hallettik, değil mi? İçmedin. Bunu düşün, beni düşün. Birlikte geçireceğimiz vakti kısaltıyorsun, vücuduna zarar veriyorsun. Lütfen. Dayanamayacak olursan beni ara, mesaj at ne bileyim bir şey yap. Nerede olursam olayım, saat kaç olursa olsun yanına gelmeye çalışırım; ama n'olur içme şunu."

"Çok iyisin Merve'm. Seni seviyorum." deyip alnımı öptü.

Allah'ım bu bir rüya mı? Bir rüyaysa bile çok güzel bir rüya. Hiç uyanmak istemeyeceğim bir rüya.."

"Ben de seni seviyorum" diyerek elini tuttum.

"Bu kadar romantiklik sizin için fazla değil mi Merve Hanım?

Yüzümü sesin geldiği yöne doğru çevirdim.

Derin!?