BÜYÜKADA

273 37 4
                                    

Evet ilk bölüme başlıyorum

Neyse keyifli okumlar ...

Deniz ÇAĞLAR.

15 Kasım 2003

Sabah uyandığımda başımda bir ağrı vardı. Yataktan kalkıp direk aşağı kata ,mutfağa, indim. İlaç dolabını açıp ağrı kesiciyi susuz yuttum. Boğazım parçalanıyordu ve başım çok şiddetli ağrıyordu. Bir anda kolumu kaldıracak gücü bile bulamadım. Salona geçtim ardından telefonumu aramaya başladım. Her zamanki gibi ortalıklarda gözükmüyordu. Nerde olduğunu bir türlü hatırlamadığım telefonum aniden çalmaya başladı. Ses yukarıdan,odamdan, geliyordu merdivenleri dövercesine yukarı çıkıp odamın kapısını açtım ve telefonu klasik piyanomun üst kısmında buldum. Vayy. Arayan Su'ydu. Dün akşam biraz fazla kaçırmıştı ve eve bırakmak mecburiyetinde kaldığım eski ev arkadaşım arıyordu. Hemen açmadım telefonu biraz bekledim sonra açtım. Bu benim sürekli yaptığım bir görevimdi.

Bekle.

Emin ol.

Çok çalıyorsa önemlidir.

Ve aç.

"Alo, Su ? ''

''Saf o öyle değil, Alo, H2O diyeceksin ! ''

''Alo,H2O ? ''

''Efendim kanka ?'' dedi hazır cevaplılığıyla.

''Kızım sen iyi misin ? Akşam doğru evin adresini verdin ve seni kendi evine bıraktım dimi ? Yoksa seni keranede filan mı unuttuk?''

''hı-hı.'' dedi umursamaz tavrıyla.

''Noldu ? Boşuna aramassın sen ya işin düşer yada bir şey istersin. Yine ne var ?''

''Deniz ya bu aralar çok yoğundum iki gün izinim var. Birlikte bir şeyler yapabiliriz diycektim. Yani senin bir planın yoksa ? ''

''Yok ,H2O. ''

'' O zaman senle yarın sabah süper bir yere gidiyoruz. Sen küçük bir çanta hazırla kendine yeterli olur.''

''H2O, eee yani Su? Dur acele etme! Hiçbir şey anlamadım ? ''

''Yarına hazır ol. Sadece çanta kıyafetler filan,ben kapatıyorum telefonu hadi Deniz görüşürüz.''

Neydi bu şimdi ? Cevap bile vermeden telefonu yüzüme kapattı. Yarın ne yapacaktık ki ? Çanta hazırla demişti... Nereye gidiyorduk ki ?

Daha fazla olayı düşünmemek için odama çıktım ve annemin akşamdan hazırladığı kapkekleri odamdaki mini buzdolabından çıkartıp yedim. Çok lezzetliydi. Kapkekleri ve havuçlu kekleri  çok seviyordum ve bunu annem kadar Su'da çok iyi biliyordu ve doğum günlerim için kapkek ve havuçlu kekler hazırlıyordu. Ama en son olan, 19. Doğum günü partimde kapkek yapmamış ve özensiz bir biçimde partime katılmıştı. Kırmızı elbisesi biraz bol duruyordu saçları ise özensizdi. Tüm konuklarım arasında en kötü görüneni benim annem olmuştu. Bunu düşünmemeye çalışarak partimin geri kalanında somurtarak geçirmiştim.

Az önce gömdüğüm kapkekler ve havuçlu kekler süperdi.

Annemin havuçlu kekleri ...

Sonra aklıma saate bakmak geldi ve saat 15.05 di. Kahvaltı yapmak yerine kapkeklerle geçiştirmiştim. Mutfağa inip kendime kahve hazırladım. Porselen bardağıma dört şeker attım. Sonra yudumlamaya başladım. Çok şekerli olmuştu. Bu çok tuhaftı çünkü genellikle bu dört şeker bana az gelir ekstradan bir şeker daha eklerdim. Bugün biraz değişiklik olmuştu. Sorun bende mi ,kahve de mi ? diye düşünürken aklıma yarın yapacağımız küçük gezi geldi. Ne yapacaktık ki ?

PARÇAMWo Geschichten leben. Entdecke jetzt