GENÇ ADAMLAR

157 23 2
                                    

Uzun zaman sonra tekrar birlikteyiz arkadaşlar :D

Özlediniz mi? :D

Öyleyse başlayalım.

Deniz ÇAĞLAR

15 Kasım 2003

Sonunda Büyükada'daydık. Uzun ve sıkıcı bir yolculuk sonrası karnım hala zil çalıyordu. Biran önce bir şeyler yemezsek tüm gün bu gurultuyla başa çıkamazdık. Çıkamazdık diyorum çünkü canım arkadaşım(!) buna tahammül edemezdi.

Yaklaşık yarım saat sonra bisiklet kiraladık yükümüzü sırtlayıp tepelere doğru çıkmaya başladık. Uzun zamandır bisiklet sürmeyen ben oldukça zorlanmıştım. Git gide havanın sıcaklığı bunaltıcı bir hal almıştı ki o arada canım arkadaşım(!) sırtından küçük buzlu bir pet şişe suyu çıkarıp kafam doğru fırlattı. Bisiklete daha yeni alışmıştım ki başıma gelen o soğuk şişeyle dengemi kaybedip bisikletten düştüm. Su sesli kahkahalarıyla benim düştüğümü herkese göstermiş aynı zamanda su şişesi patlamış buz çakılları heryere saçılmış yüzüm gözüm su için de kalmıştı.

Harika.

''Su gülmen bittiyse beni kaldır şu yerden '' Gerçekten bunaltıcı kahkahalarıyla beni kızdırmayı yine başarmıştı.

''Tamam kardeş.''

Saf. Gerçekten saf.

''Ya Su...''

''Ha ha ha dur dur su dedin de aklıma az önceki halin geldi. '' diyerek bastı kahkahayı.

Yine başlamıştı.

Yol boyunca susmadı. Islak bir şekilde, ıslak değil sırılsıklam, gezmiştim. Sonra Su ile yeşillik bir tepe bulup çantamızdan kahvaltılıklarımızı çıkardık. Bisikletlerimizi yan tarafımıza çektik.

Kahvaltımızı yaparken üstümüzün kuruması için, canım arkadaşım (!) gölgeye ben ise güneşe sırtımı vermiştim.

Gerçekten çok eğleniyorduk(!)

Kahvaltıda Su üzerime soğuk çayını döktü. Artık tam anlamıyla kışı yaşıyordum. Yaklaşık bir saat önce terlerken şuan da ise donuyordum.

Tamam abarttım. Ama çok üşümüştüm.

Su tekrar kahkahayı bastı ben tahammül edemiyordum artık buna kurduğumuz kahvaltı sofrasından kalktım yanımda duran buz torbasını alıp Su'nun kafasından aşağıya o hırsla döktüm. Kahkahaları bir anda çığlığa dönüştü.

Su hemen kalktı ve koşmaya başladı. Üzerime geliyordu buz torbasını atıp koşturup kaçmaya başladım.

Kahkahalar atmaya başlamıştık.

''Ya dur tahtası eksik!'' dedim çığlık çığlığa.

''Sen tüm soğuk şeylerimizi harcadın gel lan kaçma Deniz ! ''

Ben mi harcamıştım soğuk şeyleri !

''Hey tahtası eksik, suyu sen attın kafama çayı da sen dökdün!''

''Ya Deniz buzlar son çareydi onları da harcadın be !''

Koşturmaya devam ediyorduk. Kan ter içinde kalmıştık.

Kendimi çimenlere doğru yuvarlayıverdim. çok güzeldi. çok iyi gelmişti. Mavi ve çimen yeşili renkler etrafımda dönüyordu sanki.

Su da yanıma yuvarlanarak geldi. İğrenç kahkahalarından bir tane daha atmıştı yanıma yuvarlanırken.

PARÇAMWhere stories live. Discover now