Uykucu

25 2 0
                                    

Merve Mendereste indikten iki durak sonra bende inmiştim. Kilo veririm bahanesiyle asansöre binmeyip merdivenlerden çıkmış ve dümdüz yürümeye başlamıştım. Bizim çocukları tanıyorsam kaykay pistinde Ediz ve arkadaşlarıyladırlar. Kaykay pisti her zamankinden daha az kalabalıktı ve nedeninin bizim liseli gençlerin burayı mekan ilan etmeleri olduğunu düşünüyorum. bunun dışında bir kaç mekanımız daha vardı. Birisi bir oyun parkı diğeri ise tamamlanmamış bir inşaattı. Diğerlerinin yerini bilmiyorum ve bilmekte istemiyorum çünkü orada hiç hayırlı şeyler yapmadıklarını duymuştum. Karşıda oturan popüler üçlüyü görünce hemen yanlarına damladım. Benden uzun esmer ve siyah saçlarıyla Amet, benden bir kaç santim kısa boyuyla Bahadır -Tam adı Kadir Bahadır- ve son olarak boyu bana eşit kumral gamzeleri yürek deşen Ertuğrul. "Selam gençler. Nabersiniz?" diye canlı bir giriş yaptığımda şaşırmışlardı. Genelde yüz vermez, cool takılır, ve erkeklerle fazla samimi olmazdım . O özellikle bu üçlüyle çünkü ne bok yedikleri kesinlikle belli değildi bunların... "Hayrola Beyza. Kafana taş falan düşmedi değil mi?" dedi Amet. Ne taşı bir Alara düştü başıma Alara! "Ne oldu bugün sana kanka?" dedi Ertuğrulcuğum. Canım yaa ben bu çocuğa az kopya vermedim geçen sene. Gerçi ondan önceki senede Amet'le kağıtlarımız full aynıydı da neysee. "Ayy... Hiç sorma canım yaa. Lisede bi kızla tanıştım. Tanışma o tanışma bir başladı konuşmaya hiç susmadı bende ona laf yetiştireyim derken bu hale geldim. Baksanıza susturmak isteseniz susturamazsınız yani..." diye devam ededurayım Ecemle Mervegil yanımıza gelip laflarımı ağzıma tıktılar. "Eee... İlk gün nasıldı ?"diye biri ortaya bi laf attı atmaz olaydı anladıklarım şunlar... "ben gitmedim...Bir kız va... Bahadırla aynı.... Bir sürü kızla tanı... Sevgili.."

"Alara!.. " Alara'yı ekledim bende sonuna hep onlar mı konuşacak canım. Baktık hiç bir şey anlamıyoruz biz bizim konuşmalardan sustuk. Taa ki ben konuşana kadar tabii. " Burası çok sıcak başka yere gidelim!" "Forum'a gitmeye ne dersiniz?" "Siz gidin ben gelmiyom." dedim konuşmalarına izin vermeden eve kaçtım.

&&&&&

Gelene kadar 15 dakika geçmiş olsa da sonunda evdeydim. Meydandan buraya yürümek ne zormuş lan. Neyse hemen gittim duşumu aldım. Bilgisayara oturdum demek isterdim ama anam neti kapattığı için gittim salona açtım plazmayı. Hoşuma gidecek program bulamadığımda number1 açtım, elime kitabımı aldım ve başladım okumaya. Tam mayışmışım uyuyacağım anam durmasın mı başıma? Tip tip kadının yüzüne baktım. Anladı tabii kimin anası acaip akıllı caniiim... "Okul nasıldı?" deyi verdi hemencecik. " Yaa anne zaten akşam babam geldiğinde anlatacağım iki kere anlattırıp da ekstradan yormasan olmaz mı beni? " "Anlatsan yorgunluktan ölmezsin Beyza!" " Ya ölürsem? Merak etme ilk günden sevgili bulmadım kendime." dedim ve uyku moduma girmeye hazırlandım. " Kalk kız terbiyesiz seni. Git yatağına yat işim gücüm yok bide senin dağıttığın koltukları mı toplayacağım?" uff az rahat bırak be kadın. Demedim tabii ki. Kaldırdım paşa paşa kıçımı gittim odama yattım zıbardım babam gelene kadar.

&&&&&

Oha Oha Oha!!! Saat ne zaman altı oldu. Of yaa... Anamlar kaldırmamış akşam yemeğine. Çoktan sabah olmuş. Hemen kalktım ve yazdan gelen alışkanlığım nedenli bir sabah duşu aldım. Saçlarımı taradım ve açın bıraktım ,kurutmuyorum da. Formamı giydim ve hiç düşünmeden ceketimi üstüme geçirdim. Yani okulun ceketini... Ev soğuk ne yapayım? Çantama kitabımı, cüzdanımı, parfümümü, parlatıcımı -oje olan- ve bir not defteri ile kalemimi atıp mutfağa gittim. Yaptığım tostları -açım ben en az iki tane olacak!- fantamla höpürdetip -yemek manasına geliyooor- dişlerimi fırçaladım. Makyaj yapmadığım için bana çok bile gelen siyah rimelimle yetindim ve işim bitince onu da çantama attım. Converslerimi ayağıma takıp anahtarımı aldım ve evden çıktım. Merve'yi aradım ve mendereste bekleyeceğimi buluşup gitmek istediğimi söyledim. Üçyüzlü'den binince sonraki durak Menderes zaten. Merve'yle buluşup aynı vagona bindik. "Bana bak kızım beni daha aratma saat yedi buçukta metroda olacaksın yoksa beklemem giderim ona göre. Ayrıca bundan sonra da beraber gidip geliyoz ona göre." dedim. Sabah sabah konuşacak bişey olmadığından kafa sallamakla yetinmişti. "Sıradaki durak otogar. Atatürk Havalimanına gidecek yolcularımızın bu durakta inerek aktarma yapmaları gerekmektedir.". Anonsu duyunca yeni kurumuş saçıma şekil verdim ve Merve'yi dürttüm. Bizim liselere aktarmalı gidiliyo da ondan yanii. Otogarda inip tekrar bindik bir metroya. Gidiyoz gidiyoz ama bu anons doğru durakları söylemiyor. "Lan Beyza. Allah belanı verecek kızım yanlış güzergahta gidiyoz. Koş kız koş kapı kapanmadan in aşağıya!" diyen kardeşimi dinleyim kapı tam kapanacakken indim. Ben indim inmesine ama Merve yok. Allah! İnemedi mi yoksa bu salak? Hemen çıkardım telefonu neredesin lan diye sordum tabii. "Beyzaaaa! Sağmalcılardayım mk. Neden indin lan. Piç beni nasıl yalnız bırakırsın?! Hani he hani? Nerede senin Bestfriforluğun .ss" " Off be kızım çabuk gel otogarda buluşalım bak az kaldı ilk dersime. Hadi güzelim koşa koşa gel hadi ben de geliyom." dedim ve onu daha fazla çekmeden yattım zıbardım. Tabii ki yatmadım. O kadar uyudum hala uykumu alamamışım ki saçmalıyorum baksanıza bana shdvsb. Neyse otogarda indim ve beş dakika kadar Merve'yi bekledim.

&&&&&

Sağ salim okula geldiğimde aklıma sevgili muhabbeti gelmişti. Her ne kadar yaşıtlarımı değilde kendimde üç yaş büyükleri falan tercih etsemde birinci sınıflara bakmaktan zarar gelmezdi bence. Sınıfıma gidene kadar bakındım. Ve vardığım kanıya göre bu okul meteor taş kaya parçası kaynıyor. Dünkü yerime oturdum. Alara buradaydı zaten. Benden sonra hoca girdiği için konuşamadık. "Merhaba çocuklar. Ben bu sınıfın görevli öğretmeniyim ve aynı zamanda edebiyat hocanızım. Adım Hayriye. Sınıfta ilk olarak yerlerinizi ayarlamak istiyorum." dedi. Bir dakika! Ne dedi o? Ne yani lisedeyiz ama yine de istediğimiz yerde istediğimiz kişiyle oturamıyor muyuz?! S*ktir mk! Hoca yanıma adını bilmediğim bir çocuk oturturken çocuğun bakışlarımdan hiç hoşlanmadığımı size söylemek istiyorum. "Eveeeet.. Yerleriniz tamam olduğuna göre sizi tanışa bilmeniz için serbest bırakıyorum. Sınıfta olduğumu unutmayın lütfen." Ufff ben bu karıya o kadar gıcık oldum ki iğrenç bir espri patlatmam lazım. Hayri-ye Hayri-yeme. Şimdide götün yiyorsa hocaya da söyle. Ama ünlü bir Merve sözü ne demiştiiir? 'Götün yemesi normal değil o yüzden yapmayacağım.' Bu Mervesözüne dayanaraktan espriyi hocaya yapmıyorum. " Selam güzellik tanışalım mı?". Çocuktan hoşlanmadım demiştim değil mi? Yine de bu hızlı girişi beklemediğim için afallayarak ergen tavırlarımı sergiledim. " Tipim değilsin kalsın." "Tip ne alaka?" "Üff sana ne be slk .ss" "Ne diyorsun be?" "Anan güzel mi?" "Ha?" " Yani güzelim diyom ki o kadar gereksizsin ki bildiğim tüm ergence şeyleri yüzüne yüzüne sıraladım hepsini. Bence soğumuşsundur artık benden o yüzden bir anlaşma yapalım. Bu hocanın dersi dışında o koca götünüde al ve şuradaki kızılla yer değiş. Tamam mı canım?" Harbi ne diyorum lan ben. Doğru söyleyin fanta bozulur mu? Bu kafayı bana fanta yapmış falan olamaz değil mi .s .s yanarım yanarım yaşadığım kafaya yanarım. "Bende senle oturmaya meraklı değilim zaten manyak!" dedi çocuk tam kalkarken tuttum kolunu oturttum yerine. " Nereye gidiyon lan mal. Hoca sınıfta. Hem adın ne bakayım senin?" "Napcan be adımı?" samimi olduğum insanlar bana hesap sorabilir anca valla alır oyarım senin o gözlerini görürüsün. "Tamam madem adını söylemiyorsun ben koyarım senin adını. Hmm... Buldum! Bundan sonra sen Abdülrezzak'sın. Adını unutma çağırdığımda da cevap ver." dedim çocuğa. Deli görmüş gibi yüzüme bakmaya başladığı sırada zil çaldı hiç cevap vermeden kapıya yöneldiği sırada arkasından " Tanıştığıma memnun oldum Abdülrezzak." diyerek el salladığım sırada sınıftaki herkes ona döndü. Ben salak salak gülerken çocuk dibime kadar geldi. "Aman be. Başlarım şimdi senin Abdülrezzak'ına. Adım Tuna benim. Tuna." diye yüzüme yüzüme çemkirdi. Bir an çalışmam sırasında dövdüğüm senpaime benzetmedim değil kendisini. Gülerekten cevap verdim. "Hahahah.... Memnun oldum Tuna. Bende Beyza." o sırada da Alara başımıza geldi ve otururken Tuna'yı da beraberinde oturttu. "Beyler, bayanlar, yedi yirmi dört kaybolanlar. Noluyoruz?" kim kayboluyor kızım yaaa? Başlatma şimdi kaybolmana. Biri inceden diğeri açıktan laf sokan sokana. "Bana bir şey olduğu yokta belli ki siz içmişsiniz." derkeneee... Sarışın düz saçlı bir kız -bu sefer doğal- Tuna'ya selam vererek yanımıza oturdu. Ben ona mal mal baka durayım. Alara tip tip bakıyordu. Yok yani mal mal baksa ne olur? Kızı korkutmaya mı çalışıyor bu kız? Dur bi dakika. Demin ki soru acaip saçmaydı. Bunu fark eden sadece ben değilim değil mi? Tuna en sonunda kendini açıklama yapmak zorunda hissetmiş olsa gerek sarışını göstererek " Çocukluk arkadaşım sayılır kendisi. Adı Cemre." dedi. Gerçekten arkadaşın olduğuna emin misin? " Memnun olduk Cemre. Ben Alara ve bu da Beyza." "Ciddi misin? Bu mu? Sadece bu mu? Ben buyum yani senin için Alara! Tamam öyle olsun!" dedim. Bende ne yapmaya çalıştığımı bilmiyorum o yüzden sormayın! "İyi misin?" dedi endişeli gözüken gözlerle Cemre. Sana noluyo kızım yaa? Delilik göstergesi mi ki bana böyle tepkiler veriyorlar? " Uykum var dengesizleştim biraz. Beni boş ver de sen hangi şubedensin?" dedim sonuçta onca sorumu yok sayarak. "he? Ben mi? Bu şubedenim neden?" "İlk gün yoktun ve bugünde geç kaldın?" dedi imalı ve boğuk bir sesle Alara. Sesin niye boğuk kızım senin? Bırak oda seksi erkeklere kalsın. Ne hırsız çıktın kızım sen!? "Heee onu diyorsunuz siz. Dün uyuduğum için gelmedim. Bugünde uyuduğum için geç kaldım." dedi sırıtarak. Bir kahkaha koyverdim ki ne kahkaha ne kahkaha. Gülüşümün arasında zar zor birleştirdiğim o heceler teneffüse noktayı koymuştu. "Hahahah... U... Hahah... Uy... Hahahah... Uykucu..." dedim soluk soluğa. Neden mi gülüyorum? Vallah bende bilmiyorum. :D

---------------------

Biri hikayem için kapak fotoğrafı ayarlayabilir mii? Canım sıkıldıkça paketim olursa yazacağım. Yazım hatalarını elimden geldiğince düzeltiyorum. Lütfen yorum ve votelerinizi eksik etmeyin. Şimdi ben üçüncü bölüme başlıyorum. Bugün net paketimin son günü. Yazabildiğim kadar bolum yazmak istiyorum. Sonra görüşürüz. Tavsiye ve isteklerinizi söylemekten çekinmeyin.

METROHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin