"Yaaağğğ amaağğğ bendeeeeğğğ geeleeeyiiiiğğmmm siziinnleeeeğğğ!"diye çığırmaktaydı Şevval.
"De get!" dedim ona sikici bakışlarımı göstererek.
"Ama nedaaağğğnnnn??" Töbesteştayn. Ne diyon amk sen bu ses ne? İkinci Götveren Deniz Vakası.
"Yahu kızım anlamıyor musun sen? Hayır yani kafan da kocaman beyin yok diyemem. Demekki beyin kıvrımsız olduğundan şişmiş, kocaman olmuş. "
"Ne? "
"Al işte. Kızım senin beynin kıvrımsız. Anlamıyorsun. Gerizekalısın. Ben sana demedim mi daha yeni barıştık baş başa takılmak istiyoruz Poyraşkım ile? Hem baksana Üveylem'e ,hiç ısrar ediyor mu?Örnek al biraz.Cık cık cık!"diye ikaz ettim.
Şevval yanaklarını şişirerek üfledi ve yüzüne düşen o cincır(ginger hani kızıl dkdlldldşsş) saçlarını geri attı. "Offff! O da bir garip şu aralar! Gökberk ile fazla vakit geçiriyor!"diye mızmızlandı.
"Eh bak nasıl oluyormuş? Sen de bir aralar böyleydin, hatırlatırım. "dedim ve gıcık bir piç smile attım.
Buna karşılık gözlerini devirdi. Bu da şu sıralar çok moda he. Ben de yapmaya başladım. Haydi hayırlısı.
"Bebeğim,"diye böyle ilahi, sevimli tatlımsı bir ses. Geldi böyle yanağıma bir öpücük kondurdu. Ben de gülümsedim. "Daha doğrusu bebeklerim. "dedi ve gülümsedi böyle mavişli gözleri kısıldı böyle. Ayy tipine kurban lan senin!!
"Ee, Şevval..."dedi.
"Söyle Poyraz ?"
"Bizi Feniks ile yalnız bırakır mısın?"Ne oluyor lan? Ne oluyor? Yalnız malnız ne diyon bebeğim sen?
"Siz de bir garipsiniz şu sıralar ama hadi bakalım. Gidiyorum ben, hıh!"dedi ve götünü çevirerek gitti.Vallahi ikinci Deniz vakası.
"Ee?" dedim.
"Ah, şey. "dedi,"ya birşey soracağım ben sana."
"Bak evlenme teklifi falansa kabul etmem ha! Daha yaşımız kaç ba-"derken sözümü kesti.
"Hayır bee. Sen de bugün baya taktın. En sonunda o da olacak!" dedi. Olsun be gülüm şikayetçi olan yok ya;))
"Şey soracaktım ben,kimseye söyledin mi? Yani çıktığımızı?"dedi.
"Nope, nein, no, hayır. Sen?"dedim.
"Hayır. "dedi ve duraksadı. Çekindiği çok belliydi. "Peki söyleyecek miyiz?"
dedi.
"Bilmiyorum.."dedim. Sanırım buna hazır değildim. Yani hazırdım ama değildim işte.
"İstersen bir süre gizli tutalım.."dedi.
"Emin misin?dedim ve bacağının üzerinde duran elini tuttum.
"Eminim. "
***
İlk yarı bitmişti. Ve ben sonunu bildiğimden,gözlerim çoktan dolmaya başlamıştı. Poyraz'ın da pek farkı yoktu hani. Yerimiz en arkada sağ taraftaydı. "Poyraz.."dedim sessiz bir şekilde. Aslında araya girdiğimiz için fısıldamaya gerek yoktu ama sinema psikolojisi işte.Hem sonunu hatırladıkça kötü oluyorum ben.
"Efendim Hazel'ım?"dedi gözlerini bir noktaya dikmiş, patlamış mısırından bir tane alırken.
"Bir dakika. Eğer ben senin Hazel'ınsam, sen de benim Augustus'umsun değil mi?"dedim.
