Maraton tulumumu giymiş bir şekilde Poyraz'ı bekliyorum. Bekle de bekle. Ağaç oldum suracıkta yemin ediyorum. Evlerimizin arası 2 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Bey efendi hazırlanamadı herhalde. Alt üstü bir tulum giyeceksin amınakoyim?! Kulağımı sıyıran taş ile irkildim. Ne oluyor diye düşünürken "Kesin Poyraz geldi.." diye söylendim. Bir de baktım ki tecavüz edercesine Abrdürrezak'ın üzerine tırmanıyor. Durun! Sizlere Abdürrezak'ı tanıştırmak istiyorum. Kendileri çoookkk sevgili ağacım olur. Poyraz benim odama geleceği zaman (fesat anlaşılmasın pls.) ona tırmanır. Neysa. Konumuz bu değil.
"Senin yüzünden kulağımdan oluyordum be, hayvan!" diye çığırmamla Poyraz'ın ağzımı kapatması bir olmuştu.
"Salak annenler uyumuyor mu senin?" dedi. Mantıklı bir şey söyledi.
"Evet, uyuyorlar.." dedim kollarımı bağlayarak. Bir süre süzdüm. Ulan çok yakışıyordu bu tulum ona.Tulumu merak ettiyseniz açıklayayım; 2013'te yapılan Gençlik Ödülleri'ni(Teen Choice Awards) sonuna kadar izlediyseniz bilirsiniz. Lucy Hale ve Darren Criss'in twerk yaparken giydikleri aşırı sevimli şey. Herneyse.
Ben götümü yatakta yaydım, "Haydi bitch, seni bekliyorum" dedim.
Poyraz sırıttı ve yanıma oturdu. Ben de toparlandım ve laptopumu kucağıma aldım.
"Ben beraber izleyeceğiz sanıyordum?" dedi. İlk başta " Ne diyor la bu liseli?" diye düşünsem de anladım. Laptopu tıpkı Edebiyat öğretmeninin sınav zamanı beni kimse kopya çekmesin diye 'kafeslediği' gibi kafeslemiştim.
Laptopu ortamıza koydum. Bir süre sessizlik oldu. Bundan nefret ederim. Kötü bir şey olacağının işaretidir çünkü.
Çekine çekine, "Poyraz.." dedim.
Bana "Efendim?" der gibi baktı.
"Sence lez gibi mi duruyorum?" dedim.
Sustu.
Ve sonra , "Yüğoo nerden çıkardın? Hiç de öyle durmuyorsun. Gayet normal bir kızsın bence. Neden öyle düşündün ki? Öyle düşündürecek bi-" saçmalıyordu. Demek ki arkamdan bir şeyler dönüyordu. İşaret parmağımı dudaklarına bastırdım ve o koca gözlerini dudağına bakmaya-böyle yapınca şaşı oluyor- çalışarak aşağıya indirdi. Ne biçim iris bunlar arkadaş. Yeşil mi, yoksa mavi mi çözemedim bir türlü. Bir de siyah siyah hareleri var kenarlarında. Hele o upuzun kirpikler? Eşek gözü mübarek.
"Uzatma ve dökül.." dedim.
"Ya şimdi olay şöyle; hiç sevgilin olmadı, okul forması dışında etek -veya elbise giydiğin görülmedi, bir kıza göre fazla küfürbazsın diye bazı insanlar arkandan dedikodu yapıyor olabilir.." dedi bir çırpıda. Dövmemden korkan küçük bir çocuk gibi bana bakıyordu.
Yine o sessizlik.
Dizi dibine kadar yüklenmişti. Açmak için elimi mouse'a götürdüğümde Poyraz elimi tutarak beni durdurdu, "İyisin, değil mi?" dedi. Ben de evet anlamında başımı salladım ve gülümsemeye çalıştım. Umarım başarılı olmuşumdur.
Diziyi açtım ekrana bakıyordum. Ama ekrana bakıyor olmam diziyi gerçek anlamda izlediğim anlamına gelmiyordu. Düşünüyordum. Şunu bi açıklığa kavuşturalım; iyi değilim. Bakın homofobik falan değilim ama biri size lez dese? Neyse susuyorum. Gidip su içeyim bari.. Ya of lanet olsun bu durumda bile mal mal konuşuyorum.
***
Bir tıkırtı geldi. Annemin esneme sesini duydum. Ve Poyraz'a döndüm. Korkmuş bir şekilde gözlerini pörtletmişti. Gözleri değişsek mi bebeyim? "Annem.." dedim, "Hemen saklanman lazım."
Yataktan kalktı ve sanırım kendini yatağın altına saklamak gibi bir amacı vardı. Sonra kafasını kaldırdı ve "Ne biçim yatak bu amınakoyim, altı yok." dedi. "Nereye saklanacağım şimdi ben?"
Laptobu kucağımdan kaldırdım ve Poyraz'a gel işareti yaptım. Öncelikle bu kısmı okurken bütün fesat düşüncelerinizden arınmanızı istiyorum.
"Şimdi sen yatağın içine gireceksin ama böyle şey.. Eğeğe, benim üstüme yatıcaksın yani.." dedim. Garip bir şekilde bana baktı.
"Telefonda konuşurken de normal değildin sen. Azdıran şeylerden mi yedin, anlamadım git-" ona gözlerimden ateş saçarak baktığımı görünce pes ettiğini belli etmek amacıyla ellerini havaya kaldırdı. Ve tıpış tıpış dediğimi yaptı. Ben de yorganı örtüp laptopumu kucağıma aldım ve annemin beni kontrole gelmesini bekledim.
Şuan aşırı garip bir pozisyondayız.Tam orada biri nefes alıyordu. Poyraz bu, birşey olmaz diyerekten planımdan caymadım. Gerçi oradaki kişinin Poyrazgın lakaplı ve okul numarası 3131 olan biri olduğunu düşününce korkmadım değil.
"Ne yapıyorsun kız bu saatte?! Uyumadın mı sen?!" diye cırladı annem.
"Anne ya hiç uykum yok benim. Gündüz öküz gibi uyudum zaten.."
"Uyumasaydın efendim. Sonra öğretmenlerden şikayet geliyor 'Feniks Hanım derslerde uyuyor' diye. Yat zıbar çabuk! Kontrole geleceğim ona göre!Yarın okula gideceksin hem!" dedi ve tripli bir şekilde gitti.
Manyak mı ne?
Poyraz çıkmak için debelendi ama izin vermedim. Çünkü önce annemin tuvalete giriş sesini duymam lazımdı. Duydum!
Laptobu kucağımdan kaldırdığımda nefes nefese kalmıştı. Öyle hızlı çıktı ki fark edemedim bile. Kafasını omzuma dayamış nefes alışını düzene sokmaya çalışıyordu.
"Hav..a..sız..lık..tan.."
"Tamam yorma kendini." dedim.
Şuan da pek normal bir pozisyonda değiliz hani. Neyse bu üzerimden kalkmayı akıl etti sonunda.
"Delisin sen."
