3- Biri Şunu Sustursun

3.5K 148 17
                                    

"Beğendim." dedi ve son bir kez bana o -burada ben üstünüm- bakışını attıktan sonra başka tarafa ilerledi. 

"Bu da neydi böyle?" dedi James tekrar yanıma gelerek. Kum torbasına daha sert vurdum.

"Göt herifin uğraşacak başka işi yok." dedim. James güldü ve kum torbasına vurmaya başladı. 

"Acemiler! Bıçak başına!" diye bağırdı Four. Dart tahtalarının önünde durduk. Four herkese bıçak vermeye başladı. "Nasıl atılacağını göstereceğim. Haraketlerime dikkat edin." dedi ve bıçağı attı. Tam olarak hedeften vurunca bize dönüp gülümsedi.

"Başlayın." dedi Eric. Elime bıçağı aldım ve Four'un fırlattığı gibi fırlatmaya çalıştım. Bıçak tam ortaya çarptı ama aşağı indi. İkinci bıçağı elime aldım ve tekrar attım. Yine saplanmadı ve yere düştü.

"Onu öyle atmamalısın." dedi Dean yanıma gelerek. "Böyle giderse Eric seni şişe geçirecek."

"Bilgi için teşekkürler. Başka işin yok mu senin?" dedim üçüncü bıçaağı da ıskalarken. Dean elini belime koydu ve beni yan çevirdi. 

"Böyle atacaksın." dedi kulağıma yaklaşarak. 

"Eğer ellerini çekmezsen bıçakları sana saplayacağım." dedim eline doğru gözlerimi indirirken. Dean yavaşça ellerini çekti. Bıçağı tekrar attım ama yine ıskaladı. 

"Eğer aşk yaşamanız bittiyse, bıçağı bir kez olsun saplamanı bekliyorum. "dedi biri. Kim olduğu belliydi zaten, Eric. 

"Sadece nasıl atılacağını gösteriyordum." diye açıklamaya çalıştı Dean.

"Seninle konuşmuyordum. Ama madem gönüllüsün, neden gidip bıçakları almıyorsun." dedi Eric Dean'e dönerek. Dean dudaklarını ısırmaya başladı. Eric'in suratında sinsice bir sırıtma farkettim. 

"Herkes atarken mi?" dedi Dean kekeleyerek. Eric kaşlarını çattı ve ciddileşti.

"Korkuyor musun yoksa?" dedi Dean'e iki adım atarak. Olan biteni nefessiz izlediğimi farkettim. Dean tekrar kekelemeye başlayınca yapamayacağını anladım. Hadi bakalım Katy, cesur olma zamanı. Herkes bıçağını atarken birkaç adımda tahtalara ulaştım ve attığım üç bıçağı aldım. Sonra sakin bir şekilde yerime geri döndüm. 

"Sen delirdin mi? Şişe geçirilmek mi istiyorsun?" dedi Dean. Eric'e baktım. Gözlerinde sinir + gurur tarzı bir bakış vardı. 

"Bıçak saplanmayacaktı çünkü kimse atmayacaktı. Liderimiz bunu biliyor. Değil mi?" dedim Eric'e bakmaya devam ederek. Kaşlarını çattığında onu sinirlendirmeye başladığımı hissettim. Çok hoşuma gitmişti. Eric döndü ve gözlerini benden ayırmadan başka çaylakların yanına ilerledi. İstemeden sırıttım. Katy'ye 1 puan, Eric' 0. 

"Sen orada biri dururken bıçak atar mıydın?" dedim Dean'e dönerek. 

"Atmazdım heralde." dedi kaşlarını kaldırarak. "Biliyor musun hala adını bilmiyorum." 

"Bilme o zaman." dedim ve bıçağı attım. Hedefe gelmese de tahtaya saplamayı başarmıştım. Kendimle gurur duyarak gülümsedim. Dean hala yanımda duruyordu. Bu çocukta birşey beni rahatsız ediyordu. Sanki birşeyler doğru değildi. 

"Bugünlük bu kadar! Herkes odasına gitsin, bir saat sonra yemek var." dedi Eric bağırarak ve hızla Pit'den çıktı. Herkes yavaş yavaş çıkmaya başladı. Saçlarımı atkuyruğu olarak topladım ve çıkışa doğru yürümeye başladım. 

"Katy!" diye birisi seslendi. Arkamı dönüp bana seslenene baktım. 

"Efendim Four." dedim onu beklerken. Birkaç adımda yanıma geldi ve sıkıca kolumdan tutup suratıma yaklaştı.

Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin