4; "BBC Channel makes a shit"

381 30 26
                                    

Beni her zaman ama her zaman şaşırtacak şeyler söylüyordu. O kimdi? Polisler ile ne alakası vardı,yüzünü neden hala görememiştim? O..Bir kaç gün önce tanışıpta,güvenilecek biri miydi?

"Zayn.." Kafamı ellerimin arasına aldım ve alnımı ovmaya başladım. "Bütün bunlar,sen hayatına girmeden önce monoton bir hayat yaşayan kız için,çok fazla." 

Hiçbir şey söylemiyordu.

"Beni çok yoruyorsun.Neden her şeyi anlatmıyorsun? Zayn sen kimsin ve neden yüzünü göremiyorum?"

Derin bir nefes aldı ve pencereyi açtı. Hava gelince kafamı kaldırdım ve camdan dışarı baktım. Polislerin siren sesleri kulağıma geliyordu,bizi de hala arıyorlardı. Zayn, U-Dönüşleri yaparak onlardan kurtuldu. Her tarafı çöplük,karanlık bir çıkmaz sokağa girdik. Kimse konuşmuyordu,nefes alış-verişleri bile duyulmuyordu. 

"Bana lütfen cevap ver." dedim,sesim emir verir gibiydi.

"Kes sesini!" bağırdı,bu koltukta gerilememe sebep oldu. Boynunda ki damarlar gerilmişti,sinirli gözüküyordu.  "Sen kimsin ki,sana bir şeyleri açıklama gereği duyuyorum?"

Ellerini yumruk haline direksiyona getirdi ve vurdu.

"Ben mi seni yoruyorum? O kadar çok başımın etini yiyorsun ki,seni öldüresim geliyor." Bir 'huh' sesi çıkardım; bu yaptığıma karşı sinirli bir şekilde gülümsedi. Benim hakkımda bunları mı düşünüyordu?

"Tek istediğim sessizlik," dedi ve şakaklarını ovmaya başladı. Nefes alış-verişleri hızlanmıştı,korkmama sebep oluyordu. Sokak çok karanlıktı,ve bu beni daha çok korkutuyordu.

Sinirliydi ve sinirini benden çıkartmıştı. 10 dakika olmuştu sanırım,ikimiz de konuşmuyorduk.

"Üzgünüm." dedi,geçen bir kaç dakikanın ardından. "Sana öyle sert çıkışmamalıydım,gerginim Desii,bana saygı duy. Her şeyi öğrenmen için biraz fazla erken."

Arabada ki,bütün oksijeni içime çekiyormuşçasına nefes aldım ve kafamı salladım. "Hiçbir şeye anlam veremiyorum sadece. Zayn,evime girdin,nasıl yaptığını bile bilmiyorum ki,telefon hattımı kestin ve ben hiçbir şey farketmedim,okul balosunda,hatırlıyor musun bilmiyorum,ben koridora girdiğim an ışıkları kestin. Zayn,seni görmemi neden istemiyorsun?"

"Aslında,muhtemelen beni görmüşsündür." Kıkırdadı. "Gazetelerde,dergilerde,haberlerde.." O ünlü müydü?

"Sen ünlü müsün?" Sorum onun ufak bir kahkaha atmasına sebep oldu. Aramızda ki gerginlik sona ermiş gibiydi.

"Tabiki de hayır!" dedi,ve ellerini bacaklarının üstüne koydu. "Ünlü değilim."

"Pekala,ama seni görmek istiyorum."

"Zekanı kullan ve beni halt et." dedi,anahtarları çevirdi ve el frenini çekti. Sokaktan aniden çıktı,camdan gelen rüzgar beni yatıştırıyordu. Onu halt etmeliydim,zekamı kullanarak.

 Evimin caddesine geldik ve el frenini P'ye getirdi. Sokak lambalarının ışığı vurduğundan,yüzünün ufak bir kısmı görünüyordu. Sakallıydı,ve alt dudağı kalındı.

"Cumartesi günü,babanın geleceğini biliyorum. Sizi dinledim,bayan Portakal." Kıkırdadı ve kapının kilidini açtı.

"Polislerden nasıl kurtulacaksın?" dedim,umursamazmış gibi omuz silkti.

"Orasını bana bırak ve arabamdan şimdi çık." dedi,emir veren sesi,bu emire uymamı yönlendiriyordu beni. Arabadan çıktım ve saat geç olduğundan,cadde de az araba olan caddede yürümeye başladım. Denizden gelen rüzgar saçlarımı savuruyordu ve siyah dar kotumun altından rüzgarı hissedebiliyordum. Apartman kapısını açtığımda,Batı'ya giden yola baktım,gitmişti.

Listen Café (A Zayn Malik Fan Fiction) {Slow Update}Where stories live. Discover now