2; "Shocked,Ashamed and Scared"

476 30 14
                                    

P.S. Merhaba,hikayemi okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Umarım beğenirsiniz bunu da,sevmenizi umarak,notu bitiriyorum ve hikayemi okuyun diyorum.

 

 Zayn sokağı döndüğünde,bende evime doğru yürümeye çalıştım. Çalıştım. Ne olduğunu anlamış değildim açıkçası,okulumuzda balo olduğunu bir şekilde öğrenmişti. Üstümde dinleme cihazı mı vardı? Belki de o amfideydi,ve tam arkamızda ki Gus kılığına girmişti. Ama o 25 yaşındaydı,yani öyleydi? Yalan söyler gibi görünmüyordu,banka gittiğim ilk gün,konuşmak için can atıyordu/k. Kim gerçek ama hayali bir arkadaş istemezdi ki? Ama beni sokağın sonuna çekti ve ben onu Las Vegas'taki hapishanelerden kaçtı sanmıştım,ama o Zayn'di. Onun soy adı neydi acaba? Pekala,tuhaftı. Düşüncelerimi çalan telefonum bölmüştü.

 "Merhaba,Desiree." dedi babam,güven dolu sesi gülümsememe sebep olmuştu.

"Ah,selam koca adam. Ne yapıyorsun bakalım? Çekiç sesleri de ne?"

"Uhm,bir köpek kulübesi yapıyorum.Bilirsin,Eddie'nin köpeklere düşkünlüğü vardır." Kirli sakallarının,altında ki gülümseme ile konuşuyordu. Babam,beni gülümsetiyordu.

"Sen neler yapıyorsun,bayan portakal?"

"Portakal mı? Bundan kurtulduk sanmıştım,baba. Lanet olsun."

"Lanet okuma Desii," dedi,dalga geçiyordu.Portakal yiyemiyordum çünkü.

"Üniversiteye gidiyorum,akşamları da bildiğin gibi,baba.Sıkıntıdan ölüyorum." Yalan,deniz kenarın da Zayn ile konuşuyordum.

"Ah,ne kadar güzel.Bizde her gece annenle eğleniyoruz bebeğim,ve bu arada,Annen hemşireliği bırakıyormuş."

"İsabet olmuş." dedim,kıkırdadım.O da kıkırdadı. Çünkü annem kandan korkardı,ama hayallerinin mesleğiymiş,vesaire.

"Hemde,tam üçlük."

"İsabet dedim baba,basket değil." Bu söylediğime karşın kıkırdadık.

"Ne farkediy-" Hattan bir kaç saniye ses gelmedi,sadece bir kaç küçük cızırtı vardı. Ve tam bir dakika sonra,yemin ederim bir dakika sonra telefon kapandı. Yeniden aramaya çalıştım,ama hiçbir şekilde,telefon cevap vermiyordu. Ev telefonuda öyle,neler oluyordu? Belki annem bizi duymuştu,ve utançından bütün telefonları kapatmıştı. Bunun bir şaka olmasını umarak,gözlerimi kapattım ve koltuğumda biraz daha yayıldım. Uykuya ihtiyacım vardı,ama balonun başlamasına 2 saat kalmıştı. Balo,umurumda değildi. Asıl sorun,spor salonuydu. Konuşacağız demişti,belki de bunun için çağırmıştı. Yaşadıklarım göz önünde bulunarak; neyin içine düştüğümü düşündüm. O banka oturmamalıydım?

Düşünce denizimden kurtulduğumda,koridorun sonunda ki giyinme odasına gittim. Evim 3 odalıydı. Birisi kendi odam,diğeri çalışma odası ve diğeride giyinme odası,mutfak ve salon birleşikti,ve banyoyuda unutmalayalım tabiki. Tek katlı bir apartmandı bu. Balo,için ne giyebilirdim ki? Mavi? Pembe? Siyah? Lacivert? Yeşil? Yeşil. Kadifemsi kumaşı,beyaz yakası,aslında tam yeşil değil,ama biraz daha koyusu olan bir elbise buldum. Sanırım yeterliydi,altına siyah okul çorabı ve postal bot giyebilirdim. Giyeceklerimi üstüme geçirdiğimde,boy aynasında kendime baktım.İyi görünüyordum. Saçlarımı açık bıraktım. Önemli olan dişlerdi ve ben buna karşın dişlerimi fırçaladım..,evet hazırdım.

  Balo vaktinin gelmesini beklerken yine düşünce denizimde boğuluyordum,üstüne üstlük tam 8 kere babamı aramıştım.Ama yine aynıydı.Telefon cevap vermiyordu.Aynı şekilde,anneminkisi de çalmıyordu.Belki Manhattan'ın uydu bağlantısı yoktur diye düşündüm ve bu sorunu kafamdan attım.Evde kalmaya daha fazla dayanmıyordum; hışımla koltuğumdan kalktım. Çantamı elime alıp,paltomu üstüme geçirdim. Balonun güzel geçmesini umarak evden çıktım. Bristol,serin havasıyla karşınızdaydı. Üniversiteme yürümeyecektim,Sandie Park'ın orada taksi durağı vardı,apartman kapısından çıktığımda adımlarımı doğuya yönelttim. Aynı şekilde,kafamı bankın tarafına çevirdiğimde yine ışık yoktu. Zayn oradaymıydı? Kafamı,sıkıntıyla taksi durağına çevirdim ve bir tanesine bindim.

Listen Café (A Zayn Malik Fan Fiction) {Slow Update}Where stories live. Discover now