PARADOKS - 1

5.4K 49 6
                                    

  -- Gelecek ne kadar karanlıksa o kadar da karmaşıktı. Mutlak hakimi bulmak güçten geçiyordu. Bu güç de kesinlikle zamandı. --

  Bu durumu bilen yegane ülke olan Amerika kurnazca davranıp herşeyi eline aldı. Geçmişe süikastçılar gönderip kendi tarihini değiştiriyordu, ama bu bilim adamları tarafından hoş karşılanmıyordu. Tüm dünyayı ele geçirme planlarını başlattı, askerlerin kullanıldığı bir savaştan çok ülkelerin birbirlerini kara deliklerle tehdit etmeleriydi. Zaman yolculuğunun bulunması tüm dünyada ses getirmesi doğaldı. 2015 yılından beri somut adımlar atan CERN Enstitüsü 2018 yılında başardı. Ardından aynı uzay yarışında olduğu gibi ülkelerin egoları çarpışmaya başladı.

 
CERN ENSTİTÜSÜ - İSVİÇRE YIL 2018. İlk somut deneylerin yapıldığı yıldı. Ocağın 19'unda kara deliğe ilk bilinçli canlı gönderildi, tabii ki de bu insandı. Sonuçta başka canlıların gidip zamanı değiştirmesini hiçkimse istemezdi. Canını ilk ortaya koyan takımın en başarılı üyelerinden biriydi, ama AIDS'liydi. Bu durum onu gönüllü yapan şeydi. Kontrollü kara deliklerin ucunun nereye çıktığı belliydi. Onu ilk olarak M.Ö 2000 yılına gönderdiler.

 

"Bunu yapmak zorunda değilsin." dedi devasa kablo yığınlarından oluşmuş parçacık hızlandırıcının önünde duran Robert. "Sonuçların nasıl çıkacağını biliyorum, o ihtimalleri de ve inan bana hayatımda hiç bu kadar kararlı olmamıştım." bu yanıtı veren sanki astronotmuş gibi giydirilen ve sol kolunun altında astronot kaskını (böyle diyorlardı) tutan Marlena'ydı. Devasa bir tüneldeydiler. Bu tünel, içinde hızlandırıcıyla beraber kilometrelerce gidiyordu ve sonunda sizi Kötü Çocuk'a çıkartıyordu. Kara deliğe böyle diyorlardı. Devasa bir odada bulunuyordu kara delik. Bir sürü devasa kablo ve bilimsel zıttırıklarla dolu olan yerde tutuluyordu yani. Marlena'yı basınca dayalı bir kapsülle göndereceklerdi, çünkü o kadar basınca canlı formunda dayanamazdı. Tünel o kadar uzundu ki Marlena ve Robert oraya bisikletlerle ulaşmak zorundaydılar. Bu yol kasvetliydi. Beyaz hastahane ışıkları beyaz duvarlarda ve beyaz zeminde yansıyordu. Havalandırmalardan çıkan sesi tünelin heryerinden duyabiliyordunuz. Bu ses ortamı daha da krostrofobik bir hale getiriyordu. İki genç adam da bisikletleriyle oraya doğru gidiyordu. Bisikletler bordo renkteydi. Yolda Marlena'yı  gören profesörler, çalışanlar ve diğer kişiler ona gururla el sallıyorlardı. Marlena ise onları alçak gönüllülükle selamlıyordu ama gerginliği her halinden belli oluyordu.

Sonunda Kötü Çocuk'un bulunduğu devasa salona geldiklerinde onları bir grup profesör ve ordu gibi sıralanmış haber muhabbirleri karşıladı. Zombi sürüsü gibi onlara koşturan haber muhabbirleri, kanalları adına bir sürü farklı soru soruyordu. Ama bu Marlena gibi gerilmiş insanlar için bir uğultu gibi geliyordu. Gözlerini dikmiş kablolardan duvarları gözükmeyen o barikata baktı. Bu barikat kara deliğin olay ufkuyla insanları ayırıyordu. Tavana kadar uzanıyordu. Marlena hiçbirşey söylemeden sadece barikata bakarak muhabbirlerin arasından sıyrılarak yürümeye başladı. İki teknisyen onun son kontrollerini yaptılar ve ona yardım ederek kapsülüne binmesini sağladılar. Minik bir kapsüldü aynı uzay gemisi gibiydi, arkasından onu izleyen yığınlarca insan vardı. Kapsülün kapısı kapanana kadar ard arda deklanşör sesleri patlıyordu ve kapı kapandığı anda yerini sonsuz bir sessizliğe bıraktı. Teknisyenler birbirlerine kafalarıyla işaretler yaptılar ve iki kişi yavaşça demirden kapıyı aralamaya başladılar. Gıcırtı deklanşör sesleri arasında yayıldı ve sonunda son patlamayla durdu. Üç teknisyen daha yardıma gelip ağır kapsülü raylardan kara deliğin olay ufkuna ittirdiler. Kapıyı hızlıca kapattılar ve barikattaki kabloların birbirine dolanarak yerleştiği bilgisayarlara bir sürü profesör toplaştı. Deklanşör seslerinin durmasıyla profesörler notlar almaya başladılar. Yazdıkça yazıyorlardı. Barikattaki devasa camlarda o minik siyah nokta ve arkasında yamulttuğu görüntü gözüküyordu. Yankılanan konuşmaların arasından bir ses yükseldi; "Işınım başladı!" konuşmalar birden kesildi ve herkes cama toplaştı. Kapsül minicik parçalara ayrılıp kara deliğe yamula büküle girmeye başladı. Yamuldu.. Büküldü.. Ve sonunda devasa bir ışık patlaması oldu. Marlena tamamen geçmişe gitmişti. Gittiğinde bize sadece ufak bir iz bırakacaktı. Stonehenge'in taşlarından birinde bir çizik. Söylenen taşın önünde bir profesör konuşlandırılmıştı. Biraz zaman geçti, sessizliğin hakim olduğu bir kaç dakika. Ardından bir telefon zil sesi duyuldu. Profesör telefonunu çekti ve açtı. Yüzünde yavaş yavaş bir tebessüm oluştu ve sonunda tüm yüzüne hakim olan bir gülüşe dönüştü. Telefonunu yavaşça kulağından çekerek "BAŞARDI!!" diye bağırdı ve her şey patlayan flaşlar arasında kayboldu..

Deneyin ardından zaman yarışı tam olarak başladı ve Amerika CERN'i satın aldı. Bu durumda Robert de mecburen Amerika'ya yerleşmek zorunda kaldı. New York'ta kendi asosyal hayatına devam etti. 2018 yılından beri Marlena'nın başarısından sorumlu adam olarak görülmüştü. The New York Times'da ondan "2020'nin Einstein'i " diye bahsediliyordu. Talk Show'larda espri konusu oluyordu. Cnbc-e'de programlara çağırılıyordu. Neredeyse her hafta. Hatta Doctor Who'yu 2 yıl o yazmıştı. O odasından hiç çıkmazdı. Ama bir gün, hayatını sonsuza kadar değiştirecekti. Ya da Dünya'nın hayatını.

NEW YORK - 2020. Odasından asla çıkmıyordu, haftada bir gelen temizlikçisi herkese aynı şeyi söylüyordu; "Çalışma odasına girmeme izin vermiyor, ama arada bir gördüğüm kadarıyla çok dağınık ve odasında şizofren gibi davranıyor.". Amerika ona Güvenlik Teşkilatı'nda iş vermişti, unutmayın zaman yolculuğunun keşfiyle tüm Dünyadaki "güvenlik" anlayışı değişmişti, bu iş için ise haftada iki kez odasını ve evini terk edip Beyaz Saray'a gidiyordu. Ama o gün işe de gitmemişti, yemek de yememişti. Sadece bir teori üstünde çalışıyordu. Kendi kara deliğini yaratıcaktı ve paralel evrenleri keşfedecekti. Zamanda önemsiz paradokslar yaratıp nasıl çözülüceğine bakacaktı, tabii ki kendi zaman çizgisinde ama. Hayatından o kadar da memnun değildi. Şöhreti onu sıkmıştı. Kara delik yapmak için Dünya üzerine getirilmiş birsürü parça vardı. 2019 yılında yine bir kara delik sayesinde getirilmişti. Biri de ondaydı. Ölmek üzere olan bir yıldız parçası. Çok ağırlaşmıştı, 2 santimetre çapında olmasına rağmen üç kişi onu zor taşımıştı. Aslında bu nispeten hafif bir parçaydı. Çünkü o kadar da geçmişe gitmek istemiyordu.

Süper nova eşiğine gelmişti parça. Robert parçanın durduğu masadan  yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı. Kendi içine çökmeye başlayan parça etrafını da bükmeye başladı. Tamamen görsel bir şölendi, buz mavisi parça yavaşça simsiyah oluyordu ve arkasındaki masanın, kağıtların ve Harry Potter kitaplarının görüntüsünü bükmeye başladı, Robert gözlerini karandeliğinden alamadan sadece "Harika." diyebildi.

Gelecek bölümleri bekleyin!

PARADOKSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin