-Tatlım Sen Yalnızlığın Portresisin-

414 29 14
                                    

Arkadaşlar üzgünüm bu bölüm bayaa gecikti. Okuyucu sayısının artmasını bekliyordum. +200 okuyucu oldu. 7 bölüme göre bu iyi bir şey ama bu sayının artmasını istiyorum. Ayrıca yeni bir hikaye yazıyorum. +18 içerikli olacağı için dikkatle yazmak durumunda kalıyorum. 3-4 güne yeni hikayem sizlerle olacak. Ben yeni yazacağım hikayeme odaklanmışken bunu unuttum. Artık sıklıkla yeni bölümler gelecek. Hepinizi seviyorummm. 

Bradley ile tartışmamızın üzerinden henüz 1 saat geçmişti.Hala dışarıdaydım. Eve gitmek istemiyordum bu yüzden ilk gördüğüm kafeye oturdum ve düşünmeye başladım . Birden Bradley ile geçirdiğim tüm günler aklıma geldi. Lanet olsun ! Ne zaman aklımdan çıkmıştı ki.. Nereden gelmişti bu şimdi aklıma? Ah , hayır ! Onu unutabilirdim , unutacaktım . Unutmalıydım.. Beni tekrar kullanmasına izin mi verecektim? Hadi ama Em! Bu kadar saf olma. Düşüncelerim içerisinde boğuluyordum. Onlar yüzme biliyordu. Onları boğamıyordum. Ben boğuluyordum , düşüncelerim boğulmuyordu. Ben düşüncelerim ile boğuşurken gözüme bir anne-kız tablosu çarptı. Mutlu bir tablo , mutlulardı. Gerçekten bu dünyadaki tek mutsuz kişi benmişim gibi hissediyordum. Henüz 4 ay önce kaybettiğim annem yanımda yokken nasıl mutlu olabilirdim ki?! Kendime kızarken , bi anda omzumda hissettiğim bir el ile irkildim. Arkamı döndüğümde o muhteşem kişi ile karşılaştım.

" Aman Tanrım , Taylor! " Taylor 17 yaşındaydı. Koyu sarı saçları , masmavi gözleri vardı. İnce bir kızdı ve vücudunu kullanmasını iyi biliyordu. Beyaz ten rengi ile bir ruh gibi gözükse de ona hiçbir erkek karşı koyamazdı. Gerçekten güzel biriydi ! 

"Ah , kesin bilgi . Yaşıyorsun Emi ! " 

Gülümseyip ona sarıldım. O benim kardeşimden de öte gördüğüm bir kişiydi. Gerçekten değerli biriydi. Hala da öyle !  " Tay , üzgünüm haber veremedim. Ben ... " 

Gülümsememe karşılık verdi.  " Sorun değil tatlım. Başına gelenler... Ben , üzüldüm Emi. İyi misin? "

Bu soruyu sorarken ciddi miydin dercesine kaşlarımı kaldırdım. İyi miydim ? 

" Ne kadar aptalım ! Özür dilerim Emi.. " dudaklarını büzdü. Ah , tanrım ! Bana acıyordu. 

Kendimi toparladım ve gülümseyerek cevap verdim.  " Sorun değil tatlım , rahatla ! Hayat devam ediyor öyle değil mi ? " ne kadar güçlü ve mutlu gözükmeye çalışsam da  o benim içimi iyi bilirdi. 

" Emi , mutlu olmadığını 1 kilometre öteden hissedebiliyorum. Veee bende bu yüzden sana müjde vermek istiyorum. Biraz gül tatlım. " ellerini çırptı ve ciyakladı. Gülerek bana baktı. 

Ne planlıyordu gene ? Ne haberiydi bu? Gene ne oluyordu...  " Müjde mi ? " tek kaşımı kaldırıp ona baktım.

" İnanmayacaksın , biliyorum. Ama Bradley gelmiş ! Hemde senin için kızım ! "

İstem dışı gözlerimi devirmiştim.  " Ben ... biliyorum. " somurtmama engel olamamıştım. Toparlan Em ! 

Şaşkınlıkla beni süzdü , bir açıklama bekliyordu.  " Neden mutlu değilsin ? O lanet olası sana bir şey mi yaptı? Ah onun götünü sikeceğim ! O kadar bekledin ve gel- "

Konuşmasını bitirememişti. Elimle susmasını işaret ettim. Bu sefer konuşma sırası bendeydi. 

Önce gökyüzüne baktım. Masmavi.. Annemin gözleri geldi aklıma. Gülümseyerek başımı Taylor'a çevirdim.  " Evet geldi , konuştuk. 1 saat önce.. Tartıştık Tay. " ona tüm konuşmamızı anlattım.  " Bana  "anlayacağın gene sana kaldım"  dedi. Ona bu cümleyi kurdurtacak kadar kötü ne yaşatmış olabilirim ki? Sinirlendim ve bende ona ağır şeyler söyledim sanırım. Yani bana göre ağırdı ama karaktersiz birine göre ne kadar ağır orasını bilemeyeceğim.  Sonra da çekip gittim. Ben onun oyuncağıydım. Giderken oyuncağı elinden alınmış küçük çocuklar gibiydi. Çaresizdi. Arkamdan gitme dedi Tay. Aldırmadım. O da beni aldırmamıştı değil mi? Bir kez olsun umurunda olmamıştım.. Sanırım insanlara güçlü görüneyim derken abartmışım. Kalbim yok , duygularım yok , üzülmem sanıyorlar. Güçlü olmamın bedelleri sanırım. Ama gerçekten dayanabilecek miyim bilmiyorum. Annem... öldü. Lanet olsun hala unutabilmiş değilim ! Evin hali içler acısı , o sürtüğün her nefesi bana batıyor ! Bradley... O benim için yanlış kişiydi biliyorum. Zaten insan inadına yanlış kişiye gitmez mi? İnadına onu sevip canını yakmaz mı? Biliyor musun ? Artık hiçbir şey hissetmiyorum Taylor. Bu güzel bir şey değil mi? " acınacak halime ağlamak yerine , gülüyordum. Psikopatlığım üzerimdeydi , GENE. 

Şaşırmış , bir o kadar da afallamış bir şekilde bana baktı. Sonra bana ayak uydurmak için gülümsedi.  " Ah , bebeğim şu olanlara bak .. Tatlım sen yalnızlığın portresisin. "

Güldüm ama duyabildi mi bilmiyorum. Yalnızlığın portresi.. Evet sevdim bunu.  " Evet  yalnızl- " sözüme devam edemedim. Telefonumun sinir bozucu melodisi kulaklarımı tırmalıyordu. Gene kim bu diye söverken ekrandaki isim nefesimin kesilmesine yetmişti. Tay ve ben donakalmış bir halde ekrana bakıyorduk. Boğazım düğümlendi. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Nefes alamıyordum ! Bu... bu imkansızdı. İMKANSIZ ! 

YORUMLARINIZI VE VOTELERİNİZİ EKSİK ETMEYİN , LÜTFEN. SİZİN DE FİKİRLERİNİZİ BEKLİYORUM BU BÖLÜM VE GELECEK OLAN BÖLÜM HAKKINDA. SİZLERİ SEVİYORUM. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 27, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yalnızlığın PortresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin