6. BOLUM
Merabaa :D biliyorum bitanelerim çok gec kaldım :( ama size anlatsam siz de bana hak verirsiniz :) neyse ne iste umarım bir daha bu kadar gec kalmam yine telefondan yazıyorum yanlışlarımı affedin :)) keyifli okumalaaar :)) bu arada vote verin lütfen beğenmediğinizi düşünüyorum :(
Kim bu kadın ? Yedi bitirdi cocuğu :O kırmızı dapdar elbisesiyle fazla sexy görünüyor. Cocuğun dudaklarına yapıştı bırakmıyor. Lenard şimdi nefes alamadığı için boğulacak ve ölecek ama kadın hala bırakmıyor. Şeytan diyor git kadının o dudaklarını kopar. Aa bana ne canım yoksa kiskaniyor muyum? Ben ? Kıskanmak ? HAYIR HAYIR kiskaniyor olamam. Kesinlikle kiskanmiyorum. Ama yeterince opusmuslerdi. Onlara bu kadar yeter diye düşünerek hafif oksurdum. Lenard benim burada oldugumu fark edip kızdan ayrılmaya çalışsa da kız bırakmıyor cocuğu sülük gibi yapıştı dudaklarına. Baktım olacak gibi değil kadın daha da sehvetli öpüyor cocuğu. Hemen harekete geçtim nasıl oksurduysem artık kusuyorum zannettiler :D sonunda kadın lenard i öpmeyi bıraktı
"Gidelim mı artık Lenard? Yorgunum da "
"Peki Elizabeth"
O kadının yanından geçerken bakışını görmeniz lazım. Zafer benim diye düşünerek suratıma ufak bı gülümseme yayıldı.
"Bu kadar beğendiysen seninle de bı ara deneriz " dedi utanmaz şey :O
"Tabi kendini hazır hissettiğinde " dedi ve önüne dondü.
Uzunca bir merdiven çıktık ve sonunda düz bir yola gelebildik. Bu topuklu ayakkabılar da hiç rahat olmuyor. Aah daha fazla devam edemeyeceğim sanırım oturacak yer aramaya başladım ama bu kadar uzun koridor da bir tane bile oturacak yer yok :O Lenard da olabildiğince hızlı gidiyor ben arkadan onu yetişebilmek için can çekişiyorum. Sanki arkasından köpekler kovalıyor. Tam bunlari dusunurken bir anda gozlerim karardi. En son önümdeki merdiveni farkettigimi hatırlıyorum.
Gözlerimi açtığımda tanımadığım bir odadaydim. Burası benim odamdan çok farklıydı. Hiç bir şey benim degildi. Basım zonkluyordu. Tam kafama dokundum ki bir an acıdan inledim . Lenard basımda bekliyormuş. Hemen yanıma geldi.
"iyi mısın Elizabeth ? Nasıl düştün ? " diye sorular yağdırmaya başladı.
"İyiyim nasıl düştüğümü farkında bile değilim "
"Çok korktum. "
"Sen burada benim yanımda bekleyeceğine sevgilinin yanına gitsene " bir anda cikiverdi ağzımdan toparlayamadim.
Önce bir kahkaha attı sonra
"sevgilim mı kim ? Ahah :D benim haberim olmadan bir sevgilim varmış "
Aferin Elizabeth aferin ne zannedecek şimdi
"Ben .. Ben şey sizi öyle görünce" diye zirvaladim.
"Merak etme prenses senin omuzların kadar güzel omuzları yok" omuzlar mı ? Aah hatırladım banyo yaparken yakalandığım gün :(
"Neyse ne iste ya "
"O zaman prenses üzerini değiştir ve yemeğe in çünkü seni beklemekten karnım acikti. "
"peki hazirlanip geliyorum"
Yine kendimi rezil etmeyi becerebildim. Şimdi ne giysem ki ? Yataktan kalkmaya çalışırken basım dondü. Hemen yatağın başlığına tutundum. Her yer karardı. Zor duruyordum ayakta. Derin derin nefes almaya başladım. Sonunda kendime gelebildim. Hemen bavulumu açıp icinden zümrüt yeşili bir elbise çıkardım. Sanırım biraz güzel görünsem kimse bana kizamaz :D bu zümrüt yeşili elbise mavi gözlerimi daha belirgin yapıyor hatta uzaktan baksan yeşil bile görebilirsin. Elbisemi giydikten sonra altına hafif topuklu kırmızı ayakkabılarımı giydim. O kadar topuğu bir daha giymem heralde. Sonra aynanın karşısına geçtim. Kabarmış saclarimi tarakla düzeltmeye çalıştım. Biraz parlatici ve tamam hazırım.
Uzun koridoru geçtim şimdi önümde yemek odası olduğunu tahmin ettigim bir oda var ama aah olamaz uğurlu yüzüğümü odamda unuttum. Hemen onu almak için geri dondüm. Tekrar o koridoru geçtim odama girip bavulumun küçük yerinden yüzüğümü çıkarttım. Yine aynı koridora çıkmıştım ki bağirislari duyup biraz bekledim. Biraz bir seyler duyuyordum. Lenardin sesi geliyordu. Bir kadın ona bağırıyordu. Aradan kesik kesik konuşmaları duyuyordum.
"O sürtük için mı beni bırakacaksın ?"
"Sacmalama Desire seni sevmiyorum bunu hiç anlamadın. Daha önce de sevmedim şimdi de sevmiyorum. " bu Lenardin sesiydi.
"Biliyorum o minik sürtük için beni bırakıyorsun. Onu öldüreceğim "
"Desire ben onu da sevmiyorum. Ben kimseyi sevmiyorum. Artık yanımda olmanı istemiyorum. " Lenardin sesi yüksek çıkıyordu artık. Çok net duyuyordum. Konunun ben oldugumu tahmin edebiliyordum ama Lenardin beni sevmediğini duymak .. Bütün tüylerim urperdi. Elim ayağım tutmaz oldu. Onları dinlediğimi bilmemeleri lazım. Hizlica o koridoru geçip yemek salonuna girdim ama canım hiç bir şey yemek istemiyor ki.
Yemek masasına oturmuş beyefendinin gelmesini bekliyordum. Yaslica bir kadın "Yemeğinizi getiriyim mı efendim " diye sordu. Getirsen ne getirmesen ne zaten hiç bir şey yiyemeyecegim.
"Farketmez getirebilirsin"
"Peki efendim" sanki bir şey yiyebilecegim.
Yaşlı kadın yemeği getirdikten sonra yavaşça uzaklaştı. Yemekte güzelce pişmiş et yanında da bezelye patates gibi sebzeler vardı. Yemek ne kadar lezzetli görünse de hiç yemek istemiyordum. Sürtük dedi sürtük.. Kafamdan atamıyorum sürekli sürtük lafı aklıma geliyor. Farkinda olmadan çatalla yemeği didiklemisim. Lenardin geldigini farketmemisim bile.
"Beğenmediysen başka bir şey yapsınlar"
Bir titreme geldi. Burada olduğunu farketmemistim.
"yok hayir yemek güzel gerek yok "
"neden yemiyorsun o zaman bir sıkıntı mı var?"
Bunu ona belli edemezdim
"yok bı sorun yok İyiyim "
"peki"
Peki bir şey yemeden odama çekildim. Çok yalnız hissediyorum kendimi çok .. Keske hiç gelmeseydim.
Ne kadar yatağımda dönüp dursam da uyuyamiyordum. Bir saat gecti . İki saat gecti. Uç saat gecti. Artık sıkıntıdan patlamak üzereyken dolaşmaya karar verdim. Hiç bilmediğim bir yerdeyim nereyi dolaşsam nereyi gezsem hiç bir fikrim yok. En iyisi gelirken gördüğüm minik parka inmek.
Bu merdivenler beni öldürecek. Ne kadar çok merdiven var öyle. İnmekten bile yoruldum. Neyse sıkılmaktan iyidir.
Uzunca bir koridor ardından birsuru merdivenden sonra sarayın dışarısına çıkabildim. Şimdi yapacagım tek şey o bahçenin ne tarafta olduğunu bulmak
Sag tarafta olması gerek diye düşünerek sag tarafa yöneldim. Ama bu iste bir terslik vardı. Hiç kimse yok ki ortalıkta.
Bahçenin icine girdim. Tam etrafa bakıyordum ki arkamdan bir ışık geldi. Kime yakalandım acaba ?
