''Beni öperken öyle demiyordun ama'' dediğinde mavi gözlerine bakmaya devam ettim.
''Dediğim gibi, sarhoştum''
''Şuan da sarhoşsun''
''Ne demeye çalışıyorsun?'' diye sordum.
''Seni öpsem bana engel olacak mısın gerçekten? Bence bunları içinden gelerek söylemiyorsun''
Ellerimi göğsüne götürüp onu itmeye çalıştım ama daha çok üzerime geldi ve ben onu itemedim.
''Ben... Ben nefret ediyorum senden!''
''Kaza yaptığım gün burada kalmıştım, işte o zaman böyle demiyordun. Hatta ağlamıştın, hatırlıyor musun?''
Alkolün bana verdiği yetkiyle tüm kanı yanaklarıma hücuma davet ediyorum!
''Sende yapmamamı söylemiştin, bana bunu yaşatma demiştin. Hissettiğim şeylerin doğru olmadığını söylemiştin, çocukça şeylerdi. Haklıydın da, birbirimizden uzak durmamız en mantıklısı''
''Mantığı siktir et, bana sen lazımsın''
''Ha?''
Evet, cidden ''Ha?'' dedim.
''Mantıklı olduğun zamanlarda kendin olmuyorsun, hani senin mantıkla işleyecek kadar çalışan bir beynin yok ya. Bana sen lazımsın işte, kendin ol. Kavga etmenin bile tadı çıkmıyor sen mantıklı olduğunda''
Bana yığdığı hakaretlere karşın şaşkınlıkla ona baktım.
''Ben aslında o geceyi unutmamız gerektiğini söyleyecektim, sadece biraz eğlenmek istedim ve uzattım işte. Saçmaladığında daha eğlenceli oluyorsun''
Gözlerim daha da büyürken Serkan elini dolaptan çekti ve geriledi.
''Neyse, dediğim gibi. İkimizde sarhoştuk ve ben o gece söylediğim şeyleri inan şuan söylemem. Hatırlamasaydın keşke. Seni umutlandırdıysam özür dilerim''
''Hah! Sen kimsin de beni umutlandıracaksın? Hem dediğim gibi, aramızda hiçbir şey olamaz zaten''
''Ben gidip kahve suyu koyayım'' dedi odamdan çıkarken.
Ne yani sarhoş olduğu için miydi onlar? Gerçek değiller miydi? Ben yine kendi kendime mi gelin güvey oldum? Ne kadar da salağım ya...
Yok! Ben bunu kabullenemem.
Hışımla odamdan çıktım ve koşarak aşağı indim.
O Serkan öküzü bana bir açıklama yapacak!
Mutfağa girer girmez tezgaha dönük olan Serkan'ın kolunu tuttum ve kendime çevirdim.
''Ne demek unutalım ya? Madem unutmamı istiyorsun bok mu var öpüyorsun? Neyim oğlum ben? Salak mıyım?''
Beni süzdükten sonra dudaklarını kıvırdı.
''Valla şöyle bir alıcı gözle baktım da biraz salaklıkta yok değil''
Koluna yumruk attım ama acıyan benim elim oldu. Omzuna doğru atıpta tam da kemiğini ldurduğumdan parmaklarım sızladı vallahi!
''Gayet ciddiydin beni öperken, konuşurken!''
''Sarhoştum işte kızım! Uzatmasana''
Nedendir bilinmez gözlerim yine dolu dolu olmuş onun gözlerine bakıyordum.
''Oynadın mı sen benimle? Tamam salağım, safım da ne diye oynuyorsun ki benimle hayvan''
Gözyaşlarım yanağıma süzülse de ona bağırmaya devam ediyordum. Bir yandan karizmayı çizdirdik bari öteki yanı sağlam kalsın.
