8. Bölüm

5.2K 297 31
                                    

Oylamayı unutmayın ve uzun uzun yorum bekliyorum. Bir günde iki bölüm paylaşarak hak ettim bence uzun yorumları :P  O kadar okyan var ama oy ve yorum az, kırılıyorum ama :(

Uzun uzun fikir ve görüşlerinizi belirtiniiz! :)

BONUUS BÖLÜÜÜM 

''Bırak kolumu'' kendime gelir gelmez söylediğim bu cümleye hiçbir tepki vermemişti.

Kasılan çenesi beni daha da korkutuyordu ama suçlu bendim. Annesi hakkında konuşmamam gerekirdi.

''Serkan...'' ağlamaklı çıkan sesime engel olamamıştım. Canım o kadar acıyordu ki ne diyeceğimi bile bilemiyordum.

Gözlerime odaklanmıştı ve hala sinirliydi.

İyi bir çocukluk dönemi geçirmediği için bazı problemleri vardı ve öfke problemi bunlardan biriydi. Sinirlendiğinde asla kendine hakim olamıyordu, şuanda o anlardan biriydi ve benim elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Benim sinirlerim de alt üst olmuş durumdaydı. O kadar uğraşıp, plan kurup hazırladığım parti mahvolmuştu ve eğer Deniz partiyi basmışsa rezil olacaktım. Hepsi de Serkan yüzündendi. Sinir uçlarımdaki baskıyı dahi hissediyordum. Kendimi daha fazla tutamamıştım. Gözümden akan yaşa engel olamamıştım. Serkan kollarımı tuttuğu için elimi kaldırıp silme imkanım da yok olmuştu.

Serkan kelepçe gibi tutsak ettiği kollarımı serbest bırakıp elini kaldırdı ve yüzüme düşen saçımı kulağımın arkasına itip gözyaşımı başparmağıyla sildi.

Dilim tutulmuştu sanki, hatta felç olmuştum. Ne kıpırdayabiliyordum, ne bir şey söyleyebiliyordum ne de düşünebiliyordum.

Birkaç adım geriledi ve ardından arkasını dönüp hızlı bir şekilde yürüyerek şöminenin önüne gitti. Şömineyi yaktıktan sonra odunları yerleştirdi . Ben hala olduğum yerde dururken o kalkıp kapıyı açtı ve dışarı çıkıp kapıyı kapattı.

Kendimi o kadar kötü hissediyordum ki...

Evet, partimi mahvetmişti ama yine de annesi hakkında konuşmam beni haklı çıkarmıyordu. Manevi anlamda onu dağıtmıştım. Kimse annesiyle ilgili tek kelime konuşmazken ben ileri geri konuşmuş ve onu dağıtmıştım.

Başımı eğip kollarıma baktığımda hafif kızardıklarını fark ettim.

Deniz görmeden onları yok etmem gerekiyordu çünkü görürse Serkan'la kavga bile edebilirlerdi. Benim yüzümden böyle bir arkadaşlığın bozulmasına müsaade edemezdim.

Odama çıkıp dolabımı açtım ve üzerimi değiştirip günlük bir şeyler giydim. Böyle soğuğu da çok hissetmiyordum üstelik.

Aslında şimdi yatıp uyumak ve 1 ay sonra uyanmak istiyordum, Deniz'in bana bağırmasını kaldıracak durumda değildim.

Aynanın karşısına geçip makyajımı da temizledikten sonra saçlarımı dağınık bir topuz yaptım.

Serkan çıkmıştı ve hala gelmemişti, kapı sesi duymamıştım.

Camdan baktığımda onun sigara içtiğini gördüm.

Elindeki sigarayı attıktan sonra paketten bir sigara daha çıkardı ve onu da dudaklarına yerleştirip yaktı. Daha ne kadar böyle devam edecek diye beklemeye karar verdim.

Sigarayı attığında tekrar paketi çıkardı ve bir sigara daha götürdü dudaklarına.

Bu kadar çok sigara içmesine biraz da olsa üzülmüştüm. Benim dediğim şey yüzünden mi acaba? Diye düşünmekten alamıyordum kendimi.

Death (M6)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin