25. Bölüm

541 22 17
                                    

Umarım beğenirsiniz💗✨

İyi okumalar...
.
.
.
.
.
.
.

Zehra'nın anlatımı ile:

Bu gün Kaanı aramamın üstünden iki gün geçmişti ve spor salonunun önünden bile geçmiyordu. Artık ciddi anlamda merak etmeye başlamıştım çünkü Ateş, Kardelene kaanın bu aralar pek iyi olmadığı hakkında bir şeyler söylemiş.

Resepsiyonda otururken birisi geldi. "Pardon. Kaan bey nerede biliyor musunuz?" Kafamı kaldırıp karşıma baktığımda kaşlarım çatıldı.

Şaşkınlıkla duraksadım. "Dora?" Buralarda oturduğunu bilmiyordum. Dora benim lise arkadaşımdı. O zamanlar aramız pek iyi değildi. "Zehra? Burada mı çalışıyorsun?" Dedi şaşkınca. Kafamı salladım. Bu kızdan pek haz etmiyordum.

"Neyse. Kaan nerde?" Dedi. "Bilmiyorum gelmedi bu gün." Dedim. Söylenerek Spor salonundan çıktı. Nereden tanıyordu Kaanı?

-
Çıkış saati geldiğinde eşyalarımı topladım ve eve doğru yürüdüm. Sadece yürümek istedim bu gün.

Saat 11 i geçiyordu. Evin önüne geldiğimde gördüğüm manzara beni şaşırtmıştı.

"Kaan?" Arabasına yaslanmış sigara içiyordu. Sesimi duyunca bana döndü. "Zehra." Bir kaç adım atıp karşısına geçtim. Ona sinirliydim çünkü hiçbir suçum olmamasına rağmen bana bok gibi davranmıştı.

"Niye geldin?" Dedim donuk bi sesle.

Yani öyle olduğunu umarak. Heyecanlanmıştım onu görünce. Umarım fark etmemiştir.

"Nasılsın?" Dedi ne diyeceğini bilemeyerek.
"İyi. Bi sorun mu var?" Dedim.

Çok mu sert oldu?
O da sana aynen böyle cevap vermişti.

"Sorun yok. Sadece seni görmek istedim." Dedi sigarasından içtikten sonra. Kalp atışımın hızlandığını hissettim. "Neden?" Dedim sert tavrımı bozmadan.

"Zehra. Haklısın, kırdım seni özür dilerim. Sinirliydim. Sana patladım. Seni üzmek istediğim son şey bile değil." Dedi durgunca. Konu beni sıkmaya başladığında, "Bu gün birisi geldi, seni sordu." Dedim.

Kaan gerildi. Sigarasından yeniden içti ve kafasını yukarıya kaldırıp üfledi. Bu görüntü beni mest etsede sessiz kaldım. "Boşver. İlgilenmiyorum." Dediğinde histerik bi şekilde güldüm.

"Fark ettim. Seni merak edenlerin, umurunda olmadığını." Gözleri önce yüzümde gezindi sonra gözlerime dikti. "Umurumda olan tek kişi sensin."

Karnımda hissettiğim ağrıyla yutkundum. Kızardığıma çok emindim. "İçtin mi sen?" Kaşlarımı çatarak sorduğum soru ciddi ifadesini bozmuş ve kahkaha atmasına sebep olmuştu.

"Komik mi?" Dedim. Kafasını salladı. "Fazlasıyla."
"İçtiysem ne olacak? Ayıltacak mısın?" Dedi. Sesi beni germişti. "Gerekirse." Dedim onaylarcasına. Yaslandığı yerden ayrıldı ve bi adım attı bana doğru. "Dene o halde."

Karnımdaki kelebekler horon teperken ne yapacağımı bilemedim. Bozulan nefes alış verişim beni ele veriyordu. "Hı?" Dedim sadece. Bi adım daha geldiğinde onu görmek için kafamı bi tık daha kaldırdım.

Yutkundum. Gözleri yüzümün her santiminde dolaşıyordu. "Kaan." Dedim. Devamında ne diyeceğimi bilmiyordum. "Ne güzel söylüyorsun adımı." Dedi mest eden sesiyle. Beni bayıltmak istiyordu.

Ateş parçasıWhere stories live. Discover now