13

4.8K 807 536
                                    

Haiii ben geldiim! Bölüm Taehyung'tan devam ediyor sonrasında Jungo'ya geçiyor haberiniz olsun! Xx

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! <33

+++++

Sırtüstü yattığım yatakta ellerimi göğsümün üstüne gelişi güzel bırakmış bir konumda başımı yasladığım yastıkta yana çevirerek Jungkook'a baktığımda dudaklarıma minik bir tebessüm asıldı.

O kadar masum ve kusursuz yüz hatları vardı ki. Gözleri kapalıyken huzurlu görünüyordu yüzü.

Sağ omzunun üstüne doğru dönmüş, yan yatıyordu ve yanağını yastığa gömmüştü. Bir tutam saçı alnına, bir tutamı ise dağınık bir şekilde yastığına dökülmüştü. 

Yanına kıvrılıp yattığımdan beri kıpırdamamıştım. Çünkü kendimi biraz kötü ve suçlu hissetmiştim. Yanında yatıyor olduğuma bile bir süreliğine gerçek anlamda sevinememiştim. Onun böyle korkudan titrediğini görmek çok kötü hissettirmişti. 

Onu pamuklara sarmak istiyordum, arkamda kara bir bela ve dipsiz bir karanlık yokmuşçasına...

Perdenin arasından sızan ay ışığının bir kısmı yüzüne vuruyordu. Kirpikleri elmacık kemiklerini gölgelendiriyordu. Minicik bir burnu ve kalemle çizilmiş gibi etli, dolgun dudakları vardı.

Bakışlarım kontrollü bir şekilde soluk alıp verdiği hafif aralık dudaklarına kaydığında sertçe yutkundum. Tam o esnada başını yastıkta santimlik hareket ettirdiğinde bakışlarım dudaklarından yukarıya tırmandı. 

Başını hafifçe oynatmasıyla birlikte alnına düşen saç tutamı neredeyse sol gözünün üstüne kadar kaymıştı.

Kapalı olan göz kapağına değiyordu saçı. Ama bu onu pekte rahatsız etmişe benzemiyordu. Alt dudağımı ısırarak usulca parmağımın ucuyla saçını geriye itekleyerek yastığa dökülmesini sağladım. 

Tam o sırada elleri bana doğru uzandı ve kendini yatakta kaydırarak bana yanaşıp kollarını sıkıca etrafıma dolarcasına sarmaladığında kaskatı kesildim. Siktir, bunu beklemiyordum.

"Jeon." diye fısıldadım. Ses gelmedi. Geri cevap vermek yerine yanağını omzuma yaslamayı seçti. Uyuyordu, mışıl mışıl huzurlu bir uyku çekiyordu. Bir an bana sarılınca uyandığını düşünmüştüm, ama hâlâ uykudaydı.

Saçlarını usulca okşadım. Tıpkı dün yaptığım gibi parmak uçlarımla saç diplerini yavaşça sevdim. 

Ona sarılmak istesem bile, uyandığında bu konumda olmamızdan hoşnut olmama ihtimalini göz önünde bulundurunca iç geçirerek ellerimi başımın üstünde yatak başlığı ile yastık arasına uzattım. "Sabaha kadar rahat uyuyabilmen için kıpırdamayacağım bile." diye fısıldadım.

Bana bu şekilde sarılması o kadar hoşuma gitmişti ki. Sıkı sıkı sarmıştı etrafımı kollarıyla. Tek kolu belimin altında eziliyor diye biraz endişeliydim. Kolu uyuşabilirdi.

Bu yüzden kolunu dişlerimi sıkarak son derece yavaş bir şekilde sırtımın altından kurtardığımda ağzını şapırdattı.

"İyi geceler güzelim, iyi geceler." diye fısıldarken boynumu hafifçe kaldırıp başına kuş tüyü kadar hafif bir öpücük kondurup açılan üstüne pikeyi çekerek örttüm.

-

"Aman Tanrım..." Jungkook'un uykulu kısık sesi kulaklarıma çarptığında uyanmama rağmen uyuyor taklidi yaptım. Gece boyunca boncuk gözlü güzelim rahat etsin diye kıpırdamadığım için sırtım feci şekilde tutulmuştu. Kaburgalarım sırtıma yapışmış gibi yoğun bir ağrı vardı.

LOVE YOU DANGEROUSLY • TAEKOOKWhere stories live. Discover now